Ara Güler’in arşivindeki 1 milyon belge için dev çalışma

Yasemin SALİH
Yasemin SALİH İYİLİK FABRİKASI [email protected]

İstanbul Şişli’deki Bomontiada’nın içinde yer alan Ara Güler Müzesi insanı büyülüyor. Geçen aylarda 90 yaşındayken kaybettiğimiz, dünyaca ünlü foto muhabiri Ara Güler’in tarihi belge niteliğindeki fotoğrafl arı, kullandığı kameralar, aldığı ödüllerin yanı sıra çok az kişi tarafından bilinen ve değme edebiyatçılara taş çıkartacak anlatımıyla hayran bırakan hikayelerinden örneklerin de sergilendiği müzeyi gezerken, nasıl bir değerin bu dünyadan göçüp gittiğini düşünerek hüzünleniyorsunuz. Müze işin görünen kısmı. O müthiş fotoğrafl arın, ödüllerin arkasındaki 90 yıllık hikayenin içinde birikenler dev bir okyanus gibi. 1 milyonu aşkın arşiv belgesinden bahsediyorum.

Bütün bu belgelerin nasıl toplandığını, indekslendiğini, üzerindeki toz zerresine göre bir yaşamın küçük kesitlerine nasıl ulaşıldığını görünce müzenin sadece buzdağının görünen kısmı olduğunu anlıyorsunuz.

Doğuş Grubu, uzun ve titiz bir çalışmayla Bomontiada’da işte tam da bunu yapıyor. 2016 yılında Ara Güler ve Doğuş Grubu arasında gerçekleşen anlaşma ile hayata geçirilen Ara Güler Doğuş Sanat ve Müzecilik A.Ş. çatısı altında bir Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi (AGAVAM) kurmak için hummalı bir hazırlık var.

AGAVAM, Ara Güler arşivinin bütün olarak korunması ve gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak üzere hizmet veriyor.

Doğuş Holding Kurumsal İletişim Bölüm Başkanı Bahar Erbengi’nin davetiyle o arşivin küçücük bir kısmına tanık olma fırsatı bulduk.

Ara Güler arşivinin tamamı ünlü fotomuhabirinin ölümünden önce kurulan Ara Güler Doğuş Sanat ve Müzecilik A.Ş.’ye ait. Sanatçı eserlerinin telif haklarını da bu şirkete devretmiş. Arşivin derlenmesi, sınıfl andırılması, yurtdışındaki örnekleri gibi yangına duyarlı bilgisayarlarla yönetilen dolaplarda saklanması, anlamlı bir bütün oluşturacak hikayenin parçaları haline getirilmesi yani kısaca gün yüzüne çıkarılması gibi meşakkatli ve titiz bir çalışmayı Doğuş Holding Sanat Koordinatörü Çağla Saraç yönetimindeki 12 kişilik ekip yürütüyor. “Burada ancak yurtdışında görülebilecek kalitede bir arşiv çalışması yapıyoruz” diyen Çağla Saraç, Ara Güler’in bu arşivi sadece biriktirerek değil, onları kategorize ederek, en ince ayrıntısına kadar numaralar vererek titizlikle oluşturduğunun da altını çiziyor.

Ara Güler, arşivinin büyük kısmını şu anda Ara Kafe’nin bulunduğu Galatasaray’daki Güler Apartmanı’ndaki çeşitli odalarda istifl emiş. Çağla Saraç toplama sürecini, “Ara Bey, tüm çalışmalarını bu apartmanın yedi dairesine yaymış durumdaydı. Biz bunların envanterini çıkardık. 1 milyonu aşkın belgeyi titizlikle sınıfl andırdık, kutuladık ve Bomontiada’ya getirdik. Çünkü apartman renöve ediliyor. Bