Asil Çelik yatırımı

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ [email protected]

Kuruluş ve kurum yetkililerinin özel açıklamalarını yazarken özenli olmanın gerektiğinin söylenmesi bile fazla olur. Hiç kuşku yok ki, ülke insanına iş ve aş sağlayan, maddi ve kültürel zenginliklerini artıran yatırımların tanıtılması, çabaların arkasında durulması da önemli bir görev. Ama anlatılanları olduğu gibi aktaran, kendi aklımızı katmayan "demeç yazarlığı" da yapmamalıyız.

Ülkemizde rekabet edebilir üretim gücünün artırılması, ilgi alanımızın gündeminde ilk sıralarda yer alır.

Asil Çelik tesislerinde "nitelikli çelik" üretmek için kurulmuştur. Yetkililerin verdiği bilgiye göre bugün 485 bin ton sıvı çelik ve 410 bin ton sıcak hammadde üretiyor. Bu üretim miktarı, ülkemizdeki nitelikli çeliğin yüzde 70'ını oluşturuyor.

Nitelikli çelik otomotiv, enerji-petrol sektörü, basınçlı tüp imalatı, tarım, madencilik, savunma araç-gereçleri, yapılar, demiryolları vb. sektörlere girdi veriyor. Sektörün girdi aldığı sektörler çok yaygın değil ama, girdi verdiği sektörlerin yaygınlığı nedeniyle "ileriye doğru etkilerinin" dikkate alınması gereken bir yapısal özelliği. İleriye ve geriye etkileri yüksek olan sektörlerin sorunlarına öncelik vererek, büyük sorunumuz olan istihdama olumlu katkı yapılır.

Yatırımın gerekçeleri

Asıl Çelik neden yatırım yapmak istiyor?

Birincisi "ölçek ekonomisinin" gereklerini yerine getirme. Dünya genelinde nitelikli çelik üreten tesisler yaklaşık bir milyon ton/yıl kapasiteye sahip. Rekabet edebilir ölçek yaratma ilk adımı oluşturuyor. İkinci adım, ülkemizin ihtiyacı olan çeliğin yurtiçinde üreterek ithal ikamesi yaratılması ve ödemeler dengesine katkının artırılması. Üçüncü adımda, bugün 885 kişi ile çalışan tesisin yeni yatırımla 2 bin kişiye yakın insana iş ve aş sağlayacak olması.

Genel Müdür Osman Kılavuz İskenderun Demirçelik Tesisleri'nde, Şişecam'da son görevinden önce de Karabük Demirçelik Tesisleri'nde kazandığı deneyim ve birikimlerini Asıl Çelik'te yeni dönemine taşımak istiyor.

Yatırım sonrasında tesis kapasitesi 1 milyon ton/yıl olacak. Ülke ihtiyacını aşan önemli bir bölümünü ihraç edecek. ABD, İtalya, Avusturalya, İngiltere,Singapur, Dubai, İsrail, Hindistan,Romanya, Belçika'ya yapılan ihracat tabanı genişleyecek.

Ülkemizde 2010 yılında üretilen 29 milyon ton çelik üretiminin 350 bin tonu nitelikli çelik. Dünyanın 10 büyük ekonomisi arasına girmek istiyorsak, nitelikli çelik kullanan alanları geliştirmemiz gerekiyor.Bu açıdan Asil Çelik'in yeni yatırımı üretimin geliştirilmesini yakından ilgilendiriyor.

Hata katsayısı

Geçmiş dönemde ülkemizde yatırımların yer seçiminden teknoloji seçimine, optimum ölçekten pazar değerlendirmelerine kadar bir dizi yanlışlar yapıldı. İş süreçleri ve işgücü profilleri gerektiği gibi değerlendirilmediği için bir süre sonra, "…aman devlet gelsin kurtarsın" çağrıları bir ağlama duvarı haline getirildi. Hata bir kere yapılmışsa, öğrenmenin aracıdır; hata kültürünün geliştirici etkisi ile açıklanır. Hata tekrarlanıyorsa, israfın ve beceriksizliğin sonucudur.

Asıl Çelik 'in yapmak istediği 200 milyon doları aşan büyük yatırımlar, sadece yatırımları yapanların sorunu değildir; ülke adına sorumluluk taşıyan herkesi ilgilendirir. O nedenle, tesisin yer seçimi değişen rekabet koşulları dikkate alınarak alabildiğine ayrıntılarıyla değerlendirilmeli. "Rekabet edebilir teknoloji seçimi" kuşkusuz yatırımcının ve yatırımı yönetenlerin sorumluluğudur ama, kolektif kaynaklardan "destek" sağlayanlarında sorumluluk alanına girer. Tesisin "işgücü ihtiyacının" karşılanmasına yardımcı olacak plana ve programa ihtiyaç var.Bu konuda sadece girişimciler değil kamunun da vaziyet alması gerekir. Kamunun özellikle ara eleman yetiştirmesi özel bir proje haline getirilmeli. Daha da önemlisi, dünyanın her yerinde rekabet edebilecek bir tesis ortaya çıkarmanın gerek şartı eğilimleri öngörme, önlemleri bir ortak akıl çerçevesinde yürürlüğe koymadır.

Büyük yatırımlardan herkes sorumludur.Büyük yatırımların arkasındaki "teşvik mekanizmaları"  rekabette şans eşitliği yaratmayı bir gerek şart olarak benimsemeli… Ardından da "dönüştürme maliyetlerini" yükselten idari yüklerin kaldırılması gelir. Yetmez,"işlem maliyetlerinde" hızlı artış da dikkate alarak gerekli mikro reformların yapılması da gerekir.

Asıl Çelik yatırımının serüveni gündemimizin maddeleri arasında ilk sıralarda yer almalı… Ayrıntı bilgelerine sahip olmalıyız, aklımızı emanet etmeden olumlu yanlarına destek vermeliyiz, olumsuz gelişme olursa eleştirme ve uyarı görevini yerine getirmeliyiz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar