Aralık ayında faiz indirimi olacak mı?

Osman ARIOĞLU
Osman ARIOĞLU BENİM PENCEREMDEN [email protected]

Uzun bir ara­dan sonra ey­lül ayından itiba­ren enflasyon ra­kamları politika faizinin altında geldi. O zamandan itibaren en önem­li gündem konula­rından biri Mer­kez Bankası’nın faiz indirimlerine ne zaman başlayacağı oldu.

Ko­nuya ilişkin her yazımızda ifa­de ettiğimiz üzere; enflasyon, toplumsal ahlakı ve toplum­daki bütün dengeleri olum­suz yönde etkiler. Bu nedenle önemli olan, enflasyonun ma­kul bir şekilde ve katılaşma ol­maksızın indirilmekte olduğu inancının korunmasıdır.

Politika faizi, TÜFE

Aşağıdaki grafikte de görü­leceği üzere, eylül ayından iti­baren enflasyon oranı politika faizinin altına geldi. Kasım ayı enflasyon rakamlarının açık­lanmasıyla birlikte muhteme­len politika faiziyle TÜFE ra­kamı arasında 4-5 puan ara­lığında bir fark olabilecektir. Bu da politika faizinde indiri­me gidilebilmesi için küçük de olsa bir alan açmış olacaktır. Politika faizindeki indirim, pi­yasaya mesaj verme anlamın­da önemlidir. 100 ya da 250 baz puanlık bir indirim makul karşılanabilir. Merkez banka­sının bunu yaparken ne kadar bir reel faiz vermeyi göze aldı­ğını belki de kamuoyu ile pay­laşması iyi olacaktır.

Bunun üzerinde yapılacak bir politika faizi indirimi farklı algılara ve mesaja neden olacaktır. Ocak ayında asgari ücret ve bazı ka­mu zamları yapılacağından bu ayda bir faiz indirimi normal şartlarda doğru olmayacaktır. Esasen, geçen yıl ocak ayında gerçekleşmiş olan %6,7 oranın çıkacak olması, enflasyon ora­nında aylık ve yıllık rakamlar­da düşüş olması beklenir.

Faiz indiriminin başladık­tan sonra kesintisiz bir şekil­de devam etmesi gibi bir mec­buriyet yoktur. Merkez Banka­sı politika faizinin belirleyicisi olarak şartlar neyi gerektiri­yorsa onu yapmaktan geri dur­mamalıdır. Her politika uygu­lamasının destekleyenleri ol­duğu gibi eleştirenler de illaki olacaktır. Önemli olan politi­ka yapıcı konumunda olanla­rın ellerindeki verilere ve ge­lecek beklentilerine bakarak en doğru hareketi yapmaları ve piyasadan etkilenen değil, yön­lendiren konumda olmalarıdır. Merkez Bankası’nın kendini aralık ayında bir faiz indirimi­ne mecbur hissettiğini düşün­müyoruz.

Kaldı ki, 2023 Ara­lık ayında gerçekleşen aylık enflasyon 2,93 olduğu dikkate alındığında ve aralık ayında da en iyi ihtimalle 1,5-2 civarın­da bir enflasyon gerçekleşme­si beklenir olduğundan yöneti­len ve yönlendirilen fiyat geliş­melerine de bakarak tercihte bulunmalıdır. Geçtiğimiz gün­lerde özellikle yüksek tüketi­mi olan ve mesken tüketici sa­yısının %5’i civarında konutlar için kamunun desteğinin çe­kilmesi ve bu tüketicilerin pi­yasa fiyatlarından elektrik fa­turaları ile karşılaşmalarının enflasyon rakamları üzerinde ilave bir etkisi olmayacak, ka­munun sübvansiyon yükü belli ölçüde aşağı çekilmiş olacaktır.

Çekirdek enflasyon, büyüme ve işsizlik gelişmeleri

Merkez Bankası ne yapmalı konusunda birkaç göstergenin daha altını çizmek istiyoruz.

-Çekirdek enflasyon geliş­melerinde en son açıklanan ka­sım ayı %2,79 olarak gerçekleş­tiği dikkate alınarak az da olsa bir gerileme olduğunu söyleye­biliriz.

-Son açıklanan ikinci çey­rek büyüme rakamı yıllık baz­da %2,5 olarak gerçekleşmiş­tir. Büyümeye ihracatın katkısı pozitif olmamıştır. Büyüme ta­mamen tüketim harcamaların­da kaynaklanmıştır. 29 Kasım günü üçüncü çeyrek büyüme rakamları da açıklanacak. Bek­lenti, üçüncü çeyrekte de çey­rek bazında binde 2 civarında bir daralma olsa da yıllık %2,5 büyümesi.

-Sanayi üretim endeksin­de açıklanan son veri olan ey­lül gerçekleşmesinde, ağustosa göre kısmi bir iyileşme olsa da negatif büyüme devam ediyor. Takip eden birkaç ay daha ben­zer şekilde gerçekleşme nor­mal olacaktır.

-İşsizlik oranında bir iyi­leşme ve istihdama katılım­da bir artış görülse de ekono­mideki yavaşlamanın çok da hızlı olmadığı zaten bilinmek­tedir. Hızlı bir yavaşlama çok da tercih edilen bir politika olarak uygulanmadığını göz­lemliyoruz. Burada kritik ko­nu; enflasyondaki düşüş tren­dinin kalıcı bir şekilde de­vam etmesidir. Bu nedenle Trump geldi, yeni kabine hazır gibi söylemlerden hem Sayın Cumhurbaşkanımız hem de ekonomi yönetiminin etkilen­meyecek kadar tecrübeye sa­hip olduğuna şüphe yoktur.

Kaynak: Bloomberg.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar