Atina’da yoksulluk, zenginlik ve popülizm üzerine
Geçen hafta Documenta 14 sanat etkinliğine katılmak için gittiğim Atina’ya ayak basar basmaz şehirde protesto gösterilerinin bizi beklediğini öğrendim. Bizi şehir merkezine götürecek olan taksi şoförü, protesto gösterileri nedeniyle farklı bir yol izlemesi gerektiğini söyledi. O akşamki protestonun da, öncekiler gibi, Yunanistan’a borç veren ülkeler tarafından yerine getirilmesi istenen kemer sıkma önlemlerine karşı çıkan gruplarca düzenlendiğini tahmin etmek hiç zor değildi.
Yaklaşık on yıl önce iflasın eşiğine gelen Yunanistan ekonomisinin başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerinin ve IMF’nin açtığı kredilerle ayakta tutulduğu bir gerçek ama bu krediler karşılığında Yunanistan’a kabul ettirilen koşulların ülke ekonomisini bir çıkmaza sürüklediği de ortada. Yunanistan’ın 2008 yılında 355 milyar dolar olan GSYH büyüklüğü 2015 sonunda 195 milyar dolardı, işsizlik oranı yüzde 23 dolayındaydı ve borç ödemelerini yerine getirmekte zorlanıyordu ülke. Bu süreçte Yunanistan’da tam bir siyasi deprem yaşanmış, ancak büyük umutlarla iktidara gelen Tsipras yönetimi de kısır döngüyü kıramamıştı.