Avrupa Birliği’nin köy politikası....

Ali Ekber YILDIRIM
Ali Ekber YILDIRIM TARIM DÜNYASINDAN [email protected]

Yerel seçimlerden sonra 16 bin 82 köyün haritadan silineceğini dün yazdık. Uygulanan tarım politikaları, çıkarılan yasalarla, Atatürk’ün  “Milletin efendisi” dediği köylüler zorla kentli yapılıyor. Küçük üreticilik yok ediliyor.

Türkiye köyü, köylülüğü yani kırsalı yok ederken Avrupa Birliği ve diğer ülkeler ne yapıyor?

Daha önce bu sütunda yazdığımız gibi Birleşmiş Milletler 2014’ü  “Aile Çiftçiliği Yılı” ilan etti. Kırsalda sürdürülebilir üretim için aile çiftçiliğinin, küçük üreticiliğin önemi vurgulanıyor. Onların desteklenmesi isteniyor.

Avrupa Birliği’nde tarım ve kırsal desteklerde aile işletmeciliğine pozitif ayrımcılık yapılıyor. Kırsal kalkınma destekleri her yıl artırılıyor.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’nün derlediği bilgilere göre Avrupa Birliği’nin toplam tarım destekleri içerisinde kırsal kalkınma desteklerinin payı her yıl artıyor.

Avrupa Birliği’nin Yıllar İtibariyle Kırsal Kalkınma ve Ortak Tarım Politikasına (OTP) ayırdığı bütçeye ve oranlarına bakıldığında 2007 yılında Ortak Tarım Politikası bütçesi 52.4 milyar Avro iken kırsal kalkınma desteği 9.6 milyar Avro ile yüzde 18.3 paya sahipti. 2012 yılında 12.7 milyar Avro’ya ulaştı. Toplam destekler içersindeki payı yüzde 22.4’e çıktı.

Önümüzdeki 7 yıllık dönemi kapsayan 2014-2020 bütçesinde kırsal kalkınma desteklerinin daha da artırılması öngörülüyor.

Avrupa Birliği bu destekleri verirken neyi amaçlıyor?

1- Tarım, ormancılık ve kırsal alanda yenilik ve bilgi transferinin hızlandırılması.

2-Tarımsal üretimin tüm alanlarında rekabetin artırılması ve işletme verimliliğinin sağlanması.

3-Tarımda besin zinciri organizasyonunun ve risk yönetiminin geliştirilmesi.

4- Tarım ve ormancılığa dayalı ekosistemin korunması ve geri kazanımı.

5-Tarım, gıda ve ormancılık sektöründe düşük karbon ve iklime dayanıklı tedbirlerin desteklenmesi ve kaynak etkinliğinin geliştirilmesi.

6-Kırsal alanlarda sosyal katılım, yoksulluğun azaltılması ve ekonomik gelişmenin sağlanması.

Avrupa Birliği kırsal kalkınmanın desteklenmesi amacıyla üye ülkelerin yanı sıra Türkiye gibi aday ve potansiyel aday ülkelere de hibe destekleri sağlıyor. Kırsal Kalkınma YatırımlarınınDesteklenmesi(IPARD) adıyla bu destekler Türkiye’de 42 ilde uygulanıyor.

Özetle, Avrupa Birliği, gelişmiş diğer ülkeler kırsal kalkınmayı desteklerken, köyde aile çiftçiliğini yaşatmaya çalışırken, Türkiye’de köyler kentlerin mahallesi yapılarak kırsal ve köy kavramları yok ediliyor.Bunun doğuracağı sakıncaları 30 Mart yerel seçimlerinden sonra göreceğiz.

Gıda güvenliği tehlikede mi?

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı “Gıda İşletmelerinin Kayıt ve Onay İşlemlerine Dair Yönetmelikte” çok önemli bir değişiklik yaptı. 7 Ocak 214’ tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan değişiklikle gıda işletmelerinde istihdamı zorunlu olan Gıda, Kimya, Ziraat Mühendislerinin ve Veteriner Hekimlerin bağlı oldukları meslek odalarınca belgelendirilmeleri zorunluluğu kaldırıldı.

Yapılan değişikliğe meslek odaları büyük tepki gösterdi. Türkiye Mimar Mühendis Odaları Birliği’ne bağlı Gıda Mühendisleri Odası, Kimya Mühendisleri Odası, Ziraat Mühendisleri Odası ve Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi’nin ortaklaşa yaptığı açıklamada yapılan değişikliğe ilişkin özetle şu görüşlere yer verildi:

“Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bir kez daha işverenlerin baskılarına boyun eğerek, gıda güvenliğinin önemli bir ayağını sakatlamıştır. Tarladan/çiftlikten sofraya gıda güvenliğinin sağlanmasında görev alan tüm meslek disiplinlerinin odalarınca belgelendirilmesi sayesinde, sektörde zorunlu olarak istihdam edilen meslek mensuplarının görevlerini sürdürebilecekleri iş koşulları denetlenmekte. Kayıt dışı ve diploma ticareti engellenmekte. Sahte diploma ve belge önünde engel oluşturulmakta. Görevini kötüye kullanan ve mesleğini gereği gibi yerine getirmeyen meslektaşlarımız ile ilgili inceleme başlatılması sağlanmakta idi. Yapılan bu değişiklikle meslek odalarımızın Anayasa ve kanunlarından aldıkları mesleki icra yetkileri yok sayılmaktadır. Odaların sahip oldukları mesleki denetim yetkisi ile verdiği kamusal hizmetin başka bir kurum tarafından sağlanmasının mümkün olmadığı bilindiği halde bu değişiklik yapılmıştır.

Bundan sonra olacaklara bakıldığında; konuya toplumsal yarar gözetilmeksizin, insan sağlığı ve gıda güvenliği yok sayılarak seçim yatırımı olarak yaklaşıldığını söylemek bizler için üzüntü vericidir.

Bundan böyle eğitimsiz veya sahte diploma sahibi kişilerin ürettiği gıdalar nedeniyle gıda güvenliği sorunlarımız daha da artacaktır.”

Öyle anlaşılıyor ki, Hükümet meslek odalarını cezalandırmak için halkın gıda güvenliğini tehlikeye atıyor. Bu yanlıştan hemen dönülmesi gerekir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar