Avrupa'daki gelişmeler önemini koruyor
Murat Berk / Yapı Kredi Yatırım
Uzun zamandır güçsüz duran Çin borsası, para arzının yükseldiğini gösteren verinin de yardımıyla, geçen hafta küresel borsalardaki yükselişe öncülük etmişti. Fakat geçen hafta sonundan itibaren tekrar güç kaybetmesini ilginç buluyoruz.
Geçen haftanın izlenecek önemli olayları arasında İspanyol ve İtalyan tahvil ihaleleri vardı. İtalya ve özellikle İspanya ihalelerinde önceki ihalelere kıyasla daha düşük faiz ile borçlanılmış olması olumlu bir gelişme. Bu aynı zamanda Avrupa Merkez Bankası'nın Aralık ayındaki üç yıllık fonlama imkanının kısmen bono alımlarında da kullanıldığına dair bir gösterge olarak yorumlanabilir.
Geçen hafta da belirttiğimiz gibi Avrupa'daki bono ihaleleri yanında Yunanistan kaynaklı haber akışı da önemli olacak. Yunanistan ile özel sektör katılımı konusunda ilerleme olduğu şeklinde olumlu haberlerin yanında, bu görüşmelerde henüz anlaşmaya varılamadığı şeklinde haberleri de görüyoruz.
Mart ayındaki 14,5 milyar euroluk Yunan tahvil itfası öncesi Yunanistan ve özel sektör kreditörlerini temsil eden Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) arasındaki müzakerelerde yaşanan gelişmeleri izlemek gerekiyor.
Geçen Cuma günü reyting kuruluşu S&P'nin dokuz AB ülkesinin notunu düşürmesi sonucu Euro bölgesindeki büyük ekonomilerden sadece Almanya'nın notu AAA olarak kaldı. Bu da Avrupa yardım mekanizması için düşünülen değişik fon çeşitlerinin potansiyel etkisini azaltabilecek bir gelişme.
S&P'nin not indirimi sonrasında Alman Şansölyesi Merkel, Avrupalı ülkelere ek mali konsolidasyon çabaları çağrısında bulundu, ki bu hareket önceki söylemleriyle uyumlu. Aslında gelinen bu aşamada, Avrupa Merkez Bankası'nın, sistemin içindeki euro likiditesini daha da arttırmayı değerlendirmesi beklenebilir. Özellikle para çarpanının işlevinin zayıfladığına dair işaretler ile birlikte düşünüldüğünde, parasal koşulların hafifletilmesi için daha zayıf bir euronun faydası olabileceğini düşünüyoruz. Avrupa Merkez Bankası'nın da bu yönde bir değerlendirme yapması olası.
Bu anlamda Japon maliye bakanı Azumi'nin euronun hızlı değer kaybından duyduğu rahatsızlığı dile getirdiğini de not etmek istiyoruz. Ayrıca Japonya Merkez Bankası başkanı Shirakawa'nın Japonya ekonomisi için en büyük risk olarak Avrupa'yı gördüğünü belirtmesi de son derece ilginç.
Geçen hafta ABD dördüncü çeyrek bilanço sonuçları da gelmeye başladı. Amerikan şirketlerinin sonuçları bu hafta da açıklanmaya devam edecek.