Aselsan 7.5 milyar dolarlık sözleşmesi ile geleceğin teknolojilerine koşuyor
Askeri Elektronik Sanayi...
Kısa adıyla ASELSAN, 1975 yılında faaliyete geçti…
1974 Kıbrıs Barış Harekatı sırasında yaşanan bir facia nedeniyle…
Facia sonrasında yapılan açıklamaya göre, Türk hava ve deniz kuvvetleri arasında yaşanan haberleşme ve koordinasyon sorunları nedeniyle savaş uçaklarımız, savaş gemimiz TGC Kocatepe’yi batırdı.
O yıllarda, askeri haberleşme dahil, Türkiye’nin elindeki silah sistemleri ve teknoloji çok büyük ölçüde hibeler yoluyla ya da satın alınarak dışarıdan geliyordu…
Kontrol ve kripto sistemleri de öyle…
Aselsan, Kocatepe faciasından yaklaşık bir yıl sonra kuruldu... Türk Silahlı Kuvvetleri’nin haberleşme ihtiyaçlarının milli ve özgün olarak karşılanması amacıyla…
★ ★ ★
Kuruluşundan 43 yıl sonra şimdi Aselsan’ın yönetiminde yeni bir kaptan var…
Prof. Dr. Haluk Görgün…
Haluk Hoca kısa bir süre öncesine kadar Gebze Teknik Üniversitesi Rektörü olarak görev yapıyordu. Üniversite-sanayi işbirliği adına birçok adım attı. Üniversitenin çevresindeki iş dünyası ile ilişkilerini geliştirdi.
Çevre deyince, 18 organize sanayi bölgesini de içine alan, Türkiye’nin ihracatının yaklaşık yüzde 10’unu gerçekleştiren bir bölgeden bahsediyoruz. Gebze ekonomisinin büyüklüğü açısından pek çok ili geride bırakan bir ilçe… Türkiye’nin 7’nci büyük vergi dairesinin burada bulunması bile yeterli bir fikir veriyor aslına bakarsanız…
Rektör deyince de gözünüzün önüne yaşlı başlı biri gelmesin; Prof. Görgün 1973 doğumlu… Geçen yıl marttaki genel kurulda Aselsan’da yönetim kurulu üyeliğine seçildi. Bu yıl 27 Nisan tarihinden itibaren de Aselsan Genel Müdürü olarak göreve başladı…
★ ★ ★
Henüz göreve başlayalı iki hafta kadar olmasına karşın, pek de Aselsan genel müdürlerinde alışık olmadığımız biçimde önceki akşam, bir grup ekonomi gazetecisi ve köşe yazarı ile bir araya geldi.
Görgün önce çarpıcı bir rakam verdi:
“Aselsan’ın geçen yıl siparişleri 6.8 milyar dolar seviyesine ulaştı. Halihazırda 2020’li yılların ortasına kadar sürecek en az 7.5 milyar dolarlık sözleşmeye bağlanmış işimiz var. 2018’de yaptığımız sözleşmelerde artış var. Son birkaç ayda 700 milyon dolarlık daha sözleşme yapıldı. Milli projelerin artması ile bu hacmin daha da artmasını bekliyoruz.”
Şirketin 2016 yılında 923 milyon lira olan brüt kârı 2017’de 1 milyar 355 milyon liraya ulaştı. Net kârı ise 1 milyar 388 milyar lira…
Net kârın brüt kârın üzerinde olması dikkatimizi çekti. Öğrendik ki, net kârın yüksek olma nedeni, ertelenmiş vergi geliri ve kur farkı gelir etkileri net kârın brüt kârdan fazla olmasını sağlaması imiş.
★ ★ ★
Sonra satış rakamlarıyla ilgili bilgi verdi:
“2017 yılı ciromuz 5 milyar 360 milyon lira. Satışlarımızın yüzde 52’sini TSK’ya yapıyoruz. Yüzde 33’ünü ise özel kurum ve diğer kurumsal müşterilere… “
Ya ihracat?
“Satışlarımızın yüzde 15’i ihracat olarak gerçekleşti. İhracat miktarımızı da toplam satışlarımız içindeki payını da artırmayı hedefledik…”
2023’teki ihracat hedefiniz nedir?
“Dünya pazarında çok ciddi bir yer alabileceğimizi görüyoruz. Kilogram başına 600 dolar olan Aselsan’ın ihracat değerini de çok çok yukarıya çekeceğiz… Son olarak Ukrayna’da teknolojimizin daha ileri olması sayesinde telsiz ihalesini de aldık.”
Türkiye’nin savunma sanayii ihracatı yaklaşık 2 milyar dolar. Aselsan’ın ihracatı ise 215 milyon dolar civarında. Hemen hemen toplam savunma ihracatının yüzde 10’unu Aselsan tek başına yapıyor. İhracata ilişkin projeksiyonu bu açıdan da önemli. Görgün rakam vermeyince ısrar ettik: ‘1 milyar dolar ihracat düzeyine ne zaman gelir Aselsan?’
Görgün’ün bu sorumuza yanıtı, “5 yıla kalmadan o düzeye ulaşırız” oldu.
★ ★ ★
Aselsan uluslararası rekabetin çok yoğun yaşandığı savunma sanayiinde şimdiden önemli başarılara imza attı. Hatırlıyorum, DHL Türkiye’nin işbirliği ile Akbank’ın sponsorluğunda düzenlediğimiz İhracatın Yıldızları Ödülleri’nde yarışma jürisi Aselsan’ı ‘Yılın İhracatçısı’ seçmişti. Bunda, Aselsan’ın 5 kıtada 60’tan fazla ülkeye ihracat gerçekleştirmesinin payı vardı.
Şimdi Prof. Haluk Görgün’den öğrendik ki Aselsan’ın yurtdışında üretim yapan fabrikaları da var. Aselsan son yıllardaki özgün ürünlere dayalı büyüme stratejisi içinde yalnızca kendi içinde büyüyen bir şirket olmaktan çıkıp, yurtiçinde ve yurtdışında şirket kuran, ortak olan bir şirkete dönüşmüş…
Verilen bilgiye göre, Azerbaycan’da yüzde 100; Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün, Kazakistan ve Suudi Arabistan’da yüzde 49 ve/veya yüzde 50 hisse ile toplam 6 ülkedeki direkt yatırımlarla Aselsan ürünleri üretiliyor.
Bu ülkelerdeki fabrikalarda üretilen ürünlerle de yakın ülkelere satış hedefleniyor. Ayrıca, Aselsan’ın Güney Afrika ve Makedonya’da şubeleri var. Malezya’da ise Aselsan Malaysian isimli şirketi bulunuyor.
Ayrıca İstanbul’da mikroelektronik tasarım yapan bir şirketin yüzde 85 hissesine de sahip.
★ ★ ★
Masada yanımda oturan, teknoloji ve strateji yönetiminden sorumlu Aselsan Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Çelik’e döndüm:
Bu rakamlarla Aselsan dünyada kaçıncı sıradadır?
“Dünyanın en büyük 100 savunma sanayii şirketi içinde 57’nci sıradayız” diye yanıtladı Prof. Çelik ve ekledi: “Ürünlerimizin yüzde 65’i yerli parçalar oluşturuyor…”
Değer olarak mı, kilo olarak mı?
“Değer olarak” dedi Prof. Çelik; “Bu oranı daha da artıracağız. Ayrıca hedefimiz yüzde 100 milli ürünler…”
★ ★ ★
Aselsan kelimenin tam anlamıyla bir mühendislik şirketi. Çoğu mühendis 5 bin 350 personel çalışıyor. 3 bin mühendis doğrudan Ar-Ge için çalışıyor. Bir başka ifadeyle çalışanların yüzde 58’inden fazlasını mühendisler oluşturuyor. Yüzde 35’i de yüksek lisans veya doktora sahibi…
“Aselsan’ın gücünün temelinde Ar-Ge odaklı bir şirket olması yatıyor” dedi Görgün…
Ne demek bu?
“Yani her faaliyetimiz bir Ar- Ge ile ortaya çıkıyor. Bu nedenle de hepimizin geleceğe umutla bakmamıza neden olan bir şirket.”
Sonra Ar-Ge harcamalarıyla ilgili bilgi verdi:
“2016 yılında 1 milyar 243 milyon lira Ar-Ge harcaması yaptı Aselsan. Geçen yıl ise bu rakam 1 milyar 675 milyon liraya ulaştı. Türkiye’de bu alanda açık ara en çok harcama yapan şirket konumundayız. Türkiye’de savunma sanayi Ar-Ge’sinin yüzde 33’ünü tek başına Aselsan yapıyor. En iyi mühendislikle çalışıyoruz…”
★ ★ ★
Söz bir ara Aselsan’ın bu gücünün yeterince paylaşıp paylaşmadığına geldi. Savunma sanayiine hizmet veren irili ufaklı pek çok şirketle işbirliği içinde olduklarını vurguladı Görgün:
“Biz bir eko-sistemle büyümenin önemine inanıyoruz. Bine yakın alt yüklenicimiz var. 23 de stratejik ortağımız… Siparişlerimizin yüzde 90’ını Türk KOBİ’lerine yapıyoruz. Geçen yıl KOBİ’lere yaptığımız ödeme 1.8 milyar lira. Yerel girişimleri çok önemsiyoruz. Örneğin Sivas’ta yerel bir ortakla optik dürbün sistemleri üretiyor ve ihraç ediyoruz.”
★ ★ ★
Aselsan’ın temel hedefi, TSK’nın ve güvenlik güçlerinin dışa bağımlılığını en aza indirmek.
Afrin’e yönelik ‘Zeytin Dalı’ operasyonu sırasında Aselsan’ın pek çok ürünü kullanıldı. Telsizler hep olduğu gibi sahada başroldeydi. Ayrıca, Aselsan üretimi ‘Serçe’ adlı drone da Afrin’de görev yaptı.
“Aselsan, daha güçlü bir Türkiye için geleceğin teknolojilerini üretiyor” dedi Prof. Haluk Görgün ve devam etti: “Cumhurbaşkanımızın bu yöndeki iradesi de çok yüksek. Çabalarımızı artırarak devam edeceğiz. Kurumumuzdan ve şahsımdan Türkiye’nin beklentilerinin yüksek olduğunun farkındayız. Bu çerçevede, sadece savunma sanayiinde değil, diğer alanlarda da Türkiye’nin teknolojik dışa bağımlılığını en aza indirmek, katma değeri yüksek teknolojik ürünlerin üretilmesini sağlayarak ülkemizin cari açık sorununun azaltılmasına da katkı sağlamak hedefindeyiz…”
Sözlerini şöyle bağladı:
“Dünyada teknoloji önce savunma sanayiinde gelişir. Sonra ihtiyaç ve uygulamalara göre sivil hayata uygulanır. Aselsan bunun için bir numaralı adres. Onun için de hepimizin gözbebeği…”
Halka arzdan 1 milyar dolar bekliyor
Borsa İstanbul’un en köklü şirketlerinden biri olan Aselsan yeni bir halka arza hazırlanıyor. Aselsan Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün’e hazırlıkların nasıl gittiğini sorduk. Aselsan’ın yüzde 84.3’lük hissesinin Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’na ait olduğuna dikkat çeken Görgün, “Şu anda halka açıklık oranımız yüzde 15. Önümüzdeki günlerde yüzde 15’e kadar ikincil halka arz planlıyoruz” bilgisini paylaştı… Tabii hemen arkasından da halka arzdan bekledikleri geliri sorduk. Görgün’ün yanıtı netti:
“1 milyar dolar…”
Peki, ikinci halka arz sonrası yönetimin değişme olasılığı var mı?
Haluk Görgün, bu soruyu yanıtlaması için Aselsan’ın CFO’su, Genel Müdür Yardımcısı Yüksek Mühendis Okan Turan’ı işaret etti. Turan’ın yanıtı da netti: “Aselsan’ın 9 kişilik yönetim kurulunun 6’sını belirleyen altın hisseler hep Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’nın elinde olacak. Dolayısıyla halka açıklık oranı yüzde 40’a da çıksa yönetime başkasının girmesi söz konusu değil.
Sıra elde edilecek gelirin nerelere kullanılacağı sorusuna geldi… “Halka arzdan elde edilecek gelirin yüzde 40’ı yapay zeka gibi teknolojilere yönlendirilecek. İnovasyon ve lazer teknolojilerine gibi yenilikçi teknolojilere yatırım için kullanılacak. Yüzde 30’u şirket alımı ve birleşmeleri için kullanılacak. Yüzde 20 Ar-Ge yatırımlarımız için, yüzde 10’luk bölüm de işletme giderleri için ayrılacak…”
Kısa süre önce halka açılmak için yola çıkan iki şirketin yaşadığı sıkıntılara değinip sorduk:
Sizin de halka arzı iptal etme durumunuz olabilir mi?
“Yapılan halka arz çalışmalarının her biri kendi içinde değerlendirilmeli” dedi Haluk Görgün ve devam etti: “Yurtdışında yatırımcılarla yapılan görüşmeler yüzde 10-15 dolayındaki ikincil halka arzı rahatlıkla yapabileceğimizi gösteriyor…”
Öğrendik ki, bu hafta sonundan itibaren Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Görgün dahil Aselsan ekibi yurtdışında Ortadoğu ülkelerinden Avrupa’ya uzanan ‘road-show’lara çıkıyor.