Avukatlar ve siz
Bir haber
Bir ampulu değiştirmek için kaç avukat gerekir? Cevap:53. Bunun 8 tanesi tartışmak, 4 tanesi itiraz etmek, 3 tanesi emsalleri araştırmak,1 tanesi sekretere ampulü değiştirmesini söylemek ve 37 tanesi de zamanlarını fahiş bir ücretle müşteriye fatura etmekle meşgulmuş.
The New York Times gazetesindeki makale(Outsourcing can cut your legal bills, Dec 16th 2010) bu fıkra ile başlıyordu. Amerika'da avukatlık hizmetlerinin yüksek maliyetini anlatmak için kullanılan bir şaka. Bir hizmet bu kadar pahalı olunca bu hizmeti başka yerden alma arayışları doğal olarak başlamış.
Thomson Reuters firması geçen Kasım ayında Pangea3 firmasını satın almış. Bu bir hukuk bürosu ve avukatlarının çoğu Hindistan'da, Mumbai'de.
Hukuk işlerini dışarda yaptırma işi henüz çok yaygın değil. Amerikalılar her yıl avukatlara 180 milyar dolar harcıyor. Ancak henüz bunun 1 milyar dolarlık bir bölümü Amerika dışına çıkıyor. Fakar bu iş yılda %20-30 oranında büyüyor. Bunun nedeni yüksek fiyatlar. Büyük hukuk büroları avukatlık ücretlerini 1998 ile 2009 arasında %65 den fazla artırmış
Evet, her hukuksal iş ucuza yapılamaz. Eğer şirketinizin geleceği mahkemenin vereceği bir karara bağlı ise davayı çok becerikli birisine vermelisiniz. Ama bir çok hukuk işi sıradan. Amerikadaki hukuk büroları bu sıradan işleri genç avukatlara yaptırıyorlar. Ama müşterilere yüksek rakam fatura ediyorlar. Fakat son yaşanan ekonomik kriz firmaları bu ücretleri sorgulamaya götürmüş. Yapılan bir araştırma gösteriyor ki, firmaların %47 si genç avukatlara ödenen paralara itiraz etmiş..
American Express, GE, Sony, Yahoo! Ve Netfix gibi tanınmış firmalar Pangea3'ün hizmetlerini kullanmaya başlamış. Pangea3 dökümanları gözden geçiriyor, anlaşmaları hazırlıyor ve sıradan işleri yapıyor. Bir çok firma Pangea3 hukuk şirketinine doğrudan iş veriyor. Çoğu kez de kendi pahalı hukuk firmalarından dışardan hizmet almasını istiyorlar.
Hukuk büroları değişik biçimde olaya yaklaşıyorlar. Bazı işlerini onlar da dışarıya veriyorlar. Örneğin Pangea3'ün işlerinin dörtte biri büyük hukuk bürolarından geliyormuş. Başka bir Amerikan hukuk firması benzer bir taşeronluk firması kuracakmış. Bu yeni firmanın, kadrolu çalışmayan avukatlardan oluşan bir ağı olacakmış. Bu ağ Amerikalı ama pahalı avukatlardan oluşacakmış. Çünkü bu avukatlar iş ve aile dengesine önem veren, yarı zamanlı, özel anlaşmalı avukatlarmış. Örneğin, kadrolu çalışan bir avukat saatte 500 dolar alırken bu avukatlar 100 dolar alacaklarmış.
Bir Yorum
Avukat olsak da olmasak da, yukarıdaki makaleden çıkaracağımız bazı dersler var. Birinci ders, teknolojisindeki gelişmelerin bazı dengeleri değiştirmesi gerçeğine dayanıyor. Eğer iletişim teknolojisi bu kadar gelişmese idi Amerikalı avukat Amerika'daki, Hintli avukat Hindistandaki davalarına bakıyor olacaktı. İletişim teknolojisindeki devrim uzaklık kavramını ortadan kaldırdı. Bu gelişme sonunda yeni dengede Hintli avukat daha kârlı çıktı. Teknolojik gelişmeler sizin sektörünüzdeki dengeleri de değiştirebilir. Ama sorun, sizin Amerikalı mı, yoksa Hintli avukat durumunda kalacağınız. Bundan kârlı çıkabilmek için teknolojik gelişmeleri izlemeniz ve ona göre pozisyon almanız gerekiyor.
Değineceğim ikinci nokta, yıldızların dokunulmazlığı konusu. Eğer yaptığınız iş çok uzmanlık ve yüksek beceri gerektiriyorsa değişimler sizi ırgalamaz; yıldızlara kimse dokunamaz.Yukarıdaki olayda gördük ki, üstün becerili Amerikalı avukatlar bütün bu gelişmelere rağmen iyi para kazanmaya devam ediyorlar. Üstün beceri kazanmanın maliyetinin yüksekliği başkalarının bu pazara kolayca girmesini engelliyor. Bu gerçeği gözönüne alarak beceri düzeyinizi yükseltmeniz ve platformunuzu yukarı çekmeniz gerekir ki, rakipsizliğinizi koruyasınız.
Değineceğim üçüncü nokta, yüksek kâr marjı saltanatının hiçbir işte ebediyen sürmeyeceği gerçeği. Amerikan hukuk büroları bazı rutin işler için genç avukatları ucuza çalıştırıp, müşteriye yüksek ücret yüklüyorlardı. Gördük ki, bu işleri daha ucuza yaptırmak mümkün olmaya başlayınca hizmet alan şirketler istenen yüksek ücretlere itiraz etmeye başlamışlar. Bu gerçeği gözönüne almalı, süreklilik için akıllı ve insaflı ücret politikaları izlemelisiniz.
Değineceğim son nokta, iş ve aile dengesi meselesi. Kendisine ve ailesine zaman ayırabilmek için gördük ki Amerikalı bazı avukatlar daha ucuza çalışmayı kabul ediyor. Çünkü aileden ve özel yaşamdan çalınan zamanın maliyeti yükselmeye başlamış. Yaşam bir seçim meselesidir. Acaba siz bu konudaki seçiminizi doğru yaptınız mı? Ailenize , kendinize ve işe ayırdığınız zaman dengesi sizce doğru bir denge mi? Hesabınızı doğru yapıyor musunuz? Çünkü yaşamda en kıt şey zaman. Bunu farkında mısınız?