Artvin Garanti Sohbetinde tanık olduklarım
Garanti Anadolu sohbetlerinden 103. sünü Artvin’de gerçekleştirdik. Açış konuşmasında Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere bilgi verirken, “14 yıldır, sürdürdüğümüz bu sohbetlerin Artvin toplantısı 78 ilde gerçekleştirdiğimiz 103. toplantı oldu. Bu toplantılar için 158 bin kilometre yol katettik. Artvin doğal güzellikleri, florası, zengin turizm potansiyeli ve bal üretimiyle çok önemli özelikler taşıyor. Bu konuda ortak çalışma kültürü ve vizyonu yaratılırsa, çok daha ileri bir noktaya ulaşılabilinir.” dedi.
Benimde toplantı için ilk kez gittiğim Artvin’deki ilk izlenimim kent insanının başka kentlere göçse dahi, kentine sahip çıktığı, gelip yatırımlar yaptığına tanık oldum. Bu yerleşik toplum özelliğinden kaynaklanıyor.
Bunu önce kentte maden olayı karşısında kentlelerin bir süre önce gerçekleştirdiği Cerattepe eylemlerinin izlerinin kentte esnaf tarafından özümsendiğini, ve karşı tavrın kent esnafında sürdüğünü gördüm. Kentteki çoğu dükkanın vitrininde protesto pankartları yer alıyordu. Toplantı sırasında İskender Çayla’nın bu konuya konuşmasında değinmesi de sırasında aldığı alkıştan da anladım.
Kente sahip çıkmanın ikinci örneği Nihat Gökyiğit’in öncülüğünde başlatılan Kafkas arısının “melezlenmesini” önlemek için kurulan Vakfın çalışmallarını anlatan Vakıf Danışmanı, Ziraat Mühendisi Ahmet İnce’nin 18 yıllık yaptıklarını anlatmasından öğrendim. Bu zorlu koruma çalışmasında belli bölgelerdeki arı yetiştiren köylülerle işbirliği yapılmış. Bir yandan onların ürettikleri balın miktarını, biryandan saflığı, bir yandan kazançları artırılmış. Bunu yaparken, Vakıf yönetimi sürekli maddi desteğini sürdürmüş, ürünlerin pazarlanmasında da Gökyiğit ‘in damadı olan TEKZEN Türkiye firmasının patronu Murat Girgin de önemli destek vermiş.
Kente sahip çıkmanın bir başka örneğine Kafkasör’de 1200 metre yükseklikte bdğa güreş sahasının yanında kurulmuş Koliva otelde yemek yerken tanık olduk. Bu oteli de kentten göçmüş Artvin’li işadamının eşi Belkıs Hanım kurmuş.
Bir üçüncüsü Atatepe üzerine Avukat Sıtkı Kahvecioğlu’nun 4 milyon harcamayla Türkiye’nin en büyük Atatürk yaptırması. 75 dönüm alana yerleştirilen heykel 22 metre yükseklikte 60 ton ağırlığında Tiflis Üniversitesinden heykeltraş Jumber Jilika’nın eseri. Heykel çevresinde 500 metrekarelik bir kafeterya ve seyir terası da bulunuyor. Kahvecioğlu, eşiyle gezileri sırasında dünya lderlerinin dev heykellerini gördüklerinde, bu kararı aldıklarını ve projeyi zorluklara rağmen Vakıfları adına kendi katkılarıla gerçeleştirdiğini belirtmiş.
Artvinlilerin bu güzel Artvinlilik örneklerini verdikleri kentte gözüme çarpan bir olumsuzluktan da söz etmeliyim. Artvin’in müthiş güzel ve çekici doğasına karşın, kentte çirkin, kişiliksiz bir yapılaşma söz konusu, Bunun önüne geçilip islah edilmesi önem taşıyor
Yakında tamamlanması beklenen 5.200 metrelik çift tüplü Hopa-Borçka arasındaki Cankurtaran tüneli Artvin yolunu 12 kilometre kısaltacağı gibi kış koşllarında yol kapanmasını da önleyecek. Bana göre bu tünelin tamamlanması sonrası Hopa-Batum havaalanına uçak seferlerin artırlması, önemli özelliklere sahip Artvin’i ziyaret etmek isteyen turistlerin sayılarını hızla artıracaktır.Önemli doğal zenginliklere sahip olan kent, önce Türkiye, ardından dünya turizmi için önemli bir destinasyon olabilecektir.