Arıza sinyalleri!

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN [email protected]

Giderek büyüyen küresel nitelikteki olumsuzlukları görmezden gelerek, olduklarından farklı görünmeye çalışan kesimlerin direnci kırılmaya başladı. Geride bıraktığımız haftanın son işgününde açıklanan ABD tarım dışı istihdam ve işsizlik verileri son darbeyi vuran değişken oldu. Beklentiler hızla bozuldu, riskten kaçınma eğilimi yeniden güçlenerek, düşünmek bile istenilmeyen eğilimlere hayat verdi! Finansal piyasalar korkuları ile yüzleşmek zorunda kalmanın sıkıntısı ile arıza sinyalleri verdi.

Kasım ayında ABD işsizlik rakamı yüzde 5,8 oranına gerilemiş ve tarım dışı net istihdam artışı tüm beklentileri hatırı sayılır ölçüde aşarak 321 bin seviyesine yükselmiş. Bu veriler, parasal sıkışmanın umulandan çok daha erken olabileceği beklentisini güçlendirdi; piyasaları yapay şekilde yönlendirmeye çaba harcayan kurumsal yapı hazırlıksız yakalandı. Amerikan doları diğer tüm paralara karşı değerlenmeye devam etti; özellikle kırılgan olarak bilinen gelişmekte olan ekonomilere yönelik algılar hızla olumsuzlaştı. Küresel ekonomik büyümeye ilişkin tahminlerin geçerliliğini kaybettiği öngörüsü iyice pekişti. 

Son OPEC kararından sonra seri bir şekilde gerileyen ve düştüğü yerden kalkamayan petrol fiyatları ise bu son gelişmeye şimdilik ek bir tepki veremedi! Avrupa Merkez Bankası ise lafla itibarını korumaya çalışma girişimlerini, bazı önemli gelişmeleri görmezden gelerek sürdürmeye çalıştı. Riskten kaçınma eğiliminin yeniden güçlenerek yıkıcı olmasını engelleme yönündeki çabaların başarılı olamayacağı kanaati güçlenirken gelen, ABD istihdam verileri bardağı taşırdı! 

Dolardaki güçlenmenin beklenenden erken gelmesi önemlidir. Gelişmekte olan ekonomilerin umulandan çok daha sert bir şekilde durgunlaşmaya devam etmesi olasılığı güçlenmiş, beklentiler olumsuzlaşmıştır. Başta petrol olmak üzere genelde emtia fiyatlarının daha da gerilemesi olasılığı artmış, riskten kaçınma eğiliminin daha tehlikeli ve yıkıcı olma ihtimali endişe kaynağı olmaya başlamıştır. Rekabet koşulları ve ödemeler sistemine ilişkin yeni algılar, güvensizlik ve istikrarsızlık kaygılarını büyütmüştür. 2015 yılına ilişkin beklentiler, aksi yöndeki tüm çabalara rağmen son iki ay içinde seri bir şekilde olumsuzlaşmıştır.

Küresel koşullardaki büyük değişime rağmen, ülkemizdeki siyasi irade bu durumu görmezden gelen bir tavır içindedir. 2015 yılına ilişkin tüm resmi öngörülerin anlamını kaybetmiş olmasına karşılık, bütçe maratonu daha yeni başlayacaktır! Merkez Bankasının da bu hafta içinde geçerliliğini kaybetmiş hedefleri dikkate alarak para ve kur programı açıklayacak olması ayrı bir mesele haline gelmiştir! Dış koşullardaki hızlı değişim, siyasi irade ile para otoritesini ayazda kalmaya mahkum etmiş gibi görünmektedir. Anlamını kaybetmiş varsayımlar ve alabora olmuş tahminler üzerine inşa edilen stratejilere güvenebilir misiniz?

Sormak gerekiyor, ülkemizin kredi notu güncellemesine ilişkin açıklama neden ikinci kez ertelendi? Kredi notu ve görünüm değişmese bile yapılması gereken uyarılar kimleri ve neden rahatsız etmiş olabilir? Mali sektörümüz para otoritesinden gelecek faiz düşüşünü fazlası ile fiyatlamış iken, neden gecelik fonlama maliyetleri yükseliyor ve buna rağmen Türk Lirasının değeri olduğu yerde duramıyor?

Gelişmeleri, yeni bir küresel kriz anlamına gelebilecek fırtınanın ön sinyalleri olarak değerlendirmek daha isabetli olabilir. Olduğundan farklı görünmeye çalışanların, bu gerçeği görmezden gelmek zorunda kaldığı için, çok zorlanacağını ve yıpranmaktan kurtulamayacağını da hesaba katmak gerekiyor!   

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar