Ayazağa'da mutlu sona doğru

Faruk ŞÜYÜN
Faruk ŞÜYÜN ODAK [email protected]

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, 20 senedir bitmeyen Ayazağa'daki kültür merkezi inşaatı ile ilgili son durum hakkında bir bilgilendirme toplantısı düzenledi. Bu projenin ilk günleri coşkusuna Dr. Nejat Eczacıbaşı'nın gözlerinde bizzat tanık olmuş, onun sözcükleriyle dinlemiş, onun evinde maketi incelemiş olan bu satırların yazarı bu kez son gelişmeleri, Ertuğrul Günay'dan öğrendi…

Toplantı öncesi, Feriye Lokantası'nın leziz mönüsünün eşliğinde Bakan'la sohbet etme olanağı da bulduk… AKM'de inşaata bir türlü başlayamamanın altında yatanlardan Bakanlık'ın tiyatro ile ilgili yaptıklarının yeterince duyulmamasına kadar birçok konuyu konuştuk. Ertuğrul Günay, "olumsuz" bir şeyle karşılaşıldığında medyada kocaman haberler yapılıyor; açtığımız tiyatro salonları, yaptığımız kurultaylar tek sütun bile yayınlanmıyor, diye bence haklı sitemlerde bulundu… Bu konuları, Bakan'la yapmayı planladığım bir söyleşiye bırakarak toplantının konusuna dönmek istiyorum…

Daha doğrusu, Nejat Bey'in hayallerine… O, İstanbul'a Berlin Senfoni'nin, New York Filarmoni'nin gelip çalacağı; çalmayı hayal edeceği görkemli bir konser salonu düşlüyordu. Nejat Bey, 1988'de böyle bir konser salonu için girişimlere başladı. Ayazağa'da, içinde üç tarihi yapının (Süvari Köşkü, Çinili Köşk ve Ayazağa Kasrı) bulunduğu 65 bin metrekarelik askeri alan, İstanbul Kültür Sanat Vakfı'na verildi. Burada, 2 bin 500 kişilik bir konser salonu yapılacaktı. Yanında oda müziği konserleri için bir oditoryum da yer alacaktı… Nejat Bey'in aramızdan zamansız ayrılmasının ardından, projeyi Şakir Eczacıbaşı sürdürmek istedi, ama inşaat 1990'larda koruma kurulu ve belediye tarafından, projeye aykırılıklar nedeniyle durduruldu. Onaylanan projeye nazaran 14 bin metrekare büyütüldüğü, çevresindeki köşklerin ve kasrın görüntüsünü bozacak denli yükseltildiği yazıyordu karar gerekçelerinde… Proje, Vakıf ile Kültür Bakanlığı arasında medyaya yansıyan çekişmelerin sonucunda, 2000 yılında Bakanlık'a devredildi. O günden bugüne de tek bir çivi çakılmadan, kendi haline terk edildi. Bu arada gazetelerde, inşaatın bitirileceğine, hatta 2010'a yetiştirileceğine dair çeşitli haberler çıktıysa da hiçbirinin gerçek olmadığı anlaşıldı.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay göreve geldikten sonra, binanın tamamlanabilmesi için arayışlara yöneldi ve birçok işadamıyla görüştü. Ancak, bırakalım inşaat masraflarını, yılda belli sayıda gün kullanılacak bir konser salonunu ayakta tutabilmek için gerekli olan milyon dolarla ifade edilebilecek harcamalar, işadamlarının gözünü korkuttu… Talip olan çıkmadı…

Ertuğrul Günay'ın arayışları, Forum İstanbul gibi büyük projelere imza atan Multi Turk Mall'un sıcak bakmasıyla sonuçlandı ve Ayazağa Kültür Merkezi'nin yeni çehresi, geçtiğimiz günlerdeki o toplantıda anlatıldı…

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Multi Turk Mall'un bu projeyi çabuk bitireceğini umduğunu söyleyip bir yılda tamamlanmalarını istediğini belirtti. Yeni projenin mimarı Prof. Ertun Hızıroğlu, ilk projenin yapılmasından bu yana 15 yıl geçtiğini ve İstanbul'un ihtiyaçlarının değiştiğini belirtti. Hızıroğlu, dokuya saygılı bir kültür merkezi inşa edeceklerini, bunun için kaba inşaatı biten salonu yıkarak onun yerine, zeminin 14 metre altına, 6 bin kişi alabilecek çok amaçlı bir salon inşa edeceklerini söyledi… Bu mekânın, ayakta konserler, büyük lansmanlar ve toplantılar için de kullanılabileceğini kaydeden Hızıroğlu, inşaatın otopark kısmının korunacağını, üzere yapılar eklenip çevresinin yeşillendirileceğini de sözlerine ekledi. Hızıroğlu yeni projeyi, "sakin, süsü takısı olmayan bir yapı" diye nitelendirdi. Bu arada, çok amaçlı salonu, yani ‘black box'ı, Babylon'un sahibi, birçok uluslararası projeye imza atan Pozitif'in yabancı ortağı Live Nation ile birlikte işleteceğini de öğrendik…

Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan 49 yıllığına kiralanan mekânın salonlarını, Bakanlık, yılda 52 kez ücretsiz kullanabilecek… Kültür kompleksinde bin 200 kişilik senfoni salonu, 500 kişilik oditoryum, sinemalar, dans ve spor salonları, müzik aletleri satıcıları, kitapçılar, sanat galerileri, ofisler de yer alacak…

Anlatılan projede hedef, merkezi yılın her günü çalışır durumda işletebilmek, her kesimden insanı Ayazağa'ya çekebilmek… Merkezin, 2011 başlarında açılması bekleniyor, bakalım nasıl olacak?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar