Ard arda gelen olumlu-olumsuz haberlerin şaşkınlığı....
Aynı gün içersinde birbiri ardından olumlu ve olumsuz haberlerle karşılaşıyoruz. Şaşkınlık için de oluyoruz. Dün de öyle oldu. Sabah 10’da TÜİK, Kasım ayı TÜFE ve ÜFE sonuçlarını açıkladı.Aylık Tüfe artışı beklenenin üstünde yüzde 0.67 arttınca yıllık 8.10’a yükseldi. ÜFE ise yüzde 1.42 düşerek yıllık yüzde 5.25 olarak gerçekleşti. Çekirdek anflasyon da 0.89’luk artışla 9.22 seviyesine ulaştı. Geçen yılın Aralık ayında Tüfe 0.44 düşüşle gerçekleşmişti. Bu yılın aralık ayında son Rusya krizi nedeniyle sebze meyvenin fiyatlarında iç piyasada önemli artış olmasa da geçen yıldan daha büyük bir yaşanması beklenemez. Aralık ayı sonuçlarıyla yıl sonu enflasyonu TÜFE’de yüzde 8.5-9 seviyesinde sonuç verebilir.
Her ne kadar Kasımda domatesin yüzde 40.7, salatalığın yüzde 27.6 diğer sebzelerin yüzde 20’ler seviyesindeki fiyat artışlarını Aralık ayında Rusya’dan geri dörer ve satılamayan meyve sebze fiyatlarında yaşamasak ta TÜFE’nin geçen yılın Aralığının üzerinde çıkmasıyla bu yıl sonu enflasyonu yüzde 8.5-9 ile Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon beklentisinin üzerinde gerçekleşecektir. Bu nedenle dünün sabah Kasım ayı enflasyon haberi 0.42 beklentisinin üzerinde olumsuz bir haberdir.
Hemen ardından gelen TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi haberi ise öncelikle iktidar ile TÜSİAD arasında süren olumsuz havanın sona erdiğini göstermesi açısından olumlu bir gelişmedir.
Ayrıca, hem Konsey Başkanı Tuncay Özilhan, hem TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes’in konuşmalarının içeriği dünyadaki sorunların yoğunluğunu ortaya koysa da yeni Hükümet döneminde reformları hayata geçirerek refahı artırabileceğimizin ortamının hazır olduğunu belirtiyorlar.
Özilhan, ekornomik ve jeopolitik baş döndürücü gelişmelere rağmen, yeni Hükümetin reform ajandasına odaklanarak zorlu bir mücadeleyi başarıyla yürütebileceğinin altını çiziyor.
“İlk önceliğimiz siyasi istikrar olmalı. 1 Kasım seçimleri parlamenter istikrarı sağladı; hem de gayet kuvvetli biçimde. Şimdi bunu toplumsal istikrar a, toplumsal dinginlyiğe dönüştürmemiz gerekiyor.” diyen Özilhan, önümüzdeki dört yıllık dönemde Yeni Anayasa ve reformların hayata geçirilmesini beklediklerini, bunun büyüme ve refah artışını getireceğini belirtti.
Cansen Başaran ise seçimler öncesi açıklanan 25 dönüşüm programının iş dünyasını çok heyecanlandırdığını, buna kalkınma başlıkları, sanayi politikası ve yatırım ortamıyla ilgili önemli eylemler bu dönüşüm programlarının işaret edilmesinin rol oynadığını söyledi.
Yeni Hükümet Programının iş dünyası açısından birçok öncelikli hedef içermesini önemli bulduklarını belirtip, Hükümetin katılımcı ve toplumu kucaklayıcı çalışma vaadinden başlayarak programında yer alan 15 hedefi konuşmasında sıraladı. Son madde olarak “Hedefimiz, Cumhuruyetimizin 100. Yıldönümünü AB ile taçlandırmak” maddesine yer verdi.
TÜSİAD YİK toplantısında konuşan Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan da ülkeyi şu an gelinen noktadan daha ileri seviyelere taşımak için orta ve uzun vadede yapısal reformları hızla hayata geçireceklerine belirtrek, Türkiuye’yi nitelikli insan gücünün cazibe merkezi yapma kararında oldukların söyledi. Dönüşüm programıyla yatırım ortamını güçlendirici adımlar atacaklarını belirten Elvan, “Yüksek ve eistikrarlı büyümeye temel stratejimiz özel sektör öncülüğünde rekabetçi üretim yapımızın geliştirilmesidir. Verimlilik artışı, sanayileşmesünrecinin güçlenmesi bu stkratejimizin temel taşlarını oluşturmaktadır” diyerek özel sektöre verdikleri önemin altını çizdi.
O nedenle dünün olumsuz haberi olarak Kasım enflasyon haberinden söz ederken, olumlu haber olarak TÜSİAD YİK toplantısında özel sektör ükümet diyaloğundanz söz ettim...