Azeriler ile kardeşliği sürdürmenin faturası ağır oluyor

Azeriler ile kardeşliği sürdürmek bize pahalıya mal oluyor. İlginç olan kardeşlik uğruna Türkiye'nin devamlı fedakarlıkta bulunmasıdır.

Azeriler ne isterler ise alıyorlar.

Azeriler gücenmesin diyerek Ermenistan açılımını rafa kaldırdık. Bırakınız açılımı hudut kapısını bile aralayamadık.

Önceki gün Başbakan Sayın R.T. Erdoğan ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın T.Yıldız, Azeri gazı anlaşmasını büyük bir başarı olarak ilan ettiler.

Azerilerle kardeşliği sürdürmek uğruna attığımız imzalar neyi ifade ediyor?

Bundan sonra Azeri gazını 120 dolardan değil 300 dolardan satın alacağız.

15 Nisan 2008 tarihinden bu yana kullandığımız Azeri gazı için geriye dönük olarak 180 dolar ile 300 dolar fiyat farkı birikimi olarak 1.5-2.0 milyar dolar ödeyeceğiz.

İlginç olan bu anlaşmalarla ilgili haberleri bizim medyamızın "Azerbeycan ile 3 tarihi imza attık. Doğalgazda fiyat krizi çözüldü" başlığı ile vermeleri.

Biz de bizim "verdiğimize karşı aldık" diye sevindiğimiz "bir şey var".

Biz 2008'den itibaren doğalgaza 180 dolar yerine 300 dolar ödemeyi kabul ediyoruz ama, buna karşılık eğer Şahdeniz 2 projesi gerçekleşir, borularından gaz akmaya başlar ise Azeriler bu borudan geçecek 1000 metreküp gaz için bize 45 dolar geçiş ücreti ödeyecekler…

Ama bu 45 dolara karşılık gene de biz onlara daha fazla ödeme yapacağız. Borudan geçen gazdan yılda 6-7 milyar gaz alır isek, bu gaz için de 180 dolar yerine 300 dolar ödeyeceğiz.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın T.Yıldız fiyat farkının BOTAŞ'a ve tüketiciye yansıtılmayacağını söylüyor.

İyi de, geçmiş yıllarda kullanılan gaz için ek olarak ödenecek 1.5-2.0 milyar doları, bundan sonra her yıl faturaya binecek 750 milyon dolar-1 milyar dolar arasındaki yükü kim ödeyecek ? Bu para bütçeden karşılanamayacağına göre sonunda normal olarak sanayicinin, tüketicinin faturasına yansıyacak.

Azeri kardeşliği bize pahalıya mal oluyor ve olmaya devam edecek.…