Aranan taze kan Çin'den geldi...
Serhan Yenigün - Finansinvest
Piyasalar Avrupa ve ABD merkez bankalarından faiz indirimleri ya da ek parasal gevşeme adımları beklerken bu konudaki ilk adım Çin Merkez Bankası'ndan geldi. Çin Merkez Bankası (PBoC) gösterge borç verme faizini 25 bp indirerek %6.31'e düşürdü, borç alma faizini ise yine 25 baz puan düşürerek %3,25'e indirdi. Böylece PBoC 2008'den bu yana ilk kez faiz indirimine gitmiş oldu. Karar ekonomideki yavaşlama sinyalleri nedeniyle beklenen bir adım olmasına rağmen zamanlama anlamında sürpriz niteliği taşıyor.
2008'den bu yana ilk kez borç verme faiz oranlarını düşüren Çin Merkez Bankası böylece yön olarak beklenen, ancak zamanı kestirilemeyen gevşeme adımını da atmış oldu. Çin ekonomisine dair son dönemde gelen makro veriler yıllardır yüksek büyüme oranları yakalayan ülkenin bu yıl kendi ideal büyüme rakamlarının altında kalacağını gösteriyordu. 2012 başında belirginleşen bu durumu ilk başlarda "yumuşak iniş" şeklinde yorumlayan ekonomistler, verilerdeki zayıflığın devam etmesi nedeniyle "sert iniş" senaryolarını dile getirmeye başlamışlardı. Önümüzdeki dönemde Çin'de gevşeme adımlarının devamının geleceğini, faiz oranları, zorunlu karşılıklarda indirimler, likiditeyi daha fazla gevşeten diğer teşviklerin de devreye sokulduğunu görebiliriz.
Çin'den gelen bu adımların bölge ekonomilerini hızlı bir şekilde ayağa kaldırma olasılığı zayıf.
Ancak, Asya'nın lokomotifi konumundaki Çin'in talebi yeniden canlandırabilecek şekilde mali ve parasal gevşeme adımları atmaya devam etmesi önümüzdeki dönemde emtia fiyatlarını ve buna bağlı olarak da gelişmekte olan ülke varlıklarını destekleyecektir. Elbette, tek başına Çin'in küresel bir toparlanma hareketi başlatacak güçte olamayacağını unutmamak gerekiyor. Ancak, piyasaların gevşeme adımlarına kilitlendiği bir dönemde Çin'den gelen bu kararlar, Avrupa ve ABD'nin ağırdan aldığı bir dönemde piyasalar için olumlu. Avrupa odaklı risklerin ve seçimlere yaklaşırken devam eden belirsizliklerin ise risk parametreleri arasında dikkate alınması gerekiyor.
Türk Sermaye Piyasaları açısından konuyu değerlendirdiğimizde, yurtdışı etkisinin ve küresel piyasa hareketleri ile olan etkileşimin son dönemde oldukça yüksek seyrettiğini hatırlatalım. Bu nedenle, içeride ekonomi odaklı haber ve veri akışı rölantide devam ettikçe dışarıdaki her dalgalanmanın içeride mutlaka yüksek oranda etkili olduğunu göreceğiz.