Ayaktaki son kale de sallanıyor

İsmet ÖZKUL
İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI [email protected]

Ağustos ayı sonuçlarına göre bütçe yılın ilk 8 ayında 2.95 milyar liralık açık verdi. Oysa geçen yıl aynı dönemde bütçe 231 milyon lira fazla vermişti. Bütçe dengesinde geçen yıla göre yaklaşık 3 milyar liralık bir bozulma var. 
Faiz dışı dengedeki bozulmanın boyutu 7 milyar lirayı aşıyor. Geçen yıl 38 milyar lira düzeyinde olan faiz dışı fazla, bu yıl 31 milyar liranın altına indi. Faiz dışı fazlada yüzde 18.6’lık bir düşüş var. 

Üstelik faiz dışı dengedeki bu bozulma, faiz harcamalarındaki 4.1 milyar liralık azalmaya dağmen ortaya çıktı. Faiz harcamalarındaki bu düzelme de olmasaydı faiz dışı dengedeki bozulma daha yüksek olacaktı. 

Yılın ilk 8 ayında genel bütçe gelirleri yüzde 8.1, vergi gelirleri yüzde 7.58 arttı. Enflasyonu dikkate alırsak, bütçe ve vergi gelirlerinin geçen yıla göre reel olarak azaldığını söyleyebiliriz. 

Temel gelir kalemi olan dolaylı vergilerdeki artış enfl asyonunu yarısı kadar. Buna karşın cari harcamalar ve yatırım harcamalarındaki artış enfl asyonun iki katı. Bu durum aslında sürpriz değil. Dışarıdan parlak gözüken bütçenin iç dengelerinin bozuk olduğu, böyle durgunluk zamanlarında su yüzüne çıkıveriyor. Şimdiye değin durum her yıl şapkadan bir af çıkartarak, ya da yeni birşey satarak idare edildi. Artık bunun da sınırına gelinmiş durumda. 

Bütçedeki bozulma, geçmiş yıllara göre daha kritik bir durum yaratıyor. Çünkü ekonomi politikası düşük büyüme, yüksek enfasyon ve yüksek cari açık arasına sıkışmış durumda. Her bir sorunu çözmek için atılabilecek her adımın, diğer sorunları ağırlaştıracak etkileri var. Tam bir “aşağı tükürsen sakal, yukarı tükersen bıyık” açmazı söz konusu. 

Bütçeyi biraz olsun toparlayabilmek için gelirleri artırmak, giderleri frenlemek gerekiyıor. Gelir tarafını desteklemek için seçimlerin de etkisiyle ertelenmekte olan doğalgaz zamlarını devreye sokmak veya vergi artışı gibi adımlar, zaten çift hane sınırında seyreden eflasyonu daha da ateşler. Harcamalar tarafında kamu yatırımlarının ve tüketim harcamalarının azaltılması, büyümenin son dönemdeki en önemli desteğinin devreden çıkması anlamına gelir. Bu da zaten cılız olan büyüme temposunun daha da düşmesi demek. 
Bütçedeki bozulmanın dış etkileri de eskisinden daha önemli hale geldi. Büyüme hızı düşen, buna karşın enfl asyonu ve cari açığı yüksek olan Türkiye’nin sıcak paracılara sattığı tek hikaye bütçe dengesiydi. Şimdi bu kalenin de sarsılmasının, sıcak paracılarda yaratacağı etki eskisinden çok daha büyük olur. 

Gelecek yıl yapılacak seçimlerin, siyasi belirsizliğin yanısıra bütçede daha büyük yaralar açma ihtimali de sıcak paranın dikkatle izleyeceği bir nokta. Buna bir de Ukrayna krizi ve Suriye sınırımıza dayanan savaş ateşini eklersek durum daha da iç karartıcı bir hal alıyor.

ismet-021.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar