Avrupa’da e-mobilite Asya fırtınasına karşı
Otomotiv endüstrisi 2024’de hızlanırken, 2024 yılında 88 milyon adet aracı satılması bekleniyor ve sektörün global satış adedi yeni aracın, bir önceki yıla göre yüzde 2,8 artış olacağı öngörülüyor.
Bu iyimser görünüm, tedarik zincirleri ve talebin ivme kazanmasıyla birlikte otomobil üretiminde devam eden toparlanmayla destekleniyor. Ancak toparlanma ivme kazandıkça artan araç fiyatları, zorlu kredi koşulları ve devam eden elektrifikasyon çabalarının tüketici davranışları üzerindeki etkisi gibi potansiyel olumsuzluklara ilişkin endişeler ortaya çıkıyor.
2024 yılı öngörüleri de aynı derecede umut verici; küresel hafif araç satışlarının geçen yıla kıyasla yüzde 8,9 artarak yaklaşık 86,0 milyon adede ulaşması bekleniyor. Bu artış, tedarik zincirlerinin normalleşmesi ve stok yeniden stoklama çabalarının talebi artırmaya devam etmesi nedeniyle devam eden üretim artışlarına bağlanıyor.
Avrupa’da elektrikli araçlar büyüyor Avrupa Birliği’nde otomobil satışları 2023’te 10,5 milyondan fazla yeni tescille neredeyse %14 arttı. Elektrikli araç satışları %37 oranında etkileyici bir artış gösterdi ve şu anda %15’e yakın bir pazar payına sahip. Elektrikli araç modeller artık alıcılar için üçüncü en popüler seçenek haline geliyor ve 2023’te dizeli geride bırakıyor.
2024 yılına baktığımızda ise satışların %2,5 artarak 10,7 milyon adede ulaşmasını bekleniyor. Yaklaşık %20’sinin, iki milyondan fazla birime eşdeğer olan elektrikli araç olması bekleniyor. Doğal olarak, Avrupa’nın devasa bir otomotiv endüstrisi mirası var ve bu yeni elektrikli arabaların çoğu Avrupalı büyük otomobil markalarından geliyor. Bu otomobil üreticileri çok fazla siyasi güce sahipler ve elektriklenirken bile sektörü kontrol etmeye ve hakim olmaya devam etmek istiyorlar.
Zorluklardan biri, dünyadaki en büyük ve en rekabetçi elektrikli araç pazarının Asya elektrikli araç pazarı olması ve oraya öncülük eden markaların Avrupa’ya gelip yeni satış ağları geliştirmeye çalışmasıdır. Avrupalı yasa koyucular, Asya otomobil üreticilerinin Avrupa elektrikli araç pazarında rekabet etme yeteneğini sınırlamaya veya zayıflatmaya çalışıyor ancak bunun ne kadar etkili olacağı ve Asya kökenli markalarının orada ne kadar veya ne kadar az büyüyeceği kesinlikle belli değil.
Avrupa’da hedef 2050 Avrupa’nın 2050 yılına kadar iklim açısından nötr bir kıta haline gelmek gibi iddialı bir hedefi var. Avrupa Komisyonu bu hedefe ulaşmak için yeni mevzuat teklifleri sunuyor. 2030 yılına gelindiğinde, Avrupa elektrikli araç filosunun 40 milyona ulaşması bekleniyor; bu, Avrupa yollarında dolaşan mevcut 8 milyon elektrikli araca kıyasla çok büyük bir artış.
Bu amaca ulaşmak için devletleri, şirketleri ve tüketicileri doğru yöne yönlendirecek bir dizi düzenleme ve hedef gerekiyor. Ulaşım, Avrupa’nın sera gazı emisyonlarının neredeyse dörtte birini temsil ediyor; bu nedenle e-mobiliteyi artırmak, iklim hedeflerine ulaşmak için çok önemli. Şarj altyapısının yeni hedeflere uygun hale getirilmesi gerekiyor.
Avrupa’da şarj istasyonları yatırımı hızlanıyor
Avrupa Birliği, elektrikli araçların hızlı şarjı için 2025 yılına kadar tüm ana ulaşım rotalarında her 60 kilometrede en az 150 kW güce sahip bir tesisin olmasını gerektiren yeni bir kural paketini 2023’de onayladı. Buna göre yeni kurallar ile amaçlana konular arasında, Avrupa’nın ana otoyolları boyunca elektrikli şarj altyapısını genişleterek menzil kaygısını azaltmak.
Bir uygulama veya abonelik gerektirmeden şarj sırasında ödemeleri kolaylaştırmak ve şeffaf fiyatlandırma politikaları oluşturmak yer alıyor. Aralık 2025 sonuna kadar her şarj lokasyonunun en az 400 kW toplam güce sahip olması ve en az bir adet 150 kW şarj cihazının mevcut olması gerekiyor. 31 Aralık 2027 itibarıyla düzenlemeler, en az bir adet 150 kW’lık şarj cihazıyla en az 600 kW toplam çıkış gerektirmektedir.
Günümüzde bazı şarj istasyonlarının 150 kW güce sahip olduğu belirtiliyor ancak iki şarj kablosu bulunuyor. Şarj cihazını aynı anda iki araç kullanıyorsa toplam güç yarı yarıya azalır. Yeni kurallar, her zaman minimum 150 kW kapasiteli en az bir şarj cihazının kullanılmasını zorunlu kılıyor. Elektrikli araç dönüşümü için her türlü destek sağlanırken, ana hedef de sürdürülebilir bir dünya ve şehirler yaratmak yer alıyor.