Arap ülkelerindeki karışıklıklar işadamlarımızı üzecek

Tunus, Mısır derken Libya'da işler karıştı. Sırada daha başka Arap ülkeleri de olacak gibi…

Bunlar  bizim işadamlarımız için kötü haberler.

Arap ülkelerine önce müteahhitlerimiz gitti. Alt yapı  projelerinde önemli işler yaptı. Ardından genellikle küçük ve orta boy sermaye grupları bu ülkelerde üretim ve pazarlama işine soyundu.

Mısır'da çok sayıda tekstilcinin yatırımı, çok sayıda perakendecinin dükkanı vardı.

Tunus'ta Türklere ait iş yeri sayısı bilinmiyor ama Libya'da çok sayıda şantiye ve işyeri olduğu ortada. Libya'da şantiyelerde ve diğer işyerlerinde 25 bin Türk'ün çalıştığı belirtiliyor.

Sorun şurada: Arap ülkelerindeki halk hareketleri kısa sürede sonuç verecek hareketler değil. İstikrarsızlık çok uzun süre devam edecek.

Bu nedenle halk hareketleri sona erer, yönetim değişir ise işler eskisi gibi devam eder deme imkanına sahip değiliz.

Irak'ta görüldü. Ülkeye hakim olan lider ne kadar kötü olur ise olsun, ülkede kötü de olsa bir istikrarın sürmesine imkan veriyor. Saddam gitti. Bütün çabalara rağmen istikrar sağlanamıyor.

Mısır'da, Tunus'ta Libya'da bundan sonra nelerin olacağını kimseler tahmin edemiyor.

Eğer bu halk hareketleri bizim doğu sınırlarımızdaki Arap ülkelerine de sıçrar ise, zarar gören işadamlarımızın, işini kaybedecek Türklerin sayısı artacak.

Az da olsa bu ülkelere mal satıyoruz. Bu ülkelerde ihracatçılarımızın temas halinde oldukları işadamları, şirketler halk hareketinden zarara uğrayacaklar. İhracat uzun süre aksayacak. İhracatçılar yeni iş ortakları arayışına geçecek.

Açık anlatımı ile Arap ülkelerindeki halk hareketleri, ortaya çıkan huzursuzluk, bozulan istikrar Türk ekonomisini uzun süre olumsuz etkileyecek.

Kayıpların faturasının büyüklüğü önemli ama, o ülkelerdeki işlerini kaybeden işadamlarının ve işçilerin durumu daha önemli. Ne yapacaklar? Bundan sonra nerelerde iş bulabilecekler?