Asgari ücret bazı sektörlerde 'genel ücret’
Türkiye’de asgari ücretli çalışanların giderek artan oranı Avrupa ülkelerinin çok üzerine çıkarken, bazı sektörlerde ise yüzde 70’i aşan oranla asgari ücret adeta genel ücret haline gelmiş bulunuyor.
Her yıl hükümet, işveren ve işçi kesimi temsilcilerinden oluşan tespit komisyonunca yeniden belirlenen ve milyonlarca çalışanı ilgilendiren asgari ücret, en önemli sosyo ekonomik gündemlerden biri. 2025 başından geçerli olacak net asgari ücret de komisyondaki görüşmelerin tamamlanmasının ardından hükümet tarafından 22 bin 104 TL olarak açıklandı. Asgari ücret, 2024’te geçerli olan tutara göre yüzde 30 artırıldı.
İki çalışandan biri
Türkiye’de asgari ücretle çalışanların oranı son yıllarda giderek artarken, bu konuya ilişkin resmi veri olarak Merkez Bankası’nın 2021 yılındaki tabloyu ortaya koyan araştırması bulunuyor. Araştırma, ülkede tarım dışı sektörlerde çalışanların yaklaşık yarısının, yasal bakımdan işçilere ödenebilecek en düşük ücret düzeyi olan asgari ücret veya daha düşük ücretle çalıştığını, buna karşılık toplam personel maliyetinin toplam üretim değeri içindeki payının ise yaklaşık onda bir düzeyinde olduğunu ortaya koyuyor.
Banka’nın geçen yılın 3’üncü Enflasyon Raporu’nda yer alan ve daha çok asgari ücretin enflasyona etkisinin incelendiği araştırma, ülkede çalışma yaşamı ve emek kesiminin durumuna ilişkin çarpıcı sonuçlar veriyor. Araştırmaya göre tarım dışı sektörler toplamında ücretlilerin yüzde 43,1’ini asgari ücret ve altında ücret alan çalışanlar oluşturuyor.
Buna göre asgari ücret, çalışanların çok büyük bir bölümünü doğrudan etkileyen bir ücret düzeyi haline gelmiş bulunuyor. Bu arada asgari ücretin yüzde 10 alt komşuluğundan daha düşük ücretle çalışanlar “asgari ücret altı ücretli” kabul ediliyor. Buna göre asgari ücretin de altında çalışan önemli bir emekçi kesimi bulunuyor. Araştırmanın 2021 yılı verilerini baz aldığı ve makro ekonomik görünümün izleyen iki yılda daha da bozulduğu dikkate alınırsa, asgari ücretli çalışan oranının daha da yükselmiş olabileceği tahmin ediliyor.
En yüksek oran giyimde
Merkez Bankası araştırmasına göre asgari ücret ve altı çalışanların oranı ana sektörler bazında bakıldığında; sanayi sektöründe yüzde 50,4, inşaatta yüzde 71,4, hizmetlerde ise yüzde 37,9 düzeyinde.
Hizmet sektörü toplamında oran diğer ana sektörlere göre daha düşük olmakla birlikte bazı alt sektörlerde çok yüksek düzeylere ulaşıyor. Konaklama ve yiyecek hizmetleri alt sektörü, yüzde 73’le, tüm ekonomik faaliyetler içinde de en yüksek asgari ücretli çalışan oranına sahip bulunuyor. Hizmetler alt sektörleri içinde bu alt sektörü yüzde 64’le toptan ve perakende ticaret sektörü izliyor.
Asgari ücret ve altında ücretle çalışanların imalat sanayi genelinde oran yüzde 52 olurken; alt sektörlerden giyim yüzde 70,5, deri yüzde 69,7 ve gıda yüzde 67,1’le başı çekiyor. Mobilyada yüzde 57,8, tekstilde yüzde 57,4’le yüksek düzeyde bulunan söz konusu oran taşıt sektöründe yüzde 26,3, petrolde yüzde 19,9, diğer ulaşımda yüzde 19,6 ile en düşük düzeylerde bulunuyor.
İşçilik gideri üretim değerinin onda biri
Tarım dışı sektörler baz alındığında, toplam personel maliyeti, toplam üretim değerinin yüzde 10,5’ini oluşturuyor. Başka deyişle çalışanların ürettiği her 100 liralık mal ve hizmetin karşılığı olan gelirin 10,5 lirası ücret ödemesi, vergi ve sosyal güvenlik primi gibi kalemlerle toplam personel maliyetine gidiyor. Personel maliyetinin üretim değerine oranının en yüksek olduğu sektör yüzde 51,1’le eğitim. Buna karşılık söz konusu oran sanayide sadece yüzde 6,7, inşaatta yüzde 9, hizmetlerde ise yüzde 17,9 düzeyinde.
İmalat sanayiinde yüzde 7,2 olan personel maliyetinin üretim değerine oranı, alt sektörler içinde yüzde 13,8’le giyimde en yüksek düzeye ulaşıyor, gıdada yüzde 6,4’e kadar düşüyor. Hizmetler alt sektörleri içinde konaklama ve yiyecekte yüzde 20,2, toptan ve perakende ticarette yüzde 17,6 olan personel maliyetinin üretim değerine oranı, ulaştırma ve depolamada yüzde 9,7 ile daha düşük.
Ücretler giderek “asgari”leşti
Öte yandan Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Dairesi’nin (DİSK-AR), TÜİK’in çalışma hayatına ilişkin çeşitli verilerini baz alarak yaptığı bir çalışma ise 2023 yılında tüm çalışanların yüzde 38,5’inin asgari ücretin yüzde 110’u ve altında ücret aldığını ortaya koyuyor.
2002-2023 dönemindeki seyri ele alan DİSK araştırmasına göre ekonomi genelinde asgari ücret ve altında ücretle çalışanların oranı yüzde 24,4’ten yüzde 33,9’a yükseldi. Bu dönemde, asgari ücretin yüzde 5 fazlası ve altındaki bir ücretle çalışanların oranı yüzde 27,8’den yüzde 37,5’e; yüzde 10 fazlası ve altına çalışanların oranı yüzde 30,7’den yüzde 38,5’e, yüzde 20 fazlası ve altında ücretle çalışanların oranı da yüzde 39,1’den yüzde 52,4’e çıktı.
Asgari ücretin yüzde 50 fazlası ve altında ücret alanların oranı yüzde 49,2’den yüzde 69,3’e, asgari ücretin iki katı ve altında ücret alanların oranı yüzde 59,9’dan yüzde 82,3’e yükseldi. Buna göre ülke genelindeki her 100 çalışanın 82’sinin ücreti iki asgari ücret tutarından daha düşük.
2002 yılında çalışanların yüzde 40,1’i asgari ücretin iki katından daha fazla ücret alırken, bu oran 2023’te yüzde 17,7’ye düştü. Başka deyişle 100 çalışandan sadece 18 dolayındaki bölümü iki asgari ücret tutarından fazla ücret alıyor.
İspanya’da yüzde 0,8
Asgari ücretlilerin toplam çalışanlar içindeki oranı Avrupa Birliği ülkelerinde ise minimum düzeylerde bulunuyor. Ancak bu konuya ilişkin Avrupa Birliği İstatistik Kurumu (Eurostat) tarafından açıklanan en son veri 2018 yılına ait ve burada Türkiye yer almıyor. Anılan yılda Türkiye’de yüzde 36,2 olan asgari ücretle çalışanların oranı Eurostat’a göre AB ülkeleri içinde yüzde 15,2 ile en yüksek Slovenya’da.
Buna göre Türkiye’nin oranı onun da iki katından yüksek. Eurostat’a göre AB’de asgari ücretli oranında bu ülkeyi yüzde 14,1’le Bulgaristan, yüzde 13,3’le Romanya, yüzde 12,1’le Polonya, yüzde 11,6 ile Fransa izliyor. Diğer ülkelerde yüzde 10’un altında bulunan söz konusu oran Belçika’da yüzde 0,9’a ve İspanya’da yüzde 0,8’e kadar düşüyor.