Avustralya'dan tarım ve hayvancılık izlenimlerim
Avustralya'nın Ankara Büyükelçiliği Kültür İşleri ve Projeler Sorumlusu Elif Barutçuoğlu Wade'den nisan ayında bir e-posta aldım. Türkiye ile Avustralya arasındaki dostluk ilişkilerinin tarım alanında da geliştirilmesi için bir program dahilinde bu ülkeye davet etmek istediklerini yazıyordu. Katılabileceğimi söyleyince kısa sürede Avustralya Dışişleri Bakanlığı'nın organizasyonu ile Bloomberg HT'den Tarım Editörü İrfan Donat kardeşimle birlikte 1-8 Haziran tarihlerinde bu ülkede tarımla ilgili bir programa katıldık.
Avustralya'daki programın koordinasyonunu Dışişleri Bakanlığı'ndan Tasha Levine, Elif Barutçuoğlu Wade ile birlikte büyük bir özveri ve titizlikle gerçekleştirdiler. Sidney, Melbourne ve başkent Canberra'yı kapsayan gezi programı önceden belirlenmiş ve tizlikle uygulandı.
Bu nedenle Avustralya'da olduğumuzu sosyal medyadan paylaşır paylaşmaz birçok okurumuzdan, izleyicimizden "şurayı mutlaka görün", "şu tesisi görmeden gelmeyin", "orada şu kişi var onu ziyaret edin" gibi önerilerinizin hemen hiçbirini gerçekleştiremedik. Çünkü, program belli ve zaman kısıtlı. Belirlenen saatte mutlaka orada olmamız gerekiyor. Üstelik Avustralyalılar Türkiye'de hiç alışık olmadığımız kadar çok dakik.
Dünyanın öbür ucu olarak adlandırılan Avustralya hakkında gitmeden önce, kısa bir zaman sürecinde Dışişleri Bakanlığı tarafından 2018'de hazırlanan ülke raporunu, Aydın Boysan'ın "Uzaklardan" ve Tarık Mnkari'nin "Avustralya Yeni Zelanda Gezileri" kitabını ve internetten bulabildiğim birçok gezi, izlenim yazısı okudum. Ayrıca, Amerika Tarım Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) bu ülkeye ilişkin raporlarına baktım.
Bütün öğrendiklerimi, bize anlatılanları bir kaç gün sürecek yazılarla paylaşacağım. Bu ilk yazıda daha genel bir çerçeve çizmek istiyorum. Diğer yazılarda bu konuları detaylandıracağız.
Tarım ve hayvancılık önemseniyor
- Avustralya' da öncelikle tarım çok önemseniyor. Ülke açısından en önemli gelir kaynaklarından birisi. Fırsatları ve tehditlerle birlikte düşünülerek tarımın önemi herkes tarafından dile getiriliyor.
- Tarım konusunda Tarım ve Su Kaynakları Bakanlığı (su kaynakları yakın zamanda bakanlığın adına eklenmiş), üniversiteler, araştırma kurumları, çiftçiler ve özel sektör koordineli çalışıyor. Üniversiteler ve araştırma kurumlarının geliştirdiği projeler, ürünler, teknoloji ve bilgi çiftçiler tarafından yaşama geçiriliyor.
- Yıllık tarımsal hasılası 65 milyar Avustralya doları. Yaklaşık 275 milyar lira. 1953 yılında ülkede 202 bin tarım işletmesi( onlar çiftlik olarak adlandırıyor) bulunurken bugün 85 bin işletme var. İşletme sayısı azalsa da verimlilik ve kalite çok daha yüksek.
- Tarımsal gelirin yüzde 45'i hayvancılıktan, yüzde 33'ü tahıl ağırlıklı olmak üzere bitkisel üretimden, yüzde 15'i sebze ve meyvecilikten, kalan yüzde 7'si ise balıkçılık ve su ürünlerinden sağlanıyor.
