Atasancak'ta öğrendiklerim

Denizli'ye gidip de, Acıpayam'taki Atasancak tesislerini görmezsek, ayıp etmiş olurduk.

Atasanacak'ın kamudan aldığı yer 24 bin dönüm. Bu rakam gözünüze büyük gelmesin, arazi çok verimli bir toprağa sahip değil. O arazinin iyileştirilmesi için yatırıma kalksanız, daha iyi toprağa sahip bir araziyi satın alma maliyetinin üstüne çıkabilir.

Acıpayam, denizden 860 metre yükseklikte. Ayrıca, Ege, Akdeniz ve İç Anadolu'nun iklimlerinin "geçiş" yeri.

Atasancak yöneticisi Lütfi Kaşlı işini bilen, işini seven, anlatma beceresi olan biri.

Diyeceksiniz ki, "…uzmanı mısın ki, bir yöneticiyi bir görüşte 'bilgili' diyebiliyorsun?"

Organize büyük baş hayvancılığı yapan bütün çiftlikleri gezmiş, yöneticileri ile konuşmuş, literatür taramış olmanın verdiği cesaretle genelleme yapıyorum.

Acıpayam'ın avantajlı yönlerini sorduğumda, Kaşlı, "…bizim çifliğimizdeki hayvanlar 35 derecenin üstünde sıcağı sevmez. Bu kritik sıcaklıktır. Acıpayam'da 35 dereceyi fazla aşmıyor" yanıtını veriyor.

Atasancak'ta şu anda 2 bin 500 sağmal, bin 500 kadar da düve var. Toplamda 4 bin büyük baş hayvan besleniyor.

Arazide 3 bin dekar yonca, 2 bin dekar mısır, 3 bin dekar fiğ ekimi yapılmış. Hayvan yetiştiriciliğinin "maliyet sırrı" kaba yemde. Dönümde 600 kilogram verime ulaşmayı hedefliyorlar. Bu bilgiyi şunun için veriyorum: Ülkemizin özellikle AB ülkelerine göre en büyük avantajı kaba yem üretiminde daha yüksek verim sağlama olanağı. Ama kaba yem üretiminde çiftçi bilinci yetersiz. Anladığım kadarı ile örgütlü çiftliklerin "mukaveleli üretim" konusunda ciddi sorunları var. Kaba yem konusunun ülkemizin ciddi politikayla yönlendirilmesi gerekiyor.

Yüksek verim

Ülkemizde örgütlü tarım işletmeciliğinin örneği olan Atasancak'ta süt veriminin 34.5 kg/hayvan düzeyine çıktığını duymak bizi sevindirdi.Bu demektir ki, İngiliz Danışman Bruce Woodacre'nın dediğini ülkemiz yakalayabiliyor. Ülkemizde yaptığı bir konuşmada, ünlü uzman diyordu ki, "…inekler performans göstermek için yaratılmıştır. Eğer bu performansı alamıyorsak, bizlerde problem var demektir. Kaba yem kesif yeme göre çok daha ucuz. Kaba yemle daha çok kâr elde edilebilir. Türkiye'deki yemlerin yüzde 40 kaba yem, yüzde 60'ı kesif yemden oluşan karışım. New York'taki çiftliklerde kaba yem kullanım oranı yüzde 67. Böylece ürettiklerinden çok daha iyi kâr ediyorlar. Türkiye'de kaba yem oranını artırsa, daha çok kâr edebilir."

Atasancak süt veriminde Batı'nın en önde gelenlerini yakalamış. Kaba ve kesif yem dengesinde yakalar , ülkemiz iklimi nedeniyle kaba yem veriminde de rakiplerin önüne geçme konusunda adımlar atılabilirse, işler iyiye gidecektir.

Tarımda fizibilite

Tarım projeleriyle ilgimin bir nedeni var: Ülkemizde tarım alanında yatırım yapma hevesleri arttı. Böylesi dönemlerde "…umut tüccarları" ortaya çıkar. İşin ayrıntısını bilmeden yatırımları yapılmasına önayak olabilirler.

Tarım projelerinde tarladan sofraya değer yaratma zincirinin bütün halkalarında, son derece hassas ve ayrıntı gözlemeyi gerektiren ilişkiler var. Tarımsal alanda üretim yapanlar, gerçek uzmanlarına tartışarak yatırım yapmazlarsa, bir dizi yanlışın tuzağına düşebilir. O nedenle, her zamanki metodu öneriyorum: Girmek istediğiniz alanda batmış en az beş kişi ile konuşun. En az üç başarılı işletmeyi gezin. Sonra da yurtdışında bu işi en iyi yapan birkaç işletme görün ve ondan sonra karar verin…