Avrupa'da bankalar paraya kavuşunca biz rahatlıyoruz

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

Dolar 1.75 TL'lerde satılıyor.

Cari açığımız küçülmedi. Bu nedenle kırılganlık devam ediyor ama Avrupa'da para bollaştı. Bollaşan paranın az da olsa bir bölümü Türkiye'ye gelince, dolar fiyatı aşağıya iniyor.

Avrupa Merkez Bankası (ECB), ikinci üç yıl vadeli likidite ihalesiyle bankalara 530 milyar euro kaynak sağladı.

800 bankanın teklif verdiği ihalede, ECB'nin toplam fonlama rakamı 1.02 trilyon euro oldu.

Bu operasyonun ardından bankalar vadesi gelen borçlarını ödeme konusunda olası krizi aşmış oldu. Gerçekçi olalım. Yunan krizi, İtalyan krizi, İspanyol krizi denilen  krizler gerçekte banka krizi idi. AB bankalarının bu ülkelerden alacaklarını alamamaları sonucu sarsılmalarından korkuluyordu.

Avrupalı kuruluşlar, ECB'den 3 yıl vade, yüzde 1 faizle finansman sağladı. Bu da çok düşük maliyetli bir likidite anlamına geliyor.

Aralıkta yapılan ihaleye katılan 523 banka, ECB'den toplam 489 milyar euro kredi almıştı.

ECB'nin  piyasaya akıttığı imkanlar aynı anda bizi etkiliyor.

ECB'nin likidite ihalesi öncesinde 1.7450 seviyesinde işlem gören dolar/TL, 1.7407-1.7475 aralığında dalgalandıktan sonra 1.7436 seviyesine indi.

Tahvil bono piyasasında 9.24 seviyelerinde bulunan 4 Aralık 2013 itfalı gösterge tahvilin faizi yüzde 9.09'a kadar geriledi.

Piyasayı yakından izleyenler dolar fiyatının önce 1.73 TL'ye daha sonra 1.70 TL'ye inebileceğini söylüyor.

Bu gelişme iyi bir şey mi? Acaba doların ucuzlaması  ithalatı,

ihracatı nasıl etkiler?

Önceki gün açıklanan ocak ayı dış ticaret rakamlarına göre bir yıl öncenin ocak ayında 16.8 milyar dolar olan ithalat bu ocakta 17.3 milyar dolara yükselirken ihracat 9.5 milyar dolardan 10.3 milyar dolara yükseldi. Sonuç olarak geçen ocak ayında 7 milyar 309 milyon dolar olan dış ticaret açığı bu ocak ayında 7 milyar 9 milyon dolara geriledi.

Açık anlatım ile dış ticaret açığındaki iyileşme sadece 300 milyon dolar. Acaba bu ufak iyileşmeye  bakarak cari açıkta iyileşme işareti görüldü denilebilir mi?

Ankara, gelişmeler karşısında rahat görünüyor. İyimserler cari açık sorununun ortadan kalktığı havasında. Ama yabancılar farklı değerlemeler yapıyor.

Kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's (S&P), yeni oluşturduğu gelişmekte olan Avrupa ülkelerinin Euro Bölgesi kaynaklı şoklara kırılganlık (EESI) endeksine göre, Türkiye'nin 2.94 puan ile en kırılgan ülke olduğunu belirtti.

S&P'ye göre Türkiye'de kredi genişlemesi sonucu genişleyen talep, cari açığın hızla büyüyerek son yılların en yüksek seviyesine çıkmasına yol açtı.

S&P'den yapılan açıklamada, bu endeksteki değerlerin ülkenin kredi notuyla doğrudan bir bağlantısı olmadığı, ancak ülkelerin dış şoklara kırılganlığı konusunda fikir verdiğini belirtiliyor.

S&P'ye göre Türkiye'nin en kırılgan olduğu konular ani finansman çıkışları ve dış finansman riskleridir.

Şimdilerde moda, olan biteni sadece övmek. Olumsuzluklara, risklere işaret etmek, ideolojik yaklaşım sayılıyor. Bu çok tehlikeli bir ortam yaratıyor.

Bu ülkede yaşayan herkesin bekleyişi ekonominin iyi olması, büyümenin, istihdamın, refahın artması. Herkes buna çalışıyor, herkes bunu istiyor. Nasıl ki başka ülkelerde uygulanan politikalar her zaman başarılı olamıyor, riskler ortaya çıkıyor ise, bizde de benzer tehlikeler var. Riskleri, olumsuz gelişmeleri görmez veya görmezden gelirsek, başarıya nasıl ulaşırız?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018