Üretiminin yüzde 70'ini ihraç ediyor
- Ülkenin nüfusu yaklaşık 25 milyon. Kişi başına yaklaşık 1 sığır ve 3 koyun düşüyor. Avustralya'nın 24 milyon baş sığırı var ve yıllık 2.1 milyon ton kırmızı et üretiyor. Süt üretimi ise 9 milyon ton. Koyun varlığı ise 70 milyon baş. Karşılaştırırsak, Türkiye'nin nüfusu 82 milyon. Büyükbaş hayvan varlığı 17 milyon, koyun sayısı 33.6 milyon. Süt üretimimiz 20 milyon ton(ancak sadece yarısı sanayide değerlendiriliyor),kırmızı et üretimimiz ise 1 milyon ton.
- Avustralya genel olarak tarımsal üretiminin yüzde 70'ini ihraç ediyor. Bu nedenle uygulanan politikalar, kalite, standartlar ve denetimler hep ihracat odaklı.
Tarım desteği yok denecek kadar az
- Tarıma doğrudan destek yok. Özellikle 1990'lı yıllardan itibaren destekler büyük oranda kaldırılmış. Daha çok kuraklıktan zarar gören çiftçilere yönelik bazı devlet destekleri var. Yenilikçi,İnovatif bir çalışmanız varsa ve yeni bir ürün geliştirdiyseniz proje bazında bazı önemli hibe destekleri sağlanıyor.
- Hayvancılıkta beslenmenin yüzde 60-70 oranında meraya dayalı. Bu nedenle mera alanlarının ıslahı, ot veriminin artırılmasına yönelik önemli çalışmalar yapılıyor. Bu konudaki araştırmalara ciddi destekler sağlanıyor. Meradaki otların bir bölümü ve yem bitkileri ekiminden elde edilen kaba yem ot veriminin düşük olduğu dönemde hayvanlara yediriliyor. Fabrika yemi üretiminde daha çok buğday, arpa, kanola atığı ve benzeri ürünler değerlendiriliyor. Kendileri ürettiği için yem maliyeti genel olarak daha düşük. Soya pek kullanılmıyor.
- Hayvan hastalıkları konusunda koruyucu hekimlik çok önemseniyor. Ülkeye girişte ayakkabınızın üzerindeki çamura, toza dikkat ediliyor. Son bir ayda bir çiftliğe gidip gitmediğiniz sorgulanıyor. Onlara göre hayvancılıkta en büyük tehlike hastalık. Hastalığın en önemli kaynağının ithalat olduğunu düşünüyorlar. Ülkede veterinerlik ve hayvan sağlığı çok önemseniyor.
İklim değişikliği korkutuyor
- Tarım konusunda kiminle konuşsak iklim değişikliğine mutlaka vurgu yapılıyor. Ülkenin genel olarak tarımda, hayvancılıkta, bitkisel üretimde en önemli gündem konusu iklim değişikliği ve sektöre olan etkileri. 2018 yılında yaşanan ve son 11 yılın en şiddetli kuraklığının da bunda etkisi var. Ayrıca ülkenin ciddi olarak su sorunu var. Bu nedenle iklim değişikliği tarımcıların korkulu rüyası diyebiliriz. Araştırmalar, destekler, çalışmalar da bu konuda yoğunlaşmış.
- Gittiğimiz hemen her yerde Türkiye'den gelen veya orada uzun süredir yaşayan Türklerle karşılaştık. Araştırma merkezlerinde önemli pozisyonlara yükselmiş olan da var, doktora çalışması için gelenler de.
- Başkent Canbera'da Avustralya Savaş Anıtları Müzesi'nin hemen yanında yer alan "Atatürk Anı Bahçesi"ni görmek bu gezide beni en çok duygulandıran, gururlandıran an oldu.
Özetle, Avustralya önemli bir tarım ülkesi. Avustralya'nın tarımda uyguladıklarını bir reçete olarak alıp Türkiye'de uygulamak mümkün değil. Her ülkenin iklim koşulları, kaynakları, üretim kültürü ve bilgi birikimi, insan kaynağı, yönetim anlayışı çok farklı, bu nedenle başarılı bir modeli bire bir alıp uygulayamazsınız. Fakat, alınacak pek çok ders var. Belli alanlarda işbirlikleri sağlanabilir. Bütün bunları gelecek yazılarda paylaşacağız. Avustralya'da günlük ve sosyal yaşamı ise ayrıca paylaşacağım.