Avrupa’da Asya elektrikli araç fırtınası
Asya’nın elektrikli otomobillerde yarattığı sıcak rekabet, ABD’nin önleyici adımları sonrasında Avrupa’da da yeni önemler gündemde...
Asyalı otomobil üreticileri, kendi ürettikleri araçları ABD ve Avrupa’nın sunduğu ileri teknolojiye sahip elektrikli araçlara göre daha düşük fiyatlarla öne çıkarıyor. Aynı zamanda sadece batarya sürüş menzili konusunda rekabeti değil, yeni modelleri hızlı bir şekilde piyasaya sürerken birçok yeni farklı özelliği de bir araya getiriyorlar. Vergi uygulamaları ve düzenlemelerle bu rekabetin önüne geçmeye çalışan Avrupa ve ABD’de elektrikli araçlara geçiş bir süre daha da yavaşlayacak.
Endişe verici sinyal
Elektrikli otomobillerin pazar payının sürekli olarak durgunlaşma eğilimi, endüstri ve politika yapıcılar için son derece endişe verici bir sinyal gönderiyor. AB otomotiv endüstrisi, araçları piyasaya sürmek için elektrifikasyona milyarlarca dolar yatırım yaptı, ancak bu geçiş için gerekli diğer bileşenler mevcut değil ve AB, bu rekabette diğer ülkeler gibi zorlanıyor. Sonuç olarak, 2025 karbon emisyon azaltım hedeflerine ulaşılmasına ilişkin endişelerin artması nedeniyle sıfır emisyona geçiş son derece zorlu olacak gözüküyor.
Yüksek teknolojili bir süper gücün oluşumu ve sanayileşmiş ülkeler için sonuçları uzun vadeli stratejilerle meyvelerini veriyor. Çin, bu bakışla başlattığı yüksek teknoloji devriminde hedeflemesini ‘Made in China 2025’ olarak belirleyerek, bir endüstriyel ana plan tasarlamıştı. Çin, 2049 yılına kadar önde gelen sanayi ülkelerinden biri olmak için milyarlarca dolar yatırım yapmaya devam ediyor.
Ortaya koyulan strateji, ülkeyi önümüzdeki birkaç 10 yılda yüksek teknolojili ürünler için bir üretim merkezine dönüştürmeyi hedefliyor. Plana göre Çinli tedarikçilerin "temel ana bileşenler ve önemli temel malzemeler" konusundaki yurt içi pazar payının 2025 yılına kadar yüzde 70'e çıkması planlanırken, çok sayıda sanayileşmiş ülke arasında ana büyüme alanlarında da pazar liderliğini hedefliyor. ‘Made in China 2025’ adı verilen büyük endüstriyel yenilemenin odak noktasında birçok sektör yer alıyor.
Bütün bunların ardında, AB üyeleri ve ABD gibi sanayileşmiş ülkelerin güçlü rekabete hazırlıklı olmaları gerekiyor. Made in China 2025, otomasyona yönelik karşılaştırılabilir stratejilerin kapsamının çok ötesine geçerken, diğer ülkelerde endüstrinin dijitalleştirilmesi daha da hızlanacaktır.
Çin’in elektrikli araç endüstrisini hedef alıyor
Çin'in elektrikli araç endüstrisi, büyük ihracat pazarlarında ticaret kısıtlamaları dalgasıyla karşı karşıya kalıyor ve bu da dünyanın büyük ekonomileri arasındaki ticaret gerilimlerini artırıyor.
Mayıs 2024’te ABD, Çin yapımı elektrikli araçlara yönelik gümrük vergilerini yüzde 25’ten yüzde 100’e temmuz ayında da AB, Çin’den ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 37,6’ya kadar geçici bir sübvansiyon karşıtı tarife uyguladı. Ağustos ayında ise Kanada, Çin’in sanayi politikaları ve sübvansiyonlarıyla ilgili, aşırı kapasiteye ve haksız rekabete neden olan iyi bilinen sorunları öne sürerek, Çin elektrikli araçlarına yönelik yüzde 6,1’lik ithalat tarifesini yüzde 100’e çıkararak süreci takip etti. Çin’in özellikle stratejik sektörlerdeki büyük sübvansiyonlarla desteklenen iddialı sanayi politikalarından uzun süredir endişe duyuluyor. Bu politikalar ve sübvansiyonlar, Çin’in EV endüstrisinde son 15 yıldaki benzersiz başarısının arkasında yer alıyor.
Sanayide rekabet daha sert geçecek gözüküyor
Çin politikalarının amacı, düşük karbon ekonomisine geçişi kolaylaştırmak olsa da strateji aynı zamanda Çin'i elektrikli araç teknolojileri, inovasyon ve üretim alanında dünya lideri yapmayı da içeriyor. Bunun önemli bir sonucu, Asyalı elektrikli araçların diğer pazarlara aktığı ve diğer ülke endüstrilerine zarar verdiği yönünde iddialara yol açıyor.
Çin'in elektrikli araç ihracatı, 2017’den bu yana yüzde 13.300 gibi inanılmaz bir artış göstererek 2023’te 42 milyar dolara yükseldi. Çin, küresel EV üretiminin yaklaşık yüzde 70’ini oluşturuyor.
Sanayi politikası yarışını hızlandıracak
Batı, Çin sanayi politikasını ve sübvansiyonlarını hedef alıp, ABD ve AB üye ülkelerinde çeşitli politikalar ve sübvansiyonlar uygulamaya koyulurken, stratejik sektörlerde küresel liderlik için süper güç olma rekabeti, dünya çapında hâlihazırda hararetli olan sanayi politikası yarışını da hızlandıracak gibi gözüküyor.
Çinli otomotiv üreticilerinin batılı rakiplere karşı avantajı çoğunlukla elektrikli araçlarda olurken, Avrupalı otomobil üreticilerinin de gerekirse hibrit araç talebini karşılamak için üretimi artıracakları yeni bir dönem bizi bekliyor.