Aralıkta cari açığı yine finanse edememişiz!

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

İlkokulda öğrendiğimiz ve tekralamayı da nedense çok sevdiğimiz “Türkiye, tarımda kendi kendine yeten yedi ülkeden biridir” şeklinde bir görüş vardı. “Görüş” diyorum, çünkü bu sağlıklı bir bilgi miydi, hiçbir zaman öğrenemedik. Hem zaten bu görüşün altı bir türlü doldurulamadı, örneğin diğer altı ülke hangileriydi, öğrenemedik. Hem, tarımda kendi kendine yetmenin, eğer öyleyse bile, çok da önemli olmadığını daha sonra öğrendik öğrenmesine, ama biraz geç oldu!

Şu tarım ve kendine yetme konusunu nereden mi hatırladık. Cari açıkla ilgili olarak zaman zaman dile getirmek durumunda kaldığımız bir gerçek var, onu düşününce temelsiz bir görüş olan tarım geldi işte aklımıza. Ne denir cari açıkla ilgili olarak da, “Cari açık veriyoruz, ama neyse ki finanse ediyoruz”. Adeta, “Dünyada cari açık veren ama bunu finanse edebilen üç-beş ülkeden biriyiz” dercesine…

Arada bir de dertleniriz; “Ya açığı finanse edemezsek” diye…

İşte edemedik!

Merkez Bankası geçen hafta aralık ayının ödemeler dengesi verilerini açıkladığında bir de baktık ki, biz aralıkta da cari açığı finanse edememişiz. Yani “Neyse ki finanse edebiliyoruz” avuntusu gerçekleşmemiş; “Eyvah finanse edememişiz” noktasına gerilemişiz.

Finanse edememişiz, ama aralıkta buna rağmen 8.3 milyar dolar gibi şimdiye kadarki en yüksek ikinci aylık açığı da vermişiz.

Ne iş, nasıl oluyor bu! Hem finanse edemeyeceksin, hem de böylesine açık vereceksin! Bir tuhafl ık yok mu!

“Cari açık veriyoruz, ama neyse ki finanse edebiliyoruz” diyen ekonomi dahilerine hep şunu önerdik. Gidin, öyle milyon dolarlık ithalat ya da milyon liralık alım değil, 1000 liralık bir herhangi bir şey alın alabiliyorsanız, ama finanse etmemek kaydıyla!

Diyelim cebinizdeki paraya dokunmak istemiyorsunuz, o durumda ya kredi kartınızı kullanırsınız, ya tanışıyorsanız mağaza sahibine borçlanırsınız, ya son çare olarak bankadan kredi alırsınız… Yani her durumda borçlanırsınız. Bütün bunlar olmuyor mu, o zaman da cebinizdeki nakit parayı devreye sokarsınız. Yani rezervinizi kullanmış olursunuz.

İşte Türkiye’nin aralık ayında yaşadığı da budur. Finans hesabından 3 milyar dolarlık giriş olmuş, yani bu miktarda borçlanmışız, ama açık 8.3 milyar doları bulmuş. Bu kadar açık hangi parayla verilmiş, ağırlıklı olarak rezerv kullanılarak. Aralıkta Merkez Bankası rezervinden 3.7 milyar dolarlık bir kullanım gerçekleştirilmiş. Toplayın iki kalemi, 6.7 milyar dolar; 8.3 milyarlık cari açıkla 6.7 milyarlık toplam finans hesabı girişi arasındaki 1.6 milyar dolar da pozitif net hata noksan olarak yazılmış ve böylece denge sağlanmış.

Yani sonuçta, “Ya cari açığı finanse edemezsek halimiz harap” diyenler, bir gol daha yemişler!

Mayıs, haziran ve temmuzda da

Cari açığın finansmanı için Merkez Bankası rezervlerine başvurulması yalnızca aralık ayına özgü bir durum değil. Geçen yıl mayıs, haziran ve temmuz aylarında da sırasıyla 4.5 milyar, 3.3 milyar ve 1.8 milyar dolarlık rezerv kullanılmıştı. Yurtdışından para akışının yavaşladığı dönemlerde geçmiş yıllarda da Merkez Bankası rezervinin kullanılması gerekmişti.

Geçen yıl söz konusu dört ayda Merkez Bankası rezervinden toplam 13.3 milyar dolarlık kullanım gerçekleştirildi. Ancak, diğer aylarda, özellikle de ilk dört ayda döviz girişi öyle fazla oldu ki, bu girişten yılın tümü itibariyle Merkez Bankası rezervine 9.9 milyar dolar katkı doğdu. Nisanda Merkez Bankası rezervine eklenen 7.3 milyar dolarlık tutar, bir rekor olarak kayıtlara girdi.

Bu yıl para da yok, fazla açık da!

Geçen de yazdık; 2013’te 65 milyar dolar olan cari açık bu yıl 50 milyara kadar gerileyebilir. Bu tutarı aslında, Türkiye ekonomisinin ne kadar büzüleceği, içeride siyasal gerginliğin ne kadar tırmanacağı, öncelikle 30 Mart’tan ve bağlı olarak Cumhurbaşkanı seçiminden nasıl bir sonuç çıkacağı, derecelendirme kuruluşlarının notumuzu ne yönde değiştireceği gibi etkenler belirleyecek.

Dışarıdan para gelmediğinde Merkez Bankası rezervini kullanarak açık vereceğiz vermesine yine ama, Merkez Bankası rezervinin de bir sınırı var. Zaten zorluyoruz o sınırı. Yani bu yıl ne dışarıdan dişe dokunur bir para gelecek, ne de korkulacak bir cari açık verilecek.

alaattin-006.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar