Asya’nın "viskoz" fabrikaları sürdürülebilir değil
Sürdürülebilir Moda Merkezi (Centre for Sustainable Fashion- CSF) London College of Fashion bünyesinde bulunan bir araştırma merkezi. Merkezin hedefi, sürdürülebilir bir gelecek inşa ederken modanın önemli bir rol üstlenmesini sağlamak.
2008 yılında kurulan CSF, moda tasarımlarının temeline insan ve doğanın korunmasını yerleştiriyor. CSF bünyesinde sadece araştırmacılar değil, tasarımcılar, eğitimciler, iletişimciler de yer alıyor.
Bugün moda, bir yandan toplumları şekillendirirken, diğer yandan yaşam biçimlerini, kültürü, çeşitliliği yansıtıyor; bireysel ve kolektif değerleri tanımlıyor, bu değerler arasında bağlantı kuruyor.
CSF Yöneticisi bir kadın. Renée Cuoco. Hukuk, moda ve tekstil tasarımı eğitimi alan Cuoco, moda endüstrisinin sürdürülebilir kalkınma hedefl erine uygun bir şekilde şekillenmesi gerektiğini savunuyor.
CSF’in gündemi şu sıralar oldukça yoğun. Konu, Changing Markets Foundation tarafından yayınlanan bir raporla ilgili. Rapora göre, Çin, Endonezya ve Hindistan’da büyük markalar için viskoz üretimi yapan fabrikalar çevreye ve insan sağlığına zarar veriyor.
Changing Markets Foundation araştırmacıları, Çin, Hindistan ve Endonezya’da 10 üretim bölgesini ziyaret etmişler ve buralardaki viskoz üretiminin ciddi bir hava kirliliğine yol açtığını raporlamışlar. The Guardian gazetesine göre bu fabrikalarla çalışan markalar arasında H&M, Inditex, Marks & Spencer ve Tesco gibi isimler var. Nitekim bu markalar, raporun yayınlanmasının ardından, gerekli önlemleri almışlar.
Viskoz ipliğin ham maddesi kayın ağacı. Yani viskoz aslında doğal bir lif. Kayın ağacı Avrupa, Asya, Amerika, Japonya ve Türkiye’de doğal olarak yetişiyor. Aynı pamuk gibi, selülozdan oluşuyor. Viskoz, pamuk veya polyesterin yerini alan sürdürülebilir bir alternatif olarak değerlendiriliyor. Hatta ipek yerine, daha ucuz ve daha dayanıklı bir alternatif olarak da kullanılabiliyor.
CSF Yöneticisi Renée Cuoco, viskozun, kimyasal açıdan ağır bir üretim sürecinden geçtiğini ifade ediyor. Üretim süreci için gerekli olan karbon disülfür hem çalışanlara hem de çevre halkına zarar verecek nitelikte bir madde. Kalp yetmezliği, deri hastalıkları ve kansere yol açabiliyor.
Changing Markets Foundation yöneticilerinden Natasha Hurley, yüksek miktarda hızlı üretime odaklanan “fast fashion” - “hızlı moda” - markalarının bu konuda çok daha duyarlı davranmaları gerektiğine dikkat çekiyor. Çünkü üreticiler üzerindeki fiyat ve zaman baskısının artması, üretim koşullarının iyileştirilmesine engel oluşturuyor. Sürdürülebilir olmayan moda da, hem sosyal hem de çevresel ortamı ciddi şekilde tehdit ediyor.
Rapor, karbon disülfürün viskoz üretim sürecinden çıkartılmasını tavsiye ediyor.