Atlantik camiasında sıkıntı aşılmak isteniyor!

İlter TURAN
İlter TURAN SİYASET PENCERESİ [email protected]

 

Yerel seçimlerin tamamlanmasının sabahında bu konuda bir yazı bekliyordu iseniz, haklı olabilirsiniz. Ancak, farklı düşünmek de mümkün. Bugün bütün günlük gazetelerde yerel seçim haberleri bolca yer alacak. Halbuki dünyadaki tek olay bizim yerel seçimlerimiz değil.

Geçen hafta sonu German Marshall Fund (kısaltması GMF) Vakfı’nın düzenlediği, siyaset adamlarını, yüksek bürokratları, iş dünyasının temsilcilerini, medya mensuplarını ve akademisyenleri biraraya getirerek  “Translatlantik” camiasının önemli sorunlarını tartıştıran Brüksel Forumu’na katıldım. Tahmin edeceğiniz gibi, en son rahatsızlık konusu Kırım’ın Rusya tarafından işgal edilerek Ukrayna’dan koparılması. Dolayısıyla gündemi özellikle Amerikan-AB işbirliğine duyulan ihtiyacın işgal ettiğini söylemek kimseyi şaşırtmasa gerektir. 

Soğuk Savaş sona erdikten sonra, Avrupa artık güvenlik sorunlarını büyük ölçüde geride bıraktığını düşündü.  AB üyesi olup da bu kuruluştan bağımsız olarak büyük devlet politikası izlemeyi öngören Fransa ve İngiltere gibi ülkeler kendi güvenlik araçlarını bir miktar korumaya gayret ettiler ama Atlantik savunması fikrinin ağırlığı azalmaya başladı. Bunun sonucunda, Atlantik camiası, yani ABD ve AB,  bölgelerinde ve dünyada ortaya çıkan gelişmelere ortak tepki verme, onları etkileme güçlerini kaybetmeye başladılar. Ayrıca, iktisadi alanda da mevcut işbirliklerini daha ileriye götürmeyi de beceremediler.

On dokuz yıldır GMF Başkanlığı’ndan yeni emekli olan Craig Kennedy bu durumun oluşmasında beş faktörün etkili olduğunu ileri sürüyor. İlkin, Atlantik Camiası Soğuk savaş sonrası gerek siyaset adamları gerek vatandaşlar arasında heyecan uyandıran bir ortak proje geliştirememiştir. İkinci olarak, küresel mali kriz Avrupalı ve Amerikalıları daha çok kendi iç sorunlarıyla ilgilenmeye itmiş, uluslararası konulara ilgilerini zayıflatmıştır. Üçüncü olarak, geçmişte çok taraflı işbirliğinin parlak örneklerini veren NATO, Afganistan müdahalesi sonunda tükenmeye başlamıştır. Müttefiklerin arasında tehdidin mahiyeti, kaynağı ve nasıl karşılanacağı konusunda ayrılıklar, öncelik farkları belirmiştir.  Dördüncü olarak, Atlantik’in iki yakasında da yönetimlerin Atlantik Camiası projelerine desteğini sağlamak imkansız denecek kadar güçleşmiştir. Son olarak da, her iki taraf da dikkatlerini rekabetçi biçimde Asya’ya yöneltmişlerdir. 

Rusya’nın Kırım’daki davranışı, taraflara Atlantik Camiası’nın her alanda güçbirliğini yeniden inşa etmeleri gereğini hatırlatmıştır. Bundan sonra Atlantik Camiasındaki güçlüklerin aşılması için daha çok çaba gösterileceğinden emin olabilirsiniz.
 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
G7 nereye gidiyor? 04 Eylül 2019