Arif olana tarif gerekmez!..

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN dunyaweb@dunya.com

 

Sene başından itibaren küresel ölçekte yaşanan gelişmeler belirsizlik ve kırılganlığın önemli ölçüde arttığına, sürdürülebilir olmayan rotada yolun sonuna yaklaşıldığına işaret ediyor. Kendi başının çaresine bakmak ve günü kurtarmak adına yapılan her yeni hamle, hem geri tepiyor, hem de sermayenin gelişmekte olan ekonomilerden çıkmasına sebep olarak beklentileri olumsuzlaştırıyor. Japonya'nın rekabet gücünü artırarak durgunluktan çıkma girişimi, Federal Reserve'nin parasal genişlemeye devam etmesi için enflasyon baskısının geriletilmesi adına emtia fiyatlarının geriletilmesi gibi hamleler bu kapsamda ön plana çıkıyor. Fakat sonuç olarak ortaya çıkan sermayenin gelişmiş ekonomilere geri dönüşü nedeniyle hiçbir hesap tutmuyor. Boşa koysan dolmuyor, doluya koysan almıyor. Bu tablo Türkiye gibi yabancı kaynağa aşırı bağımlı hale gelmiş ekonomileri daha erken istikrarsızlaştıracak gibi görünüyor. Diğer yandan parasal genişlemeye yine aşırı bağımlı hale gelmiş küresel mali yapının da ufku kararıyor.

Japonya parasına değer kaybettirmeye çalıştıkça gelişmekte olanların da parasının değer kaybetmeye başlaması, ilk elde hatırı sayılır ölçüde artan Japon sermaye piyasalarının bu durumda hızla gerilemesi ve küresel ölçekte sarsıntı yaratması ilginç bir görüntü oluşturuyor. Kur savaşlarının yıkıcı hale geldiğini küresel düzeyde beklentilerin olumsuzlaştığını ve riskten kaçınma eğilimini güçlendirerek paniğe yol açtığını inkâr etmek bu saatten sonra mümkün olamıyor. Veya yatırım bankalarının Federal Reserve'nin parasal genişlemeye devam etmesini sağlamak üzere emtia piyasalarını aşağı yönde manipule etmeye çalışması da, kaş yapayım derken göz çıkarmak anlamında sonuçlar üretiyor; emtialar geriledikçe gelişmekte olanların durgunlaşmaya devam edeceği kanaati güçleniyor, sermayenin evine dönme yönünde tercih kullanması ABD Merkez Bankası'nın elini kolunu bağlayacak hale geliyor. Küresel mali sistem finansal sermayenin gelişmişlere geri dönüşünün de parasal genişlemenin sona ermesi anlamına gelebileceğini anlamakta zorlanıyor. Herkesi aptal yerine koyanların çaresizliği büyüyor, alışılageldikleri yöntemler ile günü kurtarmak imkânsızlaşıyor. Dünya ekonomisinin makroekonomik görünümü bozuluyor, güvensizlik ve kırılganlık artıyor.

Birilerinin kendini akıllı sanıp, herkesi aptal yerine koyarak masallarla uyutmaya çalışması çok ciddi bir sistemik risk unsurudur; bindiği dalı kesmektir, çöküşe davetiye çıkartmaktır. Bu davranış biçimi derinlik sarhoşluğuna kapılmak ve nefsinin köpeği olmaktır, insanlığa kıyameti yaşatma çabasıdır. Aklını iyiye kullananlar kimseyi ötekileştirmez, zira onlar güvende olamadığı sürece kendisinin de güvende olamayacağını bilir ve tedbirli olmaya çalışır. Bugün küresel düzeyde kırılganlığın artması bir sonuçtur, insanlığın nefsinin köpeği olanlar tarafından yönlendirilmiş olduğu anlamındadır... Şimdi sormak gerekiyor bu gerçeğin farkında olan ve aklını olumlu yönde kullanma kararlılığı taşıyan bireylerin iyimser olması mümkün müdür?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar