AVM'ciler dördüncü bakanı da durdurur mu?
Türkiye'de alışveriş merkezi (AVM) ile büyük mağaza zinciri "salgını" akıl, bölge, şehir, gereklilik, kuruluş yeri, ulaşım, trafik, verimlilik, rekabet gibi tüm ölçütleri darmadağın ederek memleket sathına yayılıyor.
Son durum: Ağırlığı İstanbul; özellikle de Ankara'ya yığılmış 278 AVM ki yıl sonunda 291'e ulaşması bekleniyormuş. Ve… Çoğu yabancı, yerli büyük sermaye gruplarına ait 11 bin 588 zincir mağaza veya süpermarket.
Bu yapılanma, temel tüketim maddelerinden teknolojiye kadar çok geniş bir yelpazede, esnaf-sanatkâr başta olmak üzere küçük ve orta boy üretim ve hizmet işletmesini hiçbir yasaya, kurala, kamu denetimine tabi tutulmaksızın "ezip" geçiyor!
AVM yapılanması nasıl bir güç ise, 2004 yılından beri göreve gelen 58, 59, 60'ıncı hükümetler perakende alanını tüm aktörlerin çıkarlarını gözetecek, kurallaştıracak ve büyükler ile küçükler arasındaki "rekabet dengelerini" kuracak bir yasa çıkarmayı başaramadı.
Üç bakan uğraştı ama...
AVM'lerin yasaya, kurala bağlanması tartışmaları ve tasarı çalışmaları Ali Coşkun'un Sanayi ve Ticaret Bakanı olduğu 58. Hükümet döneminde başladı. Coşkun, gerek tasarının oluşturulması gerekse TBMM'ye sevki için ciddi bir uğraş verdi. Coşkun bu çabasını 59. Hükümet döneminde de sürdürdü fakat başarılı olamadı.
60. Hükümet'te, o zamanki adıyla Sanayi ve Ticaret Bakanı görevini üstlenen Zafer Çağlayan, AVM tasarısı işini Coşkun'un bıraktığı yerden devraldı. Çağlayan'ın 2008 yılında tasarının Başbakanlığa sevk edildiği, 5 ay içinde TBMM'de yasalaştırılacağı yolundaki beyanları da arşivlerde duruyor.
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 60. Hükümet kabinesinde yaptığı bazı değişiklikler sırasında dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanlığı'na atanan Zafer Çağlayan'ın yerini Sanayi ve Ticaret Bakanı olarak Nihat Ergün aldı. 2010 yılında AVM tasarısı tartışmaları yine gündemdeydi.
Ergün'ün arşivlerde mevcut "AVM'lere yeni kurallar gelecek (10 5.2010)." veya "AVM tasarısı Başbakanlığa gönderildi. Geldiğimiz noktada bazı revizyonlar gerekiyor.(28.4.2011, 3. Yerel Zincirler Buluşuyor, etkinliğinde konuşma.) gibi açıklamaları, o dönemde sürdürülen çabaların ifadeleriydi.
Yazıcı başarabilecek mi?
Bugün 61. Hükümet işbaşında. AVM konusu Bilim, Sanayi v e Teknoloji Bakanlığı'na dönüştürülen Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'ndan, yeni kurulan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın inisiyatif ve görev alanına aktarıldı. Bakan Yazıcı da üç bakan eskiten "AVM tasarısı sorununu" masasında buldu.
Bu tasarı tam anlamıyla "garip" bir soruna dönüşmüş bulunuyor. Üç hükümet ve üç bakan döneminde gösterilen tüm çabalar neden sonuçlandırılamadı? Kimler engelledi? "AVM lobisi" bu engelleme gücünü nereden aldı? Hükümet otoritesi bu gücü neden etkisiz kılıp, perakende sektörünü düzenleyecek ve kamu yararını koruyacak yasayı yıllardır çıkaramıyor? Bu sorulara cevap verecek birileri var mı, bilmiyoruz.
Ama "AVM lobisinin" konunun gündeme çıkarılmasını istemediği açık. Görüş vermekten bile kaçınıyorlar!
Bu hallere bakınca, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda üye vekillere AVM tasarısı konusunda "İnşallah meclise getireceğiz" vaadinde bulunan Gümrük ve Ticaret Bakanı Yazıcı'yı zor bir iş bekliyor. Başarırsa, başıboş "AVM salgını" kamu kontrolü altına alınacak ki bu sektörün disipline edilmesi, esnaf-sanatkâr, küçük üretim ve hizmet işletmelerinin korunması için birinci derecede önemli. Tabii, devletin güç ve işlevinin korunması için de öyle…
Keza, başarırsa gerek mevcut gerekse yeni yatırım niyetlileri Türkiye'de Avrupa Birliği'nde olduğu gibi sektörel yasa ve kurallara uymak zorunda olduklarını öğrenecekler. Ve nihayet, "piyasa ekonomisinde" yabancılar ve onlarla ortak yerliler kadar, esnaf-sanatkârların ve küçük işletmelerin de yaşama ve gelişme hakkına sahip bulundukları anlamayanlara öğretilmiş olacak, 3 milyon küçüğü 291 büyüğe "kırdırmanın" doğru ve haklı hiçbir bahanesi, gerekçesi ve açıklaması olamaz!