Asyalı elektrikli araçlar Avrupa’daki sürdürülebilir adımları yavaşlatıyor mu?
Elektrikli araçların yükselişi ve e-mobilite adımlarının hızlanması son yıllarda otomotiv sektöründeki en önemli değişikliklerin başında geliyor. Dünya genelinde hükümetler karbon emisyonlarını azaltmak için çalışırken, daha temiz enerjiye yönelik çabalar ivme kazanıyor ve elektrikli araçlar tüketiciler arasında giderek daha popüler bir tercih haline geliyor.
Elektrikli araçlar küresel araç satışlarında giderek artan ancak halen küçük bir paya sahip olsa da, önümüzdeki yıllarda ulaşım alanına liderlik etmeye hazırlanıyor. Bu durum, elektrikli araçların, uzun süredir sürdürülebilirlik için önemli bir adım olsa da, otomotiv endüstrisi gelişimi için ciddi bir tehdit oluşturup oluşturmadığı sorusunu sormamıza yol açıyor.
Çin kaynaklı elektrikli araç fırtınası Avrupa otomotiv endüstrisi için bir tehdit mi?
Asya’nın elektrikli otomobil araçlarda yarattığı sıcak rekabet, Asyalı otomobil üreticilerini ABD ve Avrupa’nın sunduğu ileri teknolojiye sahip elektrikli araçlara göre daha düşük fiyatlarla öne çıkarıyor. Aynı zamanda yeni modelleri hızlı bir şekilde piyasaya sürerken, sadece batarya sürüş menzili konusunda rekabeti değil, birçok yeni farklı özelliği de bir araya getiriyorlar. Vergi uygulamaları ve düzenlemelerle bu rekabetin önüne geçmeye çalışan Avrupa ve ABD’de elektrikli araçlara geçiş teşviklerin de kalkmasıyla yavaşlıyor.
Teşvikler, elektrikli mobilitenin büyümesinde çok etkin
Elektrikli araçlardaki büyüme, uygun fiyatlı elektrikli araçların artan kullanılabilirliği, batarya teknolojisindeki gelişmeler ve hükümetlerin teşvikleri de dahil olmak üzere, çeşitli faktörlerden güç alıyor. Büyük otomobil üreticileri e-mobilite adımlarını hızlandırmak ve içten yanmalı modellerini aşamalı olarak kullanımdan kaldırmak için son tarihler belirliyor.
Yakın zamanda, 2030 yılına kadar Almanya’da trafikteki elektrikli araç sayısının 15 milyona yükseltilmesi için elektrikli araç satın almak isteyenlere ödenmesi öngörülen 6 bin euroya kadar teşvik uygulamasına son verildi. Almanya’da 2016 yılından bu yana elektrikli araç satın alanlara devlet tarafından 10 milyar euro teşvik primi ödendiği belirtilirken, bu karar nedeniyle elektrikli otomobil satışında büyük ölçüde düşüş bekleniyor. Dolayısıyla 2030 yılına kadar 15 milyon elektrikli araç hedefine ulaşmanın da mümkün olamayacağı düşünülüyor.
Avrupa Birliği de Çin’in elektrikli araçlarına yönelik gümrük vergilerini artırdı. Yeni tarifeler %17,4 ila %37,6 arasında değişiyor. Bu, Çin’den ithal edilen tüm elektrikli otomobiller için hâlihazırda yürürlükte olan %10’luk verginin epey üstüne çıkıyor. Bu durum ayrıca AB çapında elektrikli araçların fiyatını artırırken, Avrupalı tüketiciler için daha az uygun fiyatlı hale getiriyor.
Hibrit araçlar, Avrupa otomotiv endüstrisi için elektrikli araçlara geçiş için ne kadar önemli?
Geleneksel bir motor ile bir elektrik motorunun birleşimini kullanan modeller, elektrikli bir araçtan daha fazla menzil sunuyor. Bu da onları elektriğe geçişte bir orta yol haline getiriyor ve elektrikli araç satışlarının yavaşlaması nedeniyle tüketiciler arasında popüler bir tercih haline geliyor.
EV satışları düşmeye devam ederken hibritler, yerli otomobil üreticilerinin pazar payı kazanması için cazip bir yol sunuyor. Elektrikli araç pazarından daha iyi konumda olan yerleşik otomobil üreticileri, hibrit modeller içten yanmalı bir motora sahip olduğundan, hâlâ Çinli markaların çoğundan önde yer alıyor.
Çinli otomotiv üreticilerinin Batılı rakiplere karşı avantajı çoğunlukla elektrikli araçlar alanında iken, Avrupalı otomobil üreticileri de gerekirse hibrit araç talebini karşılamak için üretimini artırabileceklerinin sinyalini verdi. Üreticiler, son tarife değişikliği sonrasında hibritlerin uzun yıllar boyunca geçerliliğini koruyacağını düşünüyor.
87 yıllık tarihinde ilk kez Almanya’daki fabrikalarını kapatmayı düşünen büyük bir otomotiv üreticisi, Avrupa otomotiv endüstrisinin Asya fırtınası olarak gelen Çin elektrikli otomobilleri ile rekabet etme çabalarının önümüzdeki dönemde daha da öne çıkacağını gösteriyor.