Asıl fren 2024’te…
Ekonominin bir aşama daha soğutulması gerekiyor. Aşırı tüketimin hızı kesilecek, iç talep düşürülecek. Kredi genişlemesi enflasyondan fazla olmayacak. Bu çerçevede kredi kartı, konut kredileri ve taşıt kredileri hem miktar, hem maliyet olarak daha da sınırlandırılacak.
Neden? Çünkü enflasyon hız kesmiyor. Döviz kurlarındaki artış ilk sırada görünüyor olsa da, harcamaların da tüketimin de artıyor olması enflasyonla mücadelenin önündeki en büyük engel olarak görülüyor. Seçici kredi uygulaması, miktarsal sıkılaşma ekonomiyi soğutmada yeterli olmuyor.
OVP’deki bir tespite göre gelişme sıra dışı: “2023 yılının ilk yarısında yurtiçi nihai talep, özel tüketim öncülüğünde büyümenin sürükleyicisi olmuştur. Bu dönemde enflasyon beklentilerindeki bozulmanın da etkisiyle öne çekilen tüketimin sonucu olarak özel tüketim harcamaları yüzde 16,4 oranı ile kuvvetli bir artış kaydetmiştir.” Özetle kamunun yanı sıra özellikle özel tüketim harcamalarının uzun dönem ortalamalarının üzerinde seyretmesi enflasyonu daha da yukarı itiyor. Bu nedenle önlem alınması gerekiyor.
Yine OVP’deki tespit ve hedeflere bakalım:
Özel tüketim harcamaları 2022’de yüzde 17,8 artış göstermiş. 2023’ün tamamında yüzde 10,9 artacağı öngörülüyor. 2024’te ise sert bir frenle artış yüzde 3,5 ile sınırlı kalacak. Özel tüketim harcamaları artışı 2025’te yüzde 4,3, 2026’da yüzde 4.4 olarak gerçekleştirilecek.
OVP’ye göre Toplam Nihai Yurtiçi Talep 2022’de yüzde 12,5 artış göstermiş. 2023’te yüzde 9,2’ye düşürülmesi, 2024’te ise yine sert bir frenle yüzde 3,6’ya düşürülmesi planlanıyor. 2025 hedefi yüzde 4,2 ve 2026 hedefi de yüzde 4,4 artış şeklinde. Bu rakamlar 2023’ün bir ‘geçiş dönemi’ olarak kurgulandığını, asıl frene 2024’te basılacağını gösteriyor.
Özel tüketim harcamaları ve talep hız kestiğinde ekonomik büyümenin hız kesmesi kaçınılmaz oluyor. Tüketim harcamalarının büyüme üzerindeki etkisini başka bir enstürmanın üstlenmesi de mümkün görünmüyor, Aslında bu tespit başından bu yana Merkez Bankası yeni yönetimince paylaşılıyor. Ne denilmişti temmuzda açıklanan 3. Enflasyon Raporu’nda…
“Takip ettiğimiz geniş kapsamlı gösterge seti haziran ayında enflasyonun ana eğiliminde güçlenmeye işaret etmiştir. Bu gelişmede, yurt içi talepteki güçlü seyir, ücret ve kur gelişmeleri ile hizmet enflasyonundaki katılık belirleyici olmaktadır. Yılın ikinci çeyreğine ilişkin veriler, iktisadi faaliyetteki güçlü seyirde özellikle iç talebin etkili olduğunu göstermektedir. Perakende satış hacim endeksi, yerli kartlarla yapılan harcamalar, ciro endeksleri tüketimde ivmelenmeye işaret etmektedir. Tüketicilerin, dayanıklı tüketim harcaması yapma planları ikinci çeyrekte hızla artmıştır.
Otomobil ve beyaz eşya satışları geçmiş dönem ortalamalarının oldukça üzerindedir. İç talep ve üretime ilişkin görünüm, toplam talep koşullarının enflasyonist bir düzeyde seyrettiğine işaret etmektedir. Arz ve talebin uyum içinde hareket etmesi fiyat istikrarı, fiyat istikrarı da sürdürülebilir büyüme için önemlidir. Güçlü iç talep hem doğrudan hem de cari denge kanalıyla enflasyon ve döviz kurlarını etkilemektedir. “ İşte bu tespit OVP’de de yer bularak frene basılma kararı alındı. Ancak rakamların da işaret ettiği üzere 2023’te yumuşak, 2024’te daha güçlü olarak.