Artvin, Ardahan ve Kars için fikir projesi
Küçük ve orta ölçek kentlerdeki göçün hızlanması, orada yaşayan, iş yapan ve yörenin gelişmesinden ya da gerilemesinden etkilenen insanları ciddi biçimde endişelendiriyor. Artvin, Ardahan ve Kars’ta değişik iş insanlarıyla yaptığım görüşmelerde geleceğe dönük güçlü bir umuda yelken açamadıklarını gözledim.
Küçük ve orta ölçek kentlerde net bir gelecek tanımlanamıyor. Son dönemde göçler, üretim yapısındaki değişme, ticaret hacmindeki daralma insanları yeni beklentilere yöneltiyor. Bütün küçük ve orta ölçek kentler, üniversite kampüslerinin büyümesi, öğrenci sayısının artması ve öğrenci harcamalarının ticareti canlandırması beklentisi içinde.
Öğrenci harcamalarının ve askeri birliklerin ticari katkılarının sınırlı olduğunu biliyoruz. Üniversite-odaklı gelişme yaratılmasına bir itirazımız yok ama öğrenci harcamaları ile kentlerin geleceğini inşa etmenin mümkün olmadığını açık yürekle ortaya koymalı, abartılı bir beklenti yaratılmamasına çalışmalıyız.
Artvin ülkemizde organize sanayi bölgesinin olmadığı yegâne illerimizden biri… Artvin’in coğrafi konumu organize sanayi bölgesi kurulmasına elverişli değil. Orada yaşayan herkes, doğal güzellikleri bu denli zengin bir kentte “sanayileşmenin” güçlüklerinin farkında; o nedenle de “sanayileşme talebini” dillendirmiyor.
Artvin, Ardahan ve Kars için henüz olgunlaşmamış bir “fikir projesi” öneriyorum:
1) Gürcistan’da son dönemde Çin ve Hindistan şirketleri geniş araziler satın alıyor ya da kiralıyorlar. Bu gelişme konusunda Türkiye ile Gürcistan arasında bir anlaşma yapılarak, orada arazi satın alınması ve kiralanmasını güvence altına alacak hukuki zemin hazırlanmalı…
2) Kurulacak şirket, Gürcistan’da geniş araziler kiralayarak, orada “kaba yem” üretimini güven altına alan bir yapılanmaya gitmeli. Hayvancılıkta maliyetlerin yüzde 70’ini oluşturan kaba yem üretiminde sürdürülebilirlik ve uygun maliyette üretim yapılması sağlanmalı.
3) Küçükbaş ve büyük baş hayvan üretimi için ıslah edilmiş ırk tercihleri yapılmalı ve tanıtılmalı.
4) Geleneksel ve düşük verimli hayvancılığın modern işletmeleri dönüşmesi için, kurulacak şirket “süt alımı ve işlenmesi” konusuna odaklanmalı.
5) Başlangıçta uygun ırk ithalatı yapılmalı ama başka bir örgütlenme ile “damızlık üretimi” sürdürülebilirliği koruyan yapıda olmalı.
6) Kamu birimleri, üretici ve STK’ların işbirliği ile süt ve et konusunda entegre tesisler oluşturmalı.
7) Hayvan yetiştirme işletmeleri sadece iyi bakım konusuna odaklanmalı, pazarlama ve değerlendirme konusu “piyasa yapıcısı kuruluşlar” tarafından yönlendirilmeli.
8) Uygun ölçekte ve yaygın işletmeler oluşturularak istihdam yaratırken, öte yandan kalite ve maliyet dengeleri gözetilerek sürdürülebilir rekabet koşulları yaratılmalı…
Sunduğumuz bu ham fikir projesi olgunlaştırılabilir… Gürcistan’da kaba yem üretimi ayrı bir fizibilite sorunudur… Uygun ırk seçimi ve ithalatı bir başka adımdır. Damızlık üretimi projenin önemli parçalarından bir diğeridir… Sağlık hizmetlerinin örgütlenmesi ve kayıt sistemi bir başka boyutu oluşturur. Süt ve et işlenmesi başlangıç noktasına hassas bağlılık bağlamında mutlaka incelenmelidir. Böyle bir projenin gerektirdiği parasal kaynağın ölçeği netleştirilmelidir. Eğer, iyi örgütlenebilirse, Artvin, Ardahan ve Kars’a hayvancılık alanında geleneğin kısıtlarını aşarak, geleceğe sağlam adımlarla yürüyebilir.