Arman Kırım'ın her kitabı KOBİ'ler için ders kitabı
Arman Kırım öldü. Arman Kırım ölmeden 17 kitap yazdı. Her kitabı, küçük ve orta boy işletmelerin sahipleri ve yöneticileri için ders kitabı özelliğini taşıyor.
Ben dinlediğim konuşmalarından, okuduğum makalelerinden ve kitaplarından çok şey öğrendim. Arman Kırım her insanın yaşamında kullanabileceği bilgileri özetleyerek anlatır, yazardı.
Girişimciler, küçük ve büyükçe şirketler için, daha çok kazançlı iş yapmanın rehberi olarak hazırladığı son kitabı "Bulut Gelir Söke'ye, Çek Eşeği Köşeye"yi okuyucularıma tavsiye ederim. Okuması kolay, zevkli ve içi bilgi dolu. (Sistem yayıncılık,Nisan 2011,294 sayfa,20 TL.)
Arman Kırım son kitabında küçük işletmelere "Kurumsallaşma ve markalaşma masalına kanmamalarını öneriyor". Diyor ki, "Girişimci, girişimci ruhuna ve zekasına sahip, işi yaratan, riski alarak başarıyı yakalayan, işi bilen kişidir. İş hacmi kaldıramayacağı büyüklüğe ulaşıncaya kadar
sorumluluğu taşır. İş hacmi büyüyünce profesyonel kadrolardan ve destekten yararlanır ama profesyonel ekibi gözetmeye, denetlemeye devam eder. Sakın ha... İşi profesyonellere devret... Sen git Bodrum'da keyif çat" diyenlerin sözünü dinlemeyin.
Diyor ki,"Markalaşma klişesine önem vermeyin. "Ve öneriyor: Sen pekmezi iyi yap. Sinek Bağdat'tan gelir." Ve de uzun uzun "inovasyon"un ve "Yeni Girişimcilik" kavramının ne olduğunu, bunların markalaşmadan daha çok önem taşıdığını anlatıyor.
Arman Kırım, kısa bölümler halinde, tatlı tatlı ders veriyor: "Şirketinizi batırmanın 10 yolu. Fiyat kırarak babam da satış yapar. Cıvıldayarak para kazanma yöntemleri, Maliyetleri azaltmada sıra dışı yöntemler.. Ağır abi dönemi eskilerde kaldı.. Yol çatal olunca çifte bahis oynayacaksınız. Neden bazı fikirler tutar da, diğerleri iz bile bırakmaz. Para kazanmak için dışarıdan içeriye bakmayı
öğrenmelisiniz. Meraklı iş adamlarına başarı için öneriler..." Bunlar son kitabında yer alan ilginç bölümlerin başlıkları. Arman Kırım'ın (1954, Söke) "Ne satarak büyüyeceğiz", "Ulusal Kalkınma Stratejimiz Ne Olmalıdır?", konularında yazdıklarından bazı aktarmalar yapacağım.
Arman Kırım diyor ki, "Türkiye'nin geleceği ve insanlarımızın istihdamı inovasyonla sağlanır. Temiz enerji, temiz teknoloji gibi yenilikçi sektörlerde büyümekle; ülkemizi enerji bağımlılığından kurtaracak olan sektörlere yatırım yapmakla sağlanır. Eskimiş, ölmeye mahkûm iş modellerinden bir an önce kurtulup bu sektörlerde yepyeni, devrimci 'iş modelleri' tasarlamakla olur. Bilim, teknolojiyle olur."
Önümüzdeki 10 yıl içinde bu konuda ne yapması gerektiği konusunda bir planın varlığından haberdar mısınız? Gelecek 10 yıl içinde Türkiye ekonomisinin ne üretip satarak büyüyeceğine dair bir fikriniz var mı? Bunlar Türkiye'nin geleceği konusunda politika üretenlerin de özel sektördeki öncü işadamlarının da düşündüğü, üzerinde durduğu konular değil. İki konuyla uğraşıyoruz. Birincisi, "İnşallah kriz yakında bitecek ve tekrar eski günlere döneceğiz" beklentisiyle sürekli rakam izlemek, ikincisiyse "marka olmak".
Dünya yerinden sarsılıyor, dünya ekonomisi yeniden tasarlanıyor, ama biz hâlâ eskimiş ve pek de işe yaramayan kavramlar üzerinde patinaj yapıyoruz.
Arman Kırım sadece eleştirmiyor: Büyüme ve zenginleşme için önerilerini ortaya koyuyor. Temel hedefi belirtiyor: "Türkiye'nin toplumsal refahının artması, iç huzuru bulması ve uluslararası arenada hak ettiği yere erişebilmesi için zenginleşmesi şarttır. Türkiye'nin zenginleşebilmesinin yolu ise (1) Yeni nesil tedarikçi ülke olmayı hedef alacağız. (2) Yeni girişimciliğe önem vereceğiz. (3) Enerji bağımsızlığını ciddiye alacağız.
Yeni nesil tedarikçiliğin temeli inovasyon tasarıma ve AR-GE'ye dayanıyor. Buna günümüzde "özgün tasarım imalatçısı" (Original DesignManufacturer-ODM) deniliyor. Günümüzde Asya'da hızla büyüyen ve zenginleşen ekonomiler bunu yapıyor.
Ülkemizde KOBİ odaklı, sektör ayrımına dayanmayan destek politikaları yarar yerine zarar ortaya çıkarıyor.
Yeni girişimciliğin hedefini Kırımlı, "İnovasyona, inovasyon sektörlerine odaklı, finansmanı da erişim (pazar-rekabet) hedefi de küresel olan, bilim ve teknolojiyle evrensel pazarlama becerilerine dayalı bir girişimcilik" olarak tanımlıyor.
Nihayet "enerji bağımsızlığı" konusunda da Kırım'ın önerisi şu: "Önce enerjide, ulaşılması güç-belki imkânsız" uzun vadeli bir hedef belirleyelim. Sonra da bu hedefin içini dolduralım. Şimdiki halde ne hedef belli ne de neler yapacağımızı belirlemiş durumdayız.
Çok sayıda girişimci, firma Arman Kırım'dan yararlanma imkanına kavuşmuştu. Erken kaybettik. Ama kitapları girişimcilere, yöneticilere yol göstermeye devam edecek.