Ayaktan elektrik
Stockholm'ün merkez istasyonundan her gün 200 bin kişi geçer... Bu kadar kalabalığın yarattığı ısıyı toplasak? Suya çevirsek? Bina ısıtmada kullansak?
On yıl öncesine kadar böyle bir fikir, sadece fikirdi. Gerçekleştirecek teknoloji, bugünkü kadar ileri değildi. Ama bugün, artık ileri. Evet, Stockholm'ün merkez istasyonunda oluşan insan ısısı toplanacak ve karşıdaki binayı ısıtacak. Bu tek cümleye sığan karmaşık mühendislik işine Jernhusen inşaat şirketi 1 milyar İsveç Kronu yatırdı. Euro cinsinden 8.7 milyar ediyor. Refah ülkesinde, bir binanın yeşil ısıtılmasına bu kadar para ayrılabiliyor- ne güzel. Milyar euroluk yatırım sonucunda ne olacak? Binanın ısıtma masrafı yüzde 25 azalacak. Ayrıca, çevreye katkı. Zararlı gazda az salınım.
Hollanda'dayız... Bisiklet yoluna güneş paneli döşüyoruz.
Gündüz güneşi emen paneller, yolu aydınlatan ampulleri geceleyin yakıyor. Adres: Amsterdam yakınlarında Krommenie. SolaRoad adlı proje, Hollanda'nın ünlü uygulamalı bilimler merkezi
TNO'nun ürünü. 1.5x2.5 metreye blokların üzerine 1 cm kalınlığında silikon güneş paneli. Üzerine sıkılaştırılmış cam. Kaymayacak. Trafik tekniğine uygun olacak. Ülkede yol uzunluğu
137 bin 470 kilometre. Bütün yollara bunun uygulandığını düşünün! Çünkü, böyle bir sistemle metrekare başına yılda 50 kWh elektrik üretileceği hesaplandı.
Londra'ya geçtik... Yine kalabalıkların yürüdüğü kaldırımlara kauçuk bloklar döşüyoruz. Bunlar, kullanılıp atılmış kamyon lastiklerinden dönüşme. İçine bir mekanizma koyduk: Üzerine basınç olunca, 5 mm kadar göçecek. Basıncı enerjiyi elektriğe çevirecek. Saatte 2.1 watt kadar. İçindeki pilde saklayabilir. Dışarı aktarabilir. Aydınlatma için.
Buradan elde edilecek elektrik şahane değilse de günde 550 bin kişinin sürüler halinde yürüdüğü çok kalabalık yerlerde üretim daha fazla olur.
Kauçuk bloklar gece de fark edilsin diye hafif bir ışıma düzeni ayarlanmış. İnsanlar gelip, üzerine bassınlar. Basınca da, biraz daha ışıyor. "Aldım elektriğini."
Hareket et-elektrik üret işinde sistemler sürekli yenileniyor. Ama 2006'da Hollanda'da Rotterdam'da dans pistindeki tepinmeyi, pistin altından elektrik üretmede kullanma fikri çok yenilikçiliydi. Kulübün adı bile: Sürdürülebilir Dans Kulübü. Sonra Londra'da bir gece kulübünde bu iş daha geniş çaplı uygulanmaya başlandı. Kulübün ismi de hoş: Club4Climate.
Buradaki 4 rakamı 'for" olarak telaffuz edilirse "için" anlamına geliyor: İklim İçin Kulüp. Kulüp sahibi Kıbrıslı Andrew Haralambos. Dans pistinden sağladığı elektriği, kulübün ihtiyacının
yüzde 60 kadarında kullanıyor. Kulüp, yeşil ilkelere uygun: Masalar, atık dergilerden... Duvarlar, atık cep telefonlarından... Pisuvarlar susuz çalışan cinsten (ayrı bir yazı konusu – çok yeşil, çok!). Ve elbette yağmur suyunu topluyorlar- gri temizlik için. Ha, bir de şu var: Andrew, eğer gelen müşteri bisikletle, veya yaya, veya toplu taşımla geldiyse 10 Sterlin giriş ücreti almıyor. Bizim parayla 30 lira eder.