Avrupa'da aşırı sağcı gençlik "savaşmaktan" bahsediyor

Avrupa'da 2008 yılında başlayan ekonomik krizin önemli sonuçlarından biri, Avrupa Birliği?'nin bazı ülkelerinde aşırı sağ partilerin oy oranlarının hızla yükselmesi oldu. Bunun nedeni, AB içinde işsizlik oranlarının artmasıydı. Kriz sonrasında Avrupa toplumunun AB ve ulusal kurumlara karşı güveni azaldı. Ekonomik krizle birlikte yükselen göçmen sorunu da bu güvensizliğe eklenince, sosyal güvenceden iyice yoksun kaldıklarını düşünmeye başlayan kesimler, aşırı sağ hareketlere daha fazla yönelmeye başladı.

Bugün Birleşmiş Milletlere göre “daha iyi bir yaşam” isteğiyle yola çıkan göçmenlerin sayısı 232 milyona ulaştı. Bir başka deyişle, dünyadaki her 1000 kişiden 32’si göçmen statüsünde. Bu gerçekten büyük bir hareketlilik ve bu duruma tepkili olanların sayısı her geçen gün artıyor. En fazla tepki ise gençler arasından geliyor. 

Bu örneklerden birisi Fransa'da 2012 yılında doğan "Génération Identitaire" (GI). Bugün itibariyle 2000 üye sayısına ulaşan aşırı sağcı grup, kendisini bir "Kimlik Hareketi" olarak tanımlıyor. Grup, kendisini Fransa'nın sağcı partisi Ulusal Cephe (Front National)'e yakın görüyor ve üç temel konu üzerinde odaklanıyor:  Güvensizlik; göç ve İslam. Ipsos-Steria verilerine göre, Fransa'da geçen yıl düzenlenen seçimlerde 35 yaş altı seçmenin yüzde 30'u oyunu FN için kullandı. Bu sonuç, gençlerin milliyetçilik ve yabancı düşmanlığı konusunda tavrını açık bir şekilde ortaya koyar nitelikte. 

Kimlik Hareketi, kendini ve misyonunu internet sitesinde şöyle tanımlıyor: 

"Gençleri; ayaktakımına; hayatımızı ve düşüncelerimizi çalmak isteyenlere; halkların ve kültürlerin tekdüzeleştirilmesine; yoğun göç saldırısına; halklarımızın tarihini saklayan Eğitim'e; kabusa dönüşen bir birlikte-yaşam varsayımına karşı  başkaldırmaya çağırıyoruz. Kimlik Hareketi, direnişin ilk sırasıdır. 

Tüm bu baskıların bilincinde olarak, her türlü çatışmaya hazırız. Mirasımızdan gurur duyarak ve kaderimize inanarak, tek bir görevimiz var: Asla geri çekilmemek! Biz feda edilen, ama kaybolmamış bir nesiliz. Çünkü, bizi köklerimizden koparmak ve kim olduğumuzu unutturmak isteyen herkese savaş ilan ediyoruz. Kimlik Hareketi, kimlik savaşını sürdüren gençliğin yükseldiği barikattır. 

Siyasi partilerde, gençler işgücüdür. Kimlik Hareketi bünyesinde, biz beyin ve kalpleriz. Bizde gençlik gençliğe hükmeder. Biz yoldaşız, arkadaşız, kardeşiz, birliğiz. Bir gençlik hareketinden çok, hareket eden gençliğiz.

Yaratıcı, kendine güvenen, küstah ve asi.. Kimlik Hareketi, atağa kalkan gençliğin öncüsüdür." 

GI'nin sözcülerinden Damien Rieu, "Kendi ülkemizde, istenmeyen yabancı olarak görülüyoruz" diyor. Sundukları çözüm, müslümanlar başta olmak üzere tüm göçmenlerin kendi ülkelerine geri dönmeleri. Rieu, "Göç fırtınasını cumhuriyetçi sünger ile kurutmak gereksiz bir çaba" yorumunu yaparken, "Jeanne d'Arc ve Charles Martel'in çocuklarıyız; atalarımız gibi topraklarımızı yeniden ele geçirmek için savaşacağız" diyor. 

Gençlerin uzlaşmadan bu kadar uzaklaşmış olması; savaşın bu kadar kolay bir şekilde gündeme gelmesi; ve hatta tek çare olarak görülmesi geleceğe dair endişe verici... 

Gençler bu duruma geldiyse, "Acaba biz nerede yanlış yaptık?" sorusunu sormanın zamanı çoktan geçmiş demektir...