Asıl Patron “Teknoloji”…
Teknoloji, iş ve günlük yaşamın her katmanında ve boyutunda 'temel' unsur, yani asıl belirleyici faktör haline geldi. Artık ona 'esas patron' demek zorundayız.
Ve bu 'evrensel patron', hem bugün hem de gelecekte; her sektörde ve alanda, her seviyeden birey için esas yönlendirici, başarının ya da başarısızlığın bir numaralı kriteri, liderliğin en önemli özelliği. Hem öğreten hem de eylem planları sunarak anında aksiyon ve sonuç bekleyen oldukça talepkâr ve zorlu bir patron bu. Üstelik kararlı ve hayli net! 'Ama', 'Fakat', 'Lakin' gibi bahaneleri pek kabul etmiyor. Kısacası ister birkaç kişiyi ister yüzlerce, binlerce kişiyi, isterse sadece kendinizi yönetiyor olun, başınızdaki asıl patronun 'teknoloji' olduğunu erkenden anlamalı ve ona uyum sağlamak için başta işinize, kendinize ve çalışanlarınıza ‘yatırım’ yapmalısınız. İş hayatında kalabilmek ve başarılı olabilmek için bu şart. Aksi takdirde, masadan kalkmak zorunda kalırsınız. Bu kadar net. Arası, alternatifi, kaçarı yok!
Patronunuz ‘teknolojinin’ sizi beğenmesi için yapmanız gerekenler:
1- Her şeyden önce, 'Lafla peynir gemisi yürümez' gerçeğini ve çok çalışmak gerektiğini ne kadar çabuk kabul ederseniz, o kadar iyi olur. Bu gerçekle yüzleşin, barışın ve kabullenin. Teknoloji adını verdiğimiz patronu memnun etmek için, sanıldığı gibi jenerik söylem, kalıp ve şablonlar işe yaramıyor. Spekülatif haberlerle kamuoyuna yansıyan uçuk kaçık fikirler ve süper buluşlar yeterli olmuyor. Bir anda, birkaç yılda sıçrama yaptı, nasıl da büyüdü, kazandı, vb. gibi kolay ve çabuk görünen her gerçek başarının arkasında, aslında uzun yıllar süren, bilimi, liyakatı ve teknolojiyi odağa alan, çok çalışılan, disiplinli ve adanmış bir süreç, sabır ve tutku yatıyor.
2- Kişisel ve kurumsal AR-GE'ye, donanımlı ve yetkin T-İnsanlarla çalışmaya, iş birliğine, teknolojik altyapıya, otodidakt eğitime çok önem ve öncelik verin. En fazla ve en stratejik yatırımları bu alanlara yapın. Yenilik yaparak yetkinlik, mal ve hizmet kalitesini yükseltmenin; verimliliği ve çeşitliliği artırmanın, bireysel ve kurumsal maliyetleri düşürüp kazancı yükseltmenin ve bunu sürdürebilmenin başka yolu yok. Tek bir anınızı, kuruşunuzu, zerrenizi, en çok da 'evetlerinizi' gereksiz harcamayın, onaylarınızı savruk kullanmayın. Örneğin, şu anda Yapay Zekaya, 5G'ye,
WEB 3.0'a, Blockchain'e, tam dijitalleşmeye, robotik otomasyona dair yapmadığınız her proaktif yatırım, yakın gelecekte az kar ya da zarar etmeyi bırakın; sizi doğrudan iş ve piyasa kaybına götürecek yapı taşları olacak. Bundan emin olun. Patron (teknoloji) öyle söylüyor!
3- Bütüncül düşünün, tüm tasarım ve çözümlerinizi ‘insan-doğa-çevre’ odaklı, BM’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin 17 maddesine uygun şekilde geliştirin ve uygulayın. 2030 karbon emisyon hedeflerini ve taahhütlerini ciddiye alın. Organizasyonel strateji, plan ve uygulamalarınızı ESG, yani 'Environmental, Social, Governance - Çevresel, Sosyal, Yönetişim' temelli kurgulayın. Unutmayın, bugüne kadar benimsenen ‘insan odaklılık’ çevre ve doğa açısından dolayısıyla ekonomi, ekoloji ve aslında hümanizm adına çok ciddi sorunlar yarattı ve hali hazırda olanları büyüttü. Neredeyse çözümsüzlüğe kilitledi. Üstelik müşteriler artık aldıkları ürün ve hizmetin, insanlar çalıştıkları ve işbirliği yaptıkları şirketlerin çevreye, doğaya ne kadar duyarlı olduğunu ve ESG uygulamalarının ne kadar dikkatle yapıldığının farkındalar.
Sonuç: Teknoloji, günümüz dünyasında sadece bir araç olmanın ötesinde, bireylerin ve kurumların rotasını belirleyen, yenilikçi çözümlerin ve sürdürülebilir gelişimin kilit taşıdır. Onu doğru şekilde kucaklamak, hem mevcut rekabet ortamında ayakta kalmanın hem de gelecek vizyonunu şekillendirmenin temelidir. Yani artık asıl patron teknolojidir.