Avrupa ülkeleri her gün yeni bir sorun ile karşılaşıyor
Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick, Çin'in başkenti Pekin'de düzenlenen bir konferansta "Avrupa ve ABD'nin, mali teşvik ve tasarruf önlemlerinin ötesine geçen gelecekte bir büyüme yolu hazırlamaya ihtiyacı bulunuyor. Küresel ekonomi sadece tasarruf politikalarına bel bağlayarak bu delikten çıkamaz" dedi.
Avrupa'nın borç krizini çözememesi ve ABD'nin büyümeyi hızlandırma çabaları nedeniyle küresel piyasalarda gelecek ayların "hassas" olacağına işaret eden Zoellick, Avrupa'da hükümetlerin borç sorununun çözmekte gecikmelerinin bankalar üzerinde baskı oluşturduğuna dikkat çekti.
Bu konuşmada üzerinde durulması gereken iki önemli bölüm var:
- Kriz çukurundaki ülkelere devamlı olarak tasarruf tedbirleri öneriliyor. Tasarruf tedbiri ile küçülen ekonomilerde vergi gelirleri düşüyor. Bu tabloda bütçe açıklarının kapatılması, borçların ödenmesi güçleşiyor.
- Krizi çözüm için ekonomilerin küçültülmesine dönük eylemler, borçların çevrilmesi için, eski değersiz kağıtların yenileriyle değiştirilmesi banka sistemini riske sokuyor.
Bugün tartışılan sermaye yeterlilik oranlarının yükseltilmesi için sermaye takviyesi.
Sermayenin nasıl bulunacağı, sermaye takviyesi ile bankaların sorunlarının sona erip etmeyeceği belli değil.
AB'deki krizin çözümü için herkes Merkel'in gözünün içine bakıyor. Merkel'in başı ise dertde. Bir yanda eyalet seçimleri ile uğraşırken öte yanda (1) Önce euroyu (2) Sonra da AB üyesi ülkeleri kurtarmaya çalışıyor.
Merkel'in euroyu ve AB ülkelerini kurtarma çabaları içeride oy kayıbına uğramasına neden oluyor. Almanlar kendi keselerinden başkalarının kurtarılmasına kızıyor.
Merkel'in derdi euroyu yaşatmak. Önceki gün bir açıklama yaptı. Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden çıkarılması tartışmalarına son vermek istedi. "Böyle bir olasılık düşünmüyorum. Çünkü parasal sistemimiz için olağanüstü şekilde tehlikeli olacak bir domino etkisine neden olabilir" dedi.
Merkel'e göre, "Gerek teknik, gerekse yasal açıdan böyle bir olasılık bulunmuyor."
Merkel, Yunanistan'ın taahhüt ettiği ekonomik reformlara bağlı kalmasının önemine de dikkat çekti. Ay sonunda parlamentoda yapılacak Avrupa Finansal İstikrar Fonu'na (EFSF) ilişkin oylama konusunda da, merkez sağ hükümetin kendi içinde çoğunluğu sağlamayı başaracağına inandığını belirtti.
Avrupa'daki borç krizi borsaların yanında finans kurumlarını da kötü etkilemeye devam ediyor. Almanya'nın en büyük bankası Deutsche Bank'ın CEO'su Ackermann, Avrupa'da yaşanan borç krizinin bankaların kârının uzun yıllar düşük kalmasına neden olacağını; zayıf olan bankaların ise sonunu getirebileceğini söyledi. "Finans sektörünün tümüne ilişkin beklentiler oldukça düşük. Gelecekteki gelir artışına ilişkin görünüm hem mevcut durum, hem de yapısal olarak sınırlı" dedi.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) başkanı Jean-Claude Trichet perşembe günü İtalyan tahvillerinin alımı, cuma günü Yunanistan tahvillerinin takası konularında karar verecek.
Yunanistan'ın 340 milyar euroluk borcun aşağı çekilmesi için kısa vadeli tahvillerin uzun vadeli tahvillerle değiştirilmesi öngörülüyor.
Biz şimdilik olan bitene aldırmıyoruz ama AB'de pişen sonunda bize de düşer… AB pazarındaki olumsuzluklar kısa sürede bizi de etkiler.