Artık FED’den sürpriz beklemeyin
ABD Merkez Bankası FED’in aralık toplantısı yine piyasalarda hızlı hareketlere yol açtı. Kritik toplantıdan merakla beklenen şey, FED’in faizleri artırmaya ne zaman başlayacağı konusunda vereceği işaretti.
Çünkü açıklanan son ABD istihdam verileri, beklentilerden iyi çıkmıştı. İşsizlik oranının tahminlerden hızlı bir düşerek son 6 yılın en düşük düzeyi olan yüzde 5.8’e inmesi, FED’in faiz artışı planını öne çekme ihtimalini gündeme sokmuştu. Ama öte yandan petrol fiyatlarındaki sert düşüş de yükselmesi arzulanan enflasyonu aşağı çekecekti. FED’in iki temel hedefi olan istihdamda işler beklenenden iyi gitse de ikinci hedef olan enflasyonda durum tersiydi. Enflasyon yüzde 1.4 ile yüzde 2 olan hedefin oldukça altındaydı ve petroldeki düşüş hedefle farkı daha da artıracaktı. Bu da faiz artışınn erteleneceği yorumlarına yol açıyordu.
Üstelik bir de petrol fiyatlarındaki düşüşün Rusya’da yarattığı sarsıntı, uluslararası piyasalarda ciddi dalgalanmalar yaratmıştı. Buna bir de Japonya’daki resesyon ve Euro bölgesindeki sıkıntılar eklenince uluslararası ortam da pek iç açıcı gözükmüyordu.
ABD’deki ve uluslararası alandaki bu gelişmeler karşısında FED’in kendi rotasını ne kadar değiştireceği önemli bir soru işaretiydi. Ancak görüldü ki FED, içerideki ve dışarıdaki gelişmelere rağmen rotasında bir değişiklik yapmadı.
Daha önce faiz artışına başlama zamanı için “makul bir süre” ifadesi kullanılmıştı. Bu toplantıdan sonra yapılan açıklamada faiz artışının zamanlaması konusunda “sabırlı olunacağı” ifadesine yer verildi.
Piyasalardaki dalgalanma bu ifade değişiminin yorum farklarından kaynaklandı. Oysa açıklama metnine yeni giren “FED faiz artışında sabırlı alabilir” ifadesinin daha önceki “makul süre” ifadesi ile uyumlu bir yaklaşımı yansıttığı, bizzat FED’in açıklama metninde altı çizilen bir noktaydı.
FED Başkanı Yellen, basın toplantısında iki toplantı daha faiz artışı olmayacağının işaretini verdi. Yellen’in daha önce verdiği sinyallerin, koşullardaki bazı dalgalanmalara rağmen gerçekleştiğini de dikkate alırsak FED’in faiz artışına büyük olasılıkla haziranda başlayacağını tahmin edebiliriz.
Bu haliyle aslında FED’in çizgisinde bir değişiklik yok. Beklentiler bir o yana bir bu yana savrulabiliyor ve bu da piyasaları dalgalandırabiliyor. Ancak FED cephesinde bir dalgalanma yok, FED kendi rotasında yoluna devam ediyor.
Son toplantıda üzerinde en fazla konuşulan nokta “makul süre” ve “sabırlı olabiliriz” ifadeleri oldu. Ancak bizce toplantıda FED üyelerinin ekonomiye bakışına ilişkin değerlendirmeler bundan daha önemli. Çünkü FED’in gelecekteki duruşunun ipuçlarını burada görmek mümkün. Ayrıca bu değerlendirmelerden FED’in petrol fiyatlarındaki sert düşüşün sonuçları ve Rusya’daki sarsıntının etkilerine nasıl baktığını da anlayabiliriz.
Birincisi FED, petrol fiyatlarındaki düşüşü uzun vadede ekonomi için olumlu buluyor. Petrol ve enerji sektöründe yaşanacak sıkıntılar, bu sektörlerdeki yatırım ve istihdam düşüşü ihtimaline rağmen, FED’in petroldeki gelişmelere bakışı olumlu. FED, petrol fiyatlarındaki düşüşün, diğer alanlarda yaratacağı canlılığın daha etkili olacağını düşünüyor.
FED, petrol fiyatlarındaki düşüşün enflasyona etkisinin geçici olacağı öngörüsünü de buna bağlı olarak yapıyor. Diğer alanlardaki yatırımların ve tüketimin canlanmasının enflasyonu orta vadede yüzde 2 hedefine yaklaştıracağı kanaati hakim. FED, Rusya’ya bağlı sarsıntıları ise neredeyse hiç önemsemiyor.
Bu koşullar altında dahi rotasını değiştirmeyen FED’den artık bir sürpriz beklenmez. Hesapları yıl ortasında 0.5 puanlık bir faiz artışına göre yapmakta yarar var.