Avrupa siyasetinde yeni arayış ihtiyacı...

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]





Avrupa siyasetinde bugünkü sonuçları yaratan ve krizi sürekli kılıp, ekonomide çözümsüzlüklere yol açan liderler bir bir sahneden çekileceklerdir. Bunlar arasında ekonomisi en güçlü durumda gözüken Merkel'in bile bu değişim rüzgarına dayanabilmesi mümkün görülmüyor. Fakat, Euro Bölgesi siyasetinde yeni arayış ihtiyacı ne kadar ortadaysa da, yeni siyaseti üretecek olanlar konusunda  henüz ortada belirgin bir durum yok. Belki Fransa'da Hollande'ın seçim kazanmasını değişim yolunda ilk adım olarak niteleyebiliriz...

Dünya siyasetinde ve özellikle Avrupa'daki yenilenemeyen kısır model, yaratıcı ekonomik programların ortaya konulmasının önünü tıkadı. 2008 krizinin Amerika kaynaklı bir kapitalist sistem krizi olmasına karşın o ülkede krizden çıkılıp, yeni gelişmeler sağlanırken, krizin dolaylı olarak sıçrayıp yerleştiği Euro Bölgesi krizden çıkamayarak, adeta bir kriz sarmalı içerisine düştü. Önce bölgenin İrlanda gibi bazı küçük ülkelerinin zora düşeceği tartışmaları yapıldı. Sonra, Yunanistan'ın deniz taşımacılığı-tarım ve turizm ayaklı kişi başı 10 bin dolarlık üretim gücüne sahipken, yıllardır Euro Bölgesi'nin "Hovarda çocuğu" olarak kişi başına 24 bin dolarlık bir refah içinde hareket etmesiyle geldiği "İflas" durumu ortaya çıktı.

Bu doğal olarak Yunanistan'ın sorunu olmakla sınırlı kalmayıp, ona imkan tanıyanların, Euro Bölgesi'nin diğer üyelerinin de sorunu halini aldı. Önce Portekiz ve İspanya ile ilgili olumsuz haberler gündeme geldi. Bunu İtalya ile ilgili benzer haberler izledi.

Birbiri ardından üç ülkeden İtalya, Yunanistan seçilmiş hükümetler yerlerini teknoktrat hükümetlerine bıraktılar. Yunanistan'da yapılan seçim yerine oturabilen yeni bir Hükümet çıkarmadığı için dün yeni bir seçim yapıldı. Üçüncü ülke Fransa'da ise Merkel ile ortaklığı kendisinin "Markosy" deyimi içerisine sokan Sarkozy  başkanlık seçimlerini Hollande karşısında kaybetti. Ardından yapılan seçimlerde parlamentoda da Sosyalistler seçimlerde çoğunluk kazandılar. Avrupa'nın en güçlü lideri olarak görülen Merkel de güçlü olduğu bölgede yerel seçim kaybederek, genel seçim öncesi "Topal ördek" durumuna düştü.

Bu siyasal gelişmeler sırasında kredi derecelendirme kurumları da "mal bulmuş mağribi" gibi devreye girip hızlı not indirimleri yaptılar. Önce Yunanistan, Portekiz ve Güney Kıbrıs gibi ülkelerden başlayıp sonra İtalya, Fransa, İspanya bankalarını devreye alıp not indirdiler. Doğal olarak bu not indirimleri hem güveni azaltıp belirsizliğe yok açtı. Hem de krizin kısa sürede son bulamayacağını bir süre sürgit devam edeceğini ortaya koydu.

Bu ara ortaya sürülen eleştiri Avrupa'nın en sağlam ülkesi olarak görülen Almanya'nın lideri Merkel'in karar alma zaafı içersinde olmasıydı. Merkel'in karar almada yer yer "Bekle gör" tutumu içersinde olmasının Euro Bölgesi'nin küçüklerinin yanında, İspanya, İtalya Fransa gibi büyüklerin de sorunlar içine düşmesine yol açtığına yönelik değerlendirmeler gündeme geldi. Hatta geçen hafta içinde Merkel'i tutumu nedeniyle eleştiren bir İtalyan gazetesi manşetinden Almanca "Acele et Merkel" uyarısında bulundu.

Bizi de etkileyen Euro Bölgesi'ndeki bu olumsuz tablonun yarattığı kaostan çıkmış konusunda henüz ortaya koyulabilmiş inandırıcı "çıkış yolu projeleri" görülmüyor. Sadece lider değişimi sonrası Hollande, "Kemer sıkma politikalarının gevşetilmesini, büyümeye imkan veren politikaları" önerdi.

Bunun ardından bazı uzmanlar Avrupa için Keynesgil politikalara ihtiyaç olduğunu belirtmeye başladılar.

Şimdi bu kaostan çıkışın nasıl olacağını söyleyemeyiz. Söyleyebileceğimiz bu yapının Avrupa'da bugünkü liderlerin hemen hemen tümünü siyaset çöplüğüne atacağı ve onların politikalarına son verdireceğidir. Ama ardından Avrupa için yeni politikaları inşa edecek siyasi liderler konusunda da öne çıkan ipuçlarından söz edemeyiz. O nedenle bize göre de Euro Bölgesi'nde yeni siyasetlerin ortaya çıkabilmesi henüz erken ve zaman alacak, demek yanlış olmaz...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar