Aşçılar kampa girdi…
Gastronomi, yalnız ülkemizde değil, tüm dünyada ilginin giderek arttığı bir alan… “İyi” ve “lezzetli” yemekler peşinde koşanların sayısı yükseldikçe aşçılık da günümüzde gözde mesleklerden biri haline geldi. “Okullu” aşçılar mutfaklarda görev yapmaya başladı… Aşçılık sektörüne nitelikli eleman yetiştirmeyi, kaliteye öncülük yapmayı hedefleyen kurumlar başarılı aşçılar mezun ediyorlar… Hızlı bir talep söz konusu… Ancak, bu hızlı talebe, kurumların fiziki donanımları ve eğitici nitelikleri tam anlamıyla karşılık veremiyor. Bu nedenle geliştirilen Ulusal Aşçılık Kampı projesi, bu yıl 5. kez gerçekleştiriliyor. Kampın amacı, şöyle anlatılıyor:
“Ulusal Aşçılık Kampı kapsamında bir araya gelen bireylerin sosyal sorumluluk projelerine ilişkin toplumsal farkındalık kazanması ve bununla birlikte rol model olarak iletişim kurduğu insanlarla bire bir uygulama alanında ve sosyal ortamlarda bir araya gelmeleri sağlanmaktadır. AŞOMDER üyeleri koordinasyonuyla ve çeşitli paydaş ve destekçilerle yürütülen organizasyonda her yıl değişik pişirme yöntemleri ve ürünlerle üniversite öğrencileri ve akademisyenlere uygulamalı eğitim verilmektedir. Bu şekilde aşçılık eğitiminde çarpan etkisi yaratmak ve ülke genelinde yaygınlaştırmak hedeflenmektedir.”
AŞOMDER, yani Aşçılık Okulu Mezunları Derneği; Mengen Aşçılık Lisesi’nden bir grup mezunun 2007 yılında kurduğu bir sivil toplum örgütü… Mengen, Bolu’nun bir ilçesi. Mengen’in en büyük özelliği; çok ünlü aşçılar yetiştirmesi. Burada yıllardır “Mengen Aşçılar ve Turizm Festivali” düzenleniyor.
Ulusal Aşçılık Kampı ise çok genç, ancak her geçen yıl ilginin arttığı bir proje… Bu sene, 21-28 Nisan tarihleri arasında 13 farklı ülkenin öğretim elemanları ve öğrencilerinin katılımı ile gerçekleştiriliyor…
Eğitimler, Mengen Aşçılar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile Abant İzzet Baysal Üniversitesi Mengen Meslek Yüksekokulu’nun mutfaklarında, bahçelerine kurulan kamp alanında ve ilçenin doğal ortamlarında verilecek. Bu eğitimler için özel olarak hazırlanan mutfaklarda kullanılacak mutfak gereçleri; kırmızı ve beyaz etler, deniz ürünleri, bakliyatlar, hamur işleri, yağlar gibi yeme-içme malzemelerinin yanı sıra; hijyen ürünleri ve üniformalar gibi ürünler destekçi firmalar tarafından ücretsiz karşılanıyor.
AŞOMDER Başkanı Levent Demirçakmak, etkinliği şu sözcüklerle anlatıyor:
“Beş sene önce başladığımız ve dünyanın başka bir yerinde örneği olmayan kampımıza katılım, önceki yıllara göre oldukça fazla artış göstererek, 13 farklı ülkeden, 47 farklı şehirden, 80 üniversitenin 108 birimine ulaştı. Yükseköğretim kurumlarına bağlı okullardan 120 öğrenci ile 90 öğretim elemanı kampa katılım sağladı ve 30 konuda farklı eğitimler alıyorlar.
AŞOMDER üyelerinin büyük fedakârlıklarıyla hazırlanan Ulusal Aşçılık Kampı artık kanaat önderlerince bir marka olarak dile getiriliyor. Bu ilgi bize, güç ve geleceğe dair yapmak istediklerimiz için umut veriyor. Tüm AŞOMDER ailesine, genç katılımcı arkadaşlara ve yapmak istediklerimize inanarak bizi yalnız bırakmayan tüm destekçi firmalara şükranlarımızı sunuyorum.”
Bu yıl, önceki senelerden farklı olarak, kamp bünyesinde Prof. Zeliha Akçaoğlu eğitmenliğiyle, kamptaki aşçılar iki eseri puzzle tekniğiyle resmedildi. Ardından parçalar birleştirilerek bütün oluşturuldu ve kampın “Ayrıştırmıyoruz, Birleştiriyoruz; Yarıştırmıyoruz, Eğitiyoruz” temel mottosu vurgulandı…
Kampta ayrıca “Ders İçeriklerinin Belirlenmesi, Uygulama Derslerinin Maddi Zorluklarının Aşılması” temalı “II. Ulusal Aşçılık Çalıştayı” gerçekleştiriliyor. Geçen sene “Önlisans ve Lisans Düzeyinde Gastronomi Eğitimi Veren Okullardaki Uygulama Eğitimleri” ele alınmış, sonuç raporu ilgili paydaşlarla hem basılı hem de elektronik ortamlarda paylaşılmıştı.
Yine bu sene; yemek ile sanat ilişkisi, beslenme-diyet, sosyal medya kullanımı, insan kaynakları, hijyen ve porselen gibi konular hakkında da seminer, danışmanlık ve paneller gerçekleştiriliyor. Kamp süresince makarna, pirinç, kuru baklagil, tahıl, hamur işi, ördek, tavuk, sushi, dana, kuzu, süt ve ürünleri, ekmek, çikolata, baklava, yemek stilistliği, porselen ve benzeri uygulamalı-teorik eğitimleri 82 profesyonel mutfak şefi ile 28 uzman tarafından veriliyor.
Yeme-içme sektörünün dört gözle beklediği genç aşçılar bu kamptan daha donanımlı olarak ayrılacaklar… Onların hazırladığı lezzetler, gittiğimiz lokantalarda önümüze geldikçe sektördeki gelişimi ve değişimi biz de duyumsayacağız… İnanıyorum ki mutfağımızın önü, tüm dünyada açık. Yeter ki bilgi ve emeği en iyi şekilde birleştirip benzer mutfakların yıllardır yaptığı gibi iyi pazarlayabilelim…