Ayrıştık mı?
UZMAN GÖRÜŞÜ / Cihat KAYMAS / Yatırım Finansman
Geçen hafta, kredi derecelendirme kuruluşu Standart&Poor's (S&P)' nin ülkemizin yerli para cinsinden kredi notunu arttırmasının ardından, gözler diğer iki derecelendirme kuruluşu olan Moddy' s ve Fitch' e çevrildi. Bu iki derecelendirme kuruluşunun da, Türkiye' nin notunu arttıracakları haberlerinin dolaşmasının ardından piyasalar yurtdışından, olumlu yönde ayrıştı. Yurtdışındaki olumsuz gelişmelere gözünü ve kulağını kapatan yurtiçi piyasalarda pozitif hava hakim oldu. S&P' nin haberi öncelikle yanlış algılanarak, Türkiye' nin notunun artık " yatırım yapılabilir" ülkeler seviyesine çekildiği ve Türkiye' ye yurt dışından para akacağı beklentisini oluşturdu. Borsalar da bu habere aynı tepkiyi verdi ve İMKB-100 endeksi %7 lik bir yükseliş gösterdi, TL ise Dolar ve Euro karşısında değer kazandı. Türkiye' nin kredi notunun sadece yerel para cinsinden yatırım yapılabilir seviyeye çekilmesi olumlu bir adımdı. Bu kararın tamamlanması için, S&P' nin yabancı para cinsi bakımından da, Türkiye' yi aynı seviyeye çekmesi gerekmekteydi.
Yunanistan'ın beklenen kontrollü iflası ya da borçlarının yeniden yapılanması, bu yılki bütçe açığı hedefini, aldığı yardımlara rağmen tutturamayacağını açıklaması ve Avrupa'nın diğer ülkelerinde yaşanan borç sorunlarının dünya piyasalarını halen olumsuz etkilediğini görmekteyiz.Yunanistan'ın içinde bulunduğu duruma rağmen, halen bütçesinde yeterince sıkılaştırmaya gitmediği, çıkış için gerekli önlemleri almadığını takip ediyoruz. Şimdiye kadar acı reçeteye maruz kalmayan, Yunan kamuoyunun tutumu sokaklara çıkmak olurken, Yunan siyasetçiler ise, almayı vaadettikleri bir dizi önlemler için, AB üyesi ülkelerin desteğini sağlamaya çalışıyorlar. Ancak şimdilik bu konuda yeterince güven sağladıklarını söylemek çok zor.
Piyasalar tarafından tüm bunlar yakından izlenirken, dünyada Euro' ya olan güven giderek azalıyor. Krizin ilk dönemlerinde Dolar' a karşı kısmen güçlü seyrini koruyan Euro, içinde bulunduğumuz güvensizlik ortamında başta Dolar olmak üzere, diğer ülke para birimleri karşısında göreceli olarak güçsüzleşiyor. Bunda, Avrupa Merkez Bankası'nın yakında gelecek yeni başkanı ile birlikte tüm eleştirilere rağmen uyguladığı sıkı para politikasını terk ederek, faize duyarlı ve biraz daha esnek bir para politikası izleyeceğine yönelik beklentilerin de etkisinden söz etmek mümkün.
Dünyada yaşanan olumsuz gelişmelerin beraberinde getirdiği risk olgusundaki azalış, kendini en fazla gelişmekte olan piyasaların yerel para birimlerinde değer kaybı olarak gösterdi. Merkez Bankası Doların yurtiçinde yükselişine müdahale etmek için dün, maksimum 140 Milyon Dolar tutarında döviz satım ihalesi açtı. Biliyorsunuz, son gelişmelerin en büyük etkisi Dolar/TL tarafında yaşandı. Euro/Dolar paritesinde yaşanan düşüşün de etkisiyle Dolar/TL 1.90 seviyelerine kadar yükseldi.
Doların yurtiçinde yükselişi, Altın fiyatlarını da doğrudan etkiledi, Altının Onsu 1.665 Dolar seviyesine kadar yükseldi. Emtia tarafında Altında yaşanan yükselişe rağmen, Petrolde düşüş devam ediyor. ABD ham petrolü 76.2 dolardan, Brent petrolü 100.5 dolardan işlem görüyor.