Avrupa Birliği Yapay Zekâ Yasası

İskender ADA
İskender ADA [email protected]

Avrupa Birliği’nin (AB) yeni Yapay Zekâ Yasası (Artificial Intelligence Act), yapay zekânın geliştirilmesi, pazarlanma­sı ve kullanımına yönelik uyumlaştırılmış kurallar belirleyen kapsamlı bir düzenle­me olarak 1 Ağustos’ta yürürlüğe girdi.

Yasa, yapay zekâ teknolojilerinin gü­venliğini ve şeffaflığını artırmak için çe­şitli önlemler içeriyor. Öncelikle, yüksek riskli yapay zekâ uygulamaları belirlen­miş ve bu uygulamalar için özel düzenle­meler getirilmiş durumda. Yüksek riskli uygulamalar, sağlık hizmetleri, ulaşım, enerji ve kamu hizmetleri gibi kritik alanlarda kullanılan sistemleri kapsıyor. Riskleri sebebiyle bu sistemler, kullanım sırasında sürekli izlenecek ve değerlen­dirilecek.

Yeni yasa, yapay zekâ sistemlerinin pi­yasaya sunulmadan önce belirli testlerden geçmesini zorunlu kılıyor. Güvenlik ve etik standartlara uygunluk, yapay zekâ geliş­tiricileri için öncelikli hale getirilmiş du­rumda. Bu bağlamda, veri koruma, siber güvenlik ve insan haklarına saygı gibi te­mel Avrupa değerlerine uygunluğun sağ­lanması büyük önem taşıyor.

Yasa ayrıca, yapay zekâ sistemlerinin şeffaflığını artırmayı da hedefliyor. Kulla­nıcıların, yapay zekâ tarafından alınan ka­rarların nasıl alındığını anlamalarını sağ­lamak amacıyla şeffaflık gereklilikleri ge­tiriliyor. Bunu, yapay zekâ sistemlerinin güvenilirliğini artıracak ve kullanıcıların bu teknolojilere olan güvenini pekiştire­cek bir unsur olarak görüyorum.

Türkiye’deki çalışmalar

Türkiye de yapay zekâ alanında önemli adımlar atılıyor. Geçtiğimiz günlerde ya­yımlanan 2024-2025 Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi ve Eylem Planı bu alanda Tür­kiye’nin yol haritasını belirliyor diyebili­riz. Strateji, yapay zekâ teknolojilerinin geliştirilmesi, uygulanması ve etik kulla­nımını teşvik ediyor. Eylem planı, eğitim, sağlık, sanayi, finans ve tarım gibi alan­larda yapay zekâ uygulamalarının artı­rılmasını öngörüyor. Ayrıca, yapay zekâ konusunda yetkin insan kaynağı oluştu­rulması ve inovasyon ekosisteminin güç­lendirilmesi amaçlanıyor.

Türkiye’nin Ulusal Yapay Zekâ Stra­tejisine baktığımızda, uzmanlar yetiş­tirmek, araştırma ve yenilikçiliği des­teklemek, kaliteli veri ve teknik altyapı­ya erişimi genişletmek, sosyoekonomik uyumu hızlandıracak düzenlemeler yap­mak, uluslararası iş birliklerini güçlen­dirmek ve yapısal ve işgücü dönüşümünü hızlandırmak gibi 6 stratejik öncelik et­rafında şekillendiğini görüyoruz.

Ülkemiz adına atılan bu adımlar, Avru­pa Birliği’nin bu yeni düzenlemeleriyle paralellik gösteriyor. Eğitimden sağlığa, sanayiden tarıma kadar geniş bir yelpa­zede yapay zekâ uygulamalarının teşvik edilmesi, ülkemizin bu alandaki potansi­yelini ortaya koyuyor.

Geleceğe etkileri

Yapay zekânın etik ve insan haklarına saygılı bir şekilde kullanılmasını sağla­mak, sadece Avrupa Birliği için değil, dün­ya genelinde teknoloji geliştiren ve kul­lanan tüm aktörler için önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. Bu yasa, yapay zekânın potansiyelinden tam anlamıyla faydalanmayı ve bu teknolojinin topluma zarar vermesini önlemeyi hedefliyor.

Avrupa Birliği’nin Yapay Zekâ Yasa­sı, 1 Ağustos 2024’te yürürlüğe girdik­ten sonra 36 aylık bir süreç sonunda ta­mamen uygulanabilir hale gelecek. Bu süreçte, üye devletler ilk 6 ay içinde ya­saklanmış yapay Zekâ sistemlerini kal­dıracak, 9 ay içinde uygulama kuralları oluşturacak ve 12 ay içinde genel amaçlı yapay Zekâ sistemleri için yükümlülük­ler yürürlüğe girecektir. Yüksek riskli yapay Zekâ sistemlerine yönelik yüküm­lülükler 24 ay, mevcut AB mevzuatına tabi olan yüksek riskli sistemler için ise 36 ay sonra uygulanacak.

Tüm bu gelişmeler ışığında geleceğe baktığımda, yapay zekânın nihai sınavının, insanlığın ona güvenip güvenmemesi ola­cağını düşünüyorum. Bu yasa ve düzenle­meler hem Avrupa’da hem de Türkiye’de bu güveni inşa etmek için atılmış önemli adımlardır.

Güzel bir gelecek için…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Yeni teknoloji trendleri 12 Ağustos 2024