Artık nükleer santralden korkmamak gerek!

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Durun durun; "Japonya'da yaşanan bunca olumsuzluktan sonra hala nükleer santrali mi savunuyorsun" diye eleştiri oklarını yöneltmeyin hemen. Bu satırların yazarı nükleer enerjiyi hiçbir zaman savunmamıştır ki şimdi savunsun. "Artık nükleer santralden korkmamak gerek" demek başka, nükleer santrali savunmak başka… Açıklayalım…

Biz diyoruz ki, Türkiye olarak nükleer santralden korkmamıza gerek yok ya da gerek kalmadı, çünkü zaten nükleer santral yapmayacağız, yapamayacağız.

1980'lerin başında gazeteciliğe başladığımızda Türkiye'nin en büyük projelerinden biriydi Akkuyu Nükleer Santrali. Biz, Akkuyu projesiyle 1980'lerde tanışmıştık; ama santralle ilgili çalışmalar on yıl öncesine, 1970'lerin başına kadar uzanıyordu. Yani Türkiye bugün itibariyle tam kırk yıldır Akkuyu'da nükleer santral kurmaya çalışıyor.

Çernobil bir sekte vurmuştu, şimdi de Japonya. Vurması da normal zaten.

Nükleer santralden yana olanlar, "Türkiye'de Japonya'daki gibi bir deprem olasılığı söz konusu değil, ayrıca deprem riskinin çok çok az olduğu bölgeler seçildi, o yüzden bu gerekçeyle nükleer enerjiden vazgeçmek yanlış olur" görüşünü savunmaktalar.

Nükleer enerjide tek risk, tek olumsuzluk deprem olsa, bu görüş doğru. Ama örneğin Çernobil kazası da mı deprem sonucu yaşanmıştı…

İtirazları duyar gibiyiz… Kabul; Çernobil çok eski teknolojiydi, bizde kurulması öngörülenler çok daha yeni teknolojiye sahip santraller, hem burnumuzun dibinde Ermenistan'da da santral var, dolayısıyla nükleer santralden korkmamıza gerek yok. Bunlar doğru; doğru olmasına ama, nükleer santral Temel'in ifadesiyle "şart midur"?

Olası riskleri, atık sorununu, hammaddedeki dışa bağımlılık gibi olumsuzlukların tümünü bir kenara bıraksak bile acaba nükleer santraller Türkiye için çok mu gerekli? Nükleer santral yapmazsak elektrik enerjisinde talebi karşılamayacak duruma mı geleceğiz, bu tehlike çok mu yakın?

 ***

Yapmayı öngördüğümüz iki santralin her biri Türkiye'nin elektrik enerjisine yüzde 5 dolayında katkıda bulunacak. Yalnızca yüzde 5! Her bir santral yaklaşık 20 milyar dolara mal olacak. Santraller, yarın kazma vurulsa 6-7 yıldan önce tamamlanamayacak.

Peki nükleer santraller yüzlerce yıl hizmet verebilen tesisler mi, ne gezer; bir nükleer santralin ömrü ortalama 50 yıl, bilemediniz 60 yıl. Ömrünü tamamlayan bir santralin sökülmesi de 10 milyar dolarlık bir harcama gerektiriyor.

En önemli sorunlardan biri de atıkların durumu. Atıkların daha çok Afrika'ya gömüldüğü biliniyor. 

Akkuyu'daki santrali Rusların yapması konusunda anlaşmaya varılmış görünüyor. Akkuyu santralinin yap-işlet-sahip ol modeliyle yaptırılması öngörülüyor. Sinop için kesin bir anlaşma henüz yok. Japonlarla görüşüldü; kesin bir anlaşmaya varılabilmiş değil, Güney Kore ya da teknoloji sahibi Avrupa ülkeleriyle görüşülmesi söz konusu. Hem artık Japonların başka bir ülkede santral yapacak halleri mi var ki… 

Artık bu aşamadan sonra nükleer santralden korkmaya hiç gerek olmadığını düşünüyoruz. Tehlike tümüyle geçti, en azından geçmesi gerekiyor. Japonya gibi teknolojide böylesine ilerde olan bir ülkede bile nedeni ne olursa olsun nükleer felaket yaşanma riski söz konusu olmuşsa, tüm dünya bu felakete odaklanmış bekliyorsa ve Avrupa'yı da kendi santralleri konusunda bir korku ve endişe dalgası sarmışsa, nükleer enerji belasına bulaşmamış bir ülke olarak bundan sonra adım atmak ne kadar akıllıca olur dersiniz. "Biz yeni teknolojiye göre santral yapacağız, bir şey olmaz" diyeceğimize, "nükleer enerji konusunu şimdilik askıya aldık" şeklinde bir yaklaşım sergilemek gerekmez mi?

Hani çok kısa sürede işletmeye alınabiliyor olsa, çok daha düşük maliyetle yapılabilse, böylesine büyük riskler barındırmasa zaten kimsenin itiraz edeceği yok. Ama biz hala, "nükleer santral da nükleer santral" diye tutturmuş gidiyoruz. Anlaşılan "nükleer enerji konusunu şimdilik askıya aldık" demek, bir zayıflık işareti olarak yorumlanıyor.

Nasıl olsa nükleer santrali askıya alacak, hatta yapamayacağız, yapmamamız gerekiyor; hiç olmazsa bunun kararını açıklasak da yiğitlik bizde kalsa daha iyi olmaz mı?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar