Avrupa ekonomisinin canlanmasında Türkiye etkili olabilir

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN [email protected]

Rusya, Bağımsız Devletler Topluluğu ve Türkiye’nin de içinde bulunduğu Orta, Doğu ve Güney Avrupa’da ticari gayrimenkul ve yatırımlar için uluslararası bir platform oluşturan GREET Vienna, bu sene bir ilke imza atarak, Türkiye’yi konferans programına dahil etti. 

Çevre ve Şehircilik Eski Bakanı Erdoğan Bayraktar ile etkinliğin sponsorları arasında bulunan Köksal Avukatlık Ortaklığı Kurucu Ortağı Dr. Mehmet Köksal'ın konuşmacılar arasında yer konferansta, Avrupa’da ekonomik gelişmeler ve gayrimenkul trendlerini dinledik. 

Global Gayrimenkul ve Ekonomi Görüşmeleri (Global Real Estate & Economy Talks) anlamına gelen GREET, Rusya, Bağımsız Devletler Topluluğu ve Türkiye’nin de içinde bulunduğu Orta, Doğu ve Güney Avrupa’da (CEE&SEE) ticari gayrimenkul ve yatırımlar için uluslararası bir platform oluşturuyor. Bu yıl Viyana'da üçüncüsü düzenlenen konferansta, Türkiye'de gayrimenkul alanındaki yatırım fırsatları ön plandaydı.

Konferansın açılış konuşmasını Avrupa Parlamentosu Üyesi Hannes Swaboda yaptı. Avrupa ekonomisindeki durgunluğa ve genç nüfustaki yüksek işsizlik oranına dikkat çeken Swaboda, Avrupa genelindeki yüksek borçlanmanın önemli bir sorun olmaya devam ettiğini söylüyor. "Kriz bitmedi, ama Avrupa halkı 2015'ten daha umutlu. İngiltere'deki seçim sonuçları da bunun göstergesi" diyen Swaboda'ya göre, Avrupalıların umutlu olmasının iki nedeni var. Bunlardan birincisi petrol fiyatlarındaki düşüş, diğeri ise eurodaki devalüasyon. 

Avrupa'nın ekonomik istikrar için göçe ihtiyacı var

Avrupa ekonomisinin yeniden atağa geçmesi için risk almaya hazır girişimcilere ihtiyacı olduğunu söyleyen Swaboda, bu çerçevede göç konusuna dikkat çekiyor ve Kemal Derviş'in sözlerini hatırlatıyor: "Kemal Derviş, 'Türkiye AB üyesi olmalı; çünkü biz önemli bir işgücüne sahibiz' demişti. İnsanlar bunu ciddiye almadı. Ama bugün Avrupa'nın yaşlanan nüfusuna baktığımızda, başka sonuçlar çıkıyor. Avrupa'da istikrarı yakalamanın tek yolu nüfus artışının sağlanması. Bunu sağlamanın tek yolu da, Türkiye gibi AB üyesi olmayan ülkelerden göç almak. 

Göçmen çocuklarına iyi eğitim verilmeli

Swaboda'nın üzerinde durduğu bir diğer konu da göçmen ailelerin çocuklarına verilen eğitim seviyesinin iyileştirilmesi. Swaboda, bunun Avrupa ekonomisinin geleceğine yatırım yapmak anlamına geldiğini söylüyor ve ekliyor: "Genç nüfus, üniversite öğrencileri, genç girişimciler, göçmenler, yaşlı nüfus gibi çok farklı taleplere cevap verebilecek esnek bir gayrimenkul pazarına ihtiyacımız var. Emlak sektörü şehirlerdeki tüm ekonomik faaliyetlerle yakından ilgili. Dolayısıyla daha iyi altyapıya, yeni teknolojilere, enerji verimliliği sağlayan akıllı şehirlere yatırım önem taşıyor."

Malzeme ve yeni teknolojiler için işbirlikleri gerekli

2003 yılından bu yana Türkiye'deki yatırım ortamının çok daha liberal bir yapı kazandığını kaydeden Köksal Avukatlık Ortaklığı Kurucu Ortağı Mehmet Köksal ise, Türkiye'ye yatırım yapmak isteyen yabancı yatırımcıların önündeki engellerin ortadan kalktığına dikkat çekiyor. Köksal'ın yorumları şöyle: "Yabancı yatırımcılar artık Türkiye'den toprak satın alabiliyorlar. Şu anda Türkiye'deki en cazip yatırım alanlarının başında kentsel dönüşüm yatırımları geliyor. Bir çok bina yakılıp yeniden inşa edilecek; birçoğu renovasyon geçirecek. İstanbul'da her yıl yaşanan nüfus artışı 300 bine ulaşıyor. Şehirde 40 adet alışveriş merkezi var; ama bu yöndeki talep devam ediyor. Türkiye'de inşaat sektörü çok güçlü ve Türk şirketleri renovasyon süreçlerini tek başlarına tamamlıyorlar. Türkiye'de sektörün en büyük eksikliği inşaat malzemeleri. Çimento var ama, izolasyon malzemesini üretemiyoruz. Malzeme konusunda önemli bir bilgi, know-how eksikliği yaşıyoruz. Öte yandan yeni teknolojilere ulaşmak açısından da işbirliklerine ihtiyacımız var."

Çevre ve Şehircilik Eski Bakanı Bayraktar: "İstanbul ve Ankara gelişmiş ülke fotoğrafını yakaladı"
Türkiye'nin konumu Avrupa'dan ayrı düşünülemez diyen Çevre ve Şehircilik Eski Bakanı Erdoğan Bayraktar, Türkiye'nin son 13 yılda, Çin'le beraber en büyük kalkınma hızını yakalayan ülkelerden biri olduğuna dikkat çekiyor. Bayraktar'ın yorumları şöyle: "Türkiye havaalanlarını 3 kat artırdı. 76 olan üniversite sayısını 180'e yükseltti. Sadece devlet destekli 650 bin yeni konut inşa etti. TOKİ olarak 8.5 yılda 30 milyar dolar kaynağı kendimiz ürettik ve kentsel dönüşüm faaliyetlerini başlattık.Türkiye dünyanın en huzurlu ve en mutlu ülkelerinden birisi. İnşaat sektörü hızlı bir şekilde büyüyor. İstanbul ve Ankara'da kentsel dönüşüm tüm hızıyla devam ediyor. Bu iki şehir, gelişmiş ülke fotoğrafını yakaladı. Bu gelişimi kendi kaynaklarımızla gerçekleştirdik. Türkiye, Avrupa ekonomisinin canlanması açısından da önemli bir rol üstleniyor ve cazip fırsatlar sunuyor. Yasalarımız AB ile uyumlu. İstanbul, İzmir, Bursa, Tekirdağ gibi şehirlerde büyük yatırım fırsatları var. Türkiye, gayrimenkul sektöründe önemli ilerlemeler kaydediyor. Bilişim ve lojistik sektörlerinde, inovasyon ve Ar-Ge'de işbirliklerine ihtiyacımız var."
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar