Aslında kimse Trump’ın pek umurunda değil
KÜRESEL PERSPEKTİF
Demokrat Parti’nin Philadelphia’daki kongresi Cumhuriyetçilerinkine göre daha renkli geçti. Obama, Biden ve Bill Clinton dışında diğer konuşmacılar da önemli mesajlar verdiler. Irak’ta 2004’de Birlik komutanıyken öldürülen Pakistan asıllı Hümayun Khan’ın babası Khizr Khan’ın Kongre’de yaptığı konuşma ve Trump’ın buna verdiği cevap günlerdir en önemli tartışma konularından biri. Khizr Khan Kongre’nin ikinci gününde yaptığı konuşmada, Amerika’da yaşayan herkesin etnik kökeni ne olursa olsun eşit haklara sahip olduğunu belirttikten sonra, Trump’ı Amerikan anayasası’ndan haberi olmadığı yönünde eleştirmişti. Trump’ın ise cevaben attığı tweette Khan’ın konuşmasını eleştirmekle kalmayıp, yanında yer alan karısının konuşmamasını dini inancına bağlaması büyük tepki gördü. Daha sonra CNN’in programına katılan Ghazali Khan’ın düzgün İngilizcesiyle, Kongrede konuşmamasının dini inancıyla alakalı olmadığını; çocuğunu savaşta kaybeden bir annenin duydugu acıyla susmayı tercih ettiğini açıklamasının Trump’a puan kaybettirdiği görülüyor. Dünyanın en güçlü ülkesinin başkanlığına aday bir kimsenin önyargılı ve fevri davranışları düşündürücü. Trump ve Khan ailesi arasındaki tartışmanın Trump’ı nasıl etkileyeceği konuusunda şimdilik bir şey söylemek zor. Trump’ı destekleyenler Beyaz ve yüksek eğitimi olmayan muhafazakar seçmenler. Clinton’ı destekleyen Beyaz muhafazakarların büyük çoğunluğu ise yüksek eğitimli.
***
Seçime yüz günden az bir zaman kalmışken Trump’ın her konuşması partisini zora sokuyor. Cumhuriyetçilerin kıdemli politikacıları Trump’a karşı. Bunlar arasında dikkat çeken isimler 2008 seçimlerinde başkan adayı olan John McCain, South Carolina senatörü Lindsay Graham, 2012’de Obama’ya karşı girdiği seçimi kaybeden Mitt Romney ve İç Güvenlik eski sekreteri Tom Ridge. McCain ve Graham’den sonra Temsilciler Meclisi Başkanı Paul Ryan’ın da Trump’ın Khan ailesini rencide eden sözlerini onaylamadığını açıklaması, başkan adayı ile partinin en güçlü politikacısını karşı karşıya getirdi. Cumhuriyetçiler arasında Trump’dan Clinton’a yönelenlerin sayısında artış var. Hafta başında, yarışı kaybeden Cumhuriyetçi adaylardan Jeb Bush’un uzun yıllardan beri danışmanlığını yapan Sally Bradshaw’ın Cumhuriyetçi Parti’den ayrılacağını, seçimlerde Clinton’ı destekleyeceğini açıklaması dikkatleri çekti. Bradshaw kamuoyunda fazla tanınmamakla birlikte Cumhuriyetçiler arasında iyi tanınan bir kişi. Ülke çıkarlarını parti çıkarlarının üzerinde gören Cumhuriyetçiler ya oy kullanmayacaklarını, ya da Demokrat Partiyi destekleyeceklerini söylüyorlar. Cumhuriyetçi Parti içinde şu anda üç grup var:
1) Başından beri Trump’a karşı olup seçimde oy vermeyecek olanlar,
2) Trump’ın fikirlerine karşı olmakla birlikte kerhen destekleyenler,
3) Trump’ın açık destekçileri.
Adayların kaderini büyük ölçüde Ohio, Pennsylvania, Virginia, Florida, Colorado, Wisconsin ve Nevada eyaletleri belirleyecek. Bu eyaletlerde seçimi kazanan adayın başkanlık seçimini kazanma olasılığı yüksek.
***
Cumhuriyetçi ve Demokrat partilerin kongrelerinden önce yapılan anketler az bir farkla Trump’ın Clinton’ın önünde olduğunu gösteriyordu. Kongrelerden ve geçen haftaki gelişmelerden sonra bunun Clinton lehine değiştiği görülüyor. CNN’in anketine göre halkın yüzde 52’si Clinton’ı desteklerken, Trump’ı destekleyenlerin oranı yüzde 43. Warren Buffett ve Michael Bloomberg gibi milyarder işadamları Trump’ı vergi beyannamesini açıklaması konusunda sıkıştırıyorlar. Ünlü milyarder Buffett’ın Clinton’ı desteklemesi konusunda Trump, sağ eğilimli haber kanalı FoxNews’e verdiği mülakatta “Buffett’ın düşüncesi beni fazla ilgilendirmiyor, kendisi uzun zamandan beri bir Clinton hayranı” demiş. Aslında, Trump’ı ne ülke içinde ne de dışında kimse fazla ilgilendirmiyor; Siyahlar, Latinolar, Müslümanlar, özürlü insanlar, savaşlara katılan Amerikalı Gaziler ve Cumhuriyetçilere ilaveten Amerika’nın dünyadaki müttefikleri de bunlara dahil. Su sıralar Trump’ı en çok ilgilendiren Rusya ve Putin. Rusya’nın Clinton’ın başkanlığına karşı olması, Trump’la Putin’i yakınlaştırıyor. Trump, Amerika’ya yeniden eski ihtişamını kazandıracağını söylüyor ama, halkı kutuplaştırarak ve dünyayla kavgalı olarak bunu başarması pek mümkün değil.