Aralıktan sonra

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi [email protected]

Gerçekten de artık “kabak tadı” veren bir konu olsa da piyasalar kendisini FED ve faiz artışı konusundan bir türlü kurtaramıyor. Çarşamba akşamı yayınlanan tutanaklar sadece Aralık ayı için değil daha sonrası için de ışık tutacak nitelikteydi. Öncelikle bu tutanakların son istihdam verisi ve Paris saldırısı öncesine ait olduğunu unutmamak gerekiyor. Yani istihdam piyasası ve ücretler çok daha iyi bir seviyede. Paris saldırısı ise şayet tekrarlanmayacaksa global ekonomi açısından FED’in radarına girmeyecektir. Ancak tekrarlanması durumunda her şey değişebilir. Peki FED ne diyor? Aralık ayında faiz artırması, şayet önemli bir gelişme olmaz ise, büyük bir ihtimal. Ve bu tamamen fiyatlanmış bir gelişme. Daha sonra ise artış “kademeli” şekilde olacak. Yani 2004-2007 Greenspan döneminde gördüğümüz gibi her toplantıda 25 baz puan artış söz konusu olmayacak. FED verilere bağlı olarak stratejisini belirleyecek ve belirsizlik belli oranda devam edecek. Ancak tutanaklarda daha önemli bir tartışma daha vardı. Denge faiz hangi seviyede? Denge reel faiz oranı “Arz/talepte herhangi bir şok etki olmadığı durumda reel GDP'nin potansiyel GDP'ye eşit olduğu seviye" olarak tanımlanır. Şayet dengeyi çok yukarıda görür ve faizleri ona göre ayarlarsanız ekonomiyi resesyona sokabilirsiniz. Yok tam aksine denge çok düşük diyerek faizler olması gereken seviyenin altında tutarsanız enflasyon ve varlık balonlarına neden olabilirsiniz. Nitekim Wall Street “Hiçbir ekonomik büyüme eceli geldiği için son bulmaz. Ya FED suikast düzenler veya dışsal bir şok olur” deyimini yaratmıştır. Bu nedenle FED’in denge seviye ile ilgili görüşleri çok kritik. Ve görüyoruz ki FED bu seviyenin çok düşük olduğuna inanıyor. Hatta şu anda sıfır bile olabilir. Bu seviyeyi baz aldığımızda FED’in faizler yükseltmesi gereken seviye 1.0% civarında oluyor. Ki piyasalarda 2016 için fiyatlanan seviye de 0.82% civarında. Dolayısı ile denge daha yukarıda ise enflasyonun hızlandığını ve endekslerin çok daha yükseleceğini göreceğiz. Yok ABD ekonomisi zayıf bir durumda ise FED sadece faiz artışına başladığı ile kalacak. Bir diğer çok önemli nokta ise FED’in ve aslında tüm dünyanın yeni bir ekonomik iklimde çalışma zorunda kalması. Tutanaklarda faizlerin çok fazla artamayacağını ve bir sonraki resesyonda klasik önlemlerden (yani faiz indirimi) daha fazlasının gerekeceği belirtilmiş. Elbette herkesin aklına QE yani varlık alımları geliyor. Fakat FED’in bilançosunu 800 milyar dolardan 4.5 trilyon dolara çıkartması ve bu uygulamanın yarattığı “şokla” bilançonun 4.5 trilyondan 6 trilyona çıkmasının yarattığı “alışkanlık” aynı etkinlikte olmayacaktır. Yani sıradaki resesyon çok zor olacak. Piyasa fiyatlamalarında ise değişiklik ön görmüyorum. Euro 1 seviyesinin altına doğru geri çekilmesini sürdürecek. Devamlı olarak yükseleceği iddia edilen Altın ise 1060’ları görerek yeni bir dip yaptı. 1000 doların altına gelmesini bekliyorum ve bu mükemmel bir alım fırsatı olacaktır. ABD hisse senedi piyasaları ise ucuz olmamasına rağmen halen büyük sermayenin tercih ettiği ürün olacak. Bonolardan ise uzun süre uzak durmak gerektiğini düşünüyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dijital Paraya Geçiş 27 Eylül 2019
ECB’nin alternatifleri 26 Temmuz 2019