Avrupa’da faiz indirimi ve etkileri

Özgür HATİPOĞLU
Özgür HATİPOĞLU DERİN BAKIŞ [email protected]

Bu hafta Avrupa Merkez Bankası top­lantısı var. Swap piyasası %96 ihtimal­le 25 bps faiz indirimi bekliyor. Ama asıl haber bu değil bence. Daha büyük haber uzunca bir süredir paritenin yönünün yük­sek korelasyon ile çalıştığı AMB – Fed fa­iz indirim beklentileri farkı.

Bu ilişki EU­RUSD’nin 1.12’den düşüşünü hareketin he­men öncesinde işaretleyerek iyi bir öngörü oluşturmuştu. Şimdilerde gelinen noktada ise hala aradaki fark USD lehine devam edi­yor. Yani AMB’nın faiz indirimi fiyatlanmış olsa da beklentiler itibarı ile Euro’daki za­yıflık devam edecekmiş gibi duruyor.

2024 sonu itibarı ile durum bu şekilde olurken 2025’im ilk çeyreği itibarı ile baktığımda beklenti makasının daha da güçlü bir şe­kilde aşağıyı gösterdiğini görebiliyorum. Dahası, paritenin 1.16’ya gideceğini söy­leyen analistlerin geçen haftadan bu yana yazdıkları raporlarda önemli bir değişiklik var ve hemen hepsi 1.06 – 1.07 seviyeleri­ni telaffuz ediyor. Bu koşullarda tek baca­ğı USD olan para birimlerinde ABD Doları güçlülüğü kaçınılmaz olarak devam edecek gibi duruyor.

Carry trade tarafında ibre ABD'yi gösteriyor

Yani yurt dışı borçlanacaklar için hem paritenin yönü açısından, hem de aradaki faiz farkından (carry) dolayı dikkate değer bir avantaj var. Normal koşullarda bu faiz paritesinin net bir şekilde ABD hisse en­dekslerine karşı DAX endeksine yardımcı olması gerekirdi. Ancak burada hem kon­jonktürel, hem de yapısal karşılaştırmalar itibarıyla ibre belirgin bir şekilde ABD ta­rafını gösterir durumda.

Çünkü öncelikle ekonomik yavaşlama­nın Avrupa üzerindeki etkisi görünüşe gö­re ABD ile kıyaslanamayacak şekilde daha güçlü olacak; her ne kadar son Alman veri­leri daha öncekiler kadar kötü olmasa da. Buna karşılık ABD’de hala yavaş iniş veya hiç iniş senaryoları fiyatlanıyor.

Diğer bir konu ise teknoloji devrimin­de ne yazık ki Avrupalı şirket ismi saymak istesek ABD’li şirketlerle hem sayı olarak hem de bilişim seviyesi olarak rekabet ede­bilecek pek fazla bir şirket görmek müm­kün değil. Avrupa’da dikkatimi çeken iki sektörden birisi yenilenebilir enerji ve sağ­lık. Onun haricinde ne yazık ki seçenek ol­dukça sınırlı.

Bu noktada Çin’in hisselerinin ucuzlu­ğunu, verilecek olan desteklerin – büyük­lük açıklanmasa da – sonunda işe yaraya­cağını düşünüyorum. Bu anlamda Hong Kong ve ABD piyasalarında işlem gören ba­zı Çin hisseleri ve Çin ETF’leri çok ilgimi çekiyor. Bunlar ABD hisselerine alternatif teşkil edebilir.

Çin meselesi

Bildiğiniz gibi piyasa bir umut, hafta so­nu Çin Ekonomi Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ekonomik destek paketinin büyüklüğünü ve diğer detayları görmek is­tedi. Ancak ne yazık ki bir politika gelene­ği olarak büyüklük açıklanmadı ve piyasa yine tahminlerle baş başa kaldı. Yine bazı sayıları açıklamaların arasına katıştırmak­tan geri durmadılar.

Örneğin yerel yönetimlerin borçlanma tavanına ulaşmak için henüz borçlanma kapasitesinde boşluk olduğu için yaklaşık 400 milyar RMB’lik bir destek oradan ge­lebilir sene sonuna kadar. Ayrıca söz konu­su limitin dolması halinde de yeni limit ta­nımlanmasına imkan olacak ki bu da 2025 sonuna kadar 3 trio RMB’lik bir destek pa­keti demek.

Ayrıca ek olarak Özel Yerel Borçlanma olarak çevirebileceğimiz başka bir borç­lanma penceresi daha var. Aslında burası 2.3 trio RMB’lik ama bir kısmı kullanıldığı için geriye sadece 300 milyarlık porsiyonu kaldı. Ayrıca kredi plasmanı için bankalara açılacak olan toplamda 1 trio RMB olması beklenen bir paket daha söz konusu.

Gördüğüm kadarıyla gayri menkul sektö­rü ile ilgili olarak odaklı bir destek progra­mı yapmayacaklar, ama boş konutların ye­niden değerlendirilmesi için bazı düşünce­ler var ki hiç birisi değer yaratıcı değil.

Bu anlamda gayri menkul sektörü hala Çin için topal ayak olmaya devam edecek ama piyasada yaratılan heyecan biraz daha bu gemiyi götürür gibi duruyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Riskler rafa kalktı 27 Kasım 2024
Risk, risk, risk 20 Kasım 2024
Ne hafta ama!! 05 Kasım 2024
Yine yeniden ralli? 17 Eylül 2024