Avrupa'da sorunlar var

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ dunyaweb@dunya.com

Şevket Keresteci / FİNANSİNVEST

Aralık başında artan ve geçtiğimiz hafta daha geniş bir coğrafyaya yayılan kredi ve bütçe kaygıları içinde bulunduğumuz haftanın da ana gündemini oluşturdu. Önümüzdeki yakın vadede yüksek borçluluk oranı ve bütçe açığı olan Avrupa ülkelerine yönelik çözüm arayışları piyasaların odak noktasında olacaktır. Bu süreçte risk iştahında daralmanın sürmesi içeride ve dışarıda volatilitenin devam etmesine yol açacak.

Hisse senetlerinde defansif kalmayı sürdürün Avrupa'da bazı ülkelerin borçluluklarına ilişkin sorunlar ile makro verilerden alınan karışık sonuçlar küresel piyasalarda risk iştahına olumsuz yansıyor. Geçtiğimiz hafta yaşanan sert değer kayıpları sonrasında hafta içinde veri akışının da zayıf olması nedeniyle zaman zaman tepki alımları gördük. Ancak, geçtiğimiz dönemde ulaşılan zirve seviyeler sonrasında, artan olumsuz haberler ve kırılganlık kendini hissettirmeye devam edecektir. Çarşamba günü açıklanan  Çin ticaret ve enflasyon rakamları Asya'da izlenebilecek politikalar açısından kritik. Enflasyonun yükselmesi parasal sıkılaşmaya yönelik endişeleri beraberinde getirebilir. Haftanın sonuna doğru Yunanistan'ın bütçe planları,

ABD'de açıklanacak olan perakende satışlar ve Cuma günü Euro Bölgesi büyüme verileri takvimde dikkat çeken makro göstergeler. Ancak, piyasaların verilerden çok haber akışı ile şekilleneceği bir hafta bekliyoruz. Zayıflayan IMF beklentileri İMKB'nin Türkiye spesifik gelişmelere duyarlılığını azaltırken yurtdışı piyasalara olan korelasyon ivme kazanıyor. Buna paralel olarak, orta-uzun vade için İMKB'ye yönelik olumlu beklentilerimizi sürdürmekle birlikte, kısa vadede endeksin baskı altında kalmaya

devam edeceğini düşünüyoruz. Öte yandan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın Pazartesi günü yaptığı açıklamalarda IMF görüşmelerinin Mayıs ayına kaydığına ilişkin haber akışının doğru olmadığını belirtmesi piyasalar üzerinde şimdilik bir etkiye neden olmadı. Ancak, olası bir IMF anlaşmasının yeni zirvelere hareketlenme getirme ihtimali, defansif portföy tercihimiz üzerindeki en

Geçen hafta Avrupa ülkelerine ilişkin endişelerin artması ile risk iştahı zayıflarken, gelişmekte olan ülke varlıklarına yönelik talep de ciddi gerileme gösterdi. Başta petrol olmak üzere emtia fiyatları gerilerken, eurobond faiz ve spreadleri genişledi.

Türkiye 2030 vadeli eurobond'unun getirisi %6,55-6,60, ABD 2030 vadeli bonoları arasındaki spread ise 200 baz puan seviyelerinin üzerine yükseldi. Mevcut seviyelerde Türkiye 2030 vadeli dolar cinsi eurobond'larda getiri potansiyelini sınırlı buluyor

Euro Bölgesi'ndeki borçlu ülkelere ilişkin tedirginlik euro'yu sınırlarken, zayıf makro veriler riskten kaçınma eğilimini destekledi. Risk iştahındaki zayıflama ve piyasalardaki satış eğilimine paralel kısa vadede USD lehine seyrin sürebileceğini ve paritede bir miktar daha gevşeme görülebileceğini düşünüyoruz.

Önceki aylarda ABD ve Avrupa gibi gelişmiş ülke varlıklarının üzerinde performans sergileyen Türkiyegibi gelişmekte olan ülke piyasaları bu dönemde zayıf kalacaklar.ve Dolayısıyla yurtiçinde TL ve TL cinsi varlıklara ilişkin risklerin bir süreliğine minimize edilmesini ve bu süreçte portföylerde defansif tercihlere yer verilmelidir.Kısa vadede USD'de değerlenmenin sürebileceğini düşünüyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017