Asıl sorun OSB politikası
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün haklı olarak yakınıyor: "Şu anda Anadolu'nun çeşitli illerinde hiç çivi çakılmamış ciddi bir OSB çöplüğü var." Doğru, gerçekten de Anadolu olur olmaz her il veya ilçeye birer OSB kondurma politikasının yol açtığı "çöplüklerle" dolu! Tablo şudur:
Türkiye'de farklı amaçlı OSB sayısı 262. Bunların parsel toplamı 75 bin 519. 40 bin 989 hektar alanda kurulu, altyapıları tamamlanmış 136 OSB'deki 58 bin 728 parselden 54 bin 742'si tahsisli. Bu parsellerin 38 bin 844'ünde tesisler kurulmuş, üretime geçilmiş. 3 bin 986 parsel ise boş.
Bir de altyapı aşaması devam eden OSB'ler var. Bunların sayısı 126. Toplam 16 bin 791 parselin 4 bin 066'sı tahsisli. Tesis yatırımları tamamlanarak üretime açılmış parsel sayısı ise bin 328. Altyapıları tamam veya bitmemiş 262 OSB'de halen tesisi kurulmuş, üretime açılmış 40 bin 172 parsel var. Bu demek ki Türkiye'de mevcut OSB kapasitesinin yüzde 47'si atıl.
Rantın kaynağı
Bakan Ergün'ün emriyle OSB'lerde başlatılan parsel operasyonun hedeflerinden biri, bu bölgelerde 'rant' sağlamak amacıyla edinilen ve sözleşmelerdeki 2 yılda yatırımı tamamlama, üretime geçme şartı çeşitli gerekçe veya bahanelerle yerine getirilmeyen sanayi arsalarını belirlemek.
Bu noktada "ince" bir ayırım yapmak 'hakkaniyet" gereğidir. OSB'lerde arsa tahsis edilen girişimciler arasında, yatırımlarını ikide bir patlayan krizler veya zorunlu ekonomik sebeplerle zamanında gerçekleştirememiş olanlar var. Bu kesimi "rant" amaçlılardan hassas ölçülerle ayırmak lâzım.
Nitekim bu konuda uyarılar yapılıyor. Eski Sanayi ve Ticaret Bakanı Ahmet Kenan Tanrıkulu, özellikle 2007 yılından sonrasına dikkatle bakılmasını; tahsis sahiplerinin yatırımlarını bu tarihten itibaren koyulaşan ekonomik kriz sebebiyle geciktirdikleri belirlendiği takdirde, onlara bir 'son şans' tanınmasını öneriyor.
Kimin ne yaptığı bilinir
Gecikme gerekçeleri haklı bulunarak 'son şans' tanınabileceklerin dışında, ilk aşamada bin civarında tahsis sahibi firma veya girişimcinin operasyondan etkileneceği; bunların 10 yılı aşkın süredir elde tuttukları 4 bine yakın OSB parselinin geri alınacağı; tahsis iptallerinin başladığı ifade ediliyor.
Operasyonun yürütülmesiyle görevli komisyonların işleri çok zor değil. Komisyonlara OSB yönetimleriyle il sanayi veya ticaret ve sanayi odalarının temsilcileri de katılıyor. Bilgi temsilcilerin elinde; bölgelerde neyin ne olduğunu; hangi girişimcinin parsel ticaretine, hangisinin gerçek sanayi yatırımına soyunduğunu en iyi ve ayrıntısıyla onlar bilir.
Bakanlığın OSB'lerde başlattığı izleme, değerlendirme ve geri alım yoluyla yaptırım uygulama çalışması, sadece tahsis iptalleriyle sınırlı tutulmamalı. Bu çalışma sürecinde, OSB'lerin neden bu halde bulundukları kadar, belki bundan da önemle, OSB politikası tüm boyutlarıyla ele alınmalı ve gereken düzeltmeler yapılmalı. Yüzde 47'si atıl, ranta bulanmış OSB'ler, yarattıkları kaynak israfıyla, üretim kaybıyla, umut kırıcılığıyla ekonomik olmaktan öte politik bir meseledir. Politika düzelmezse 'çöplük' temizlenmez, rant bitmez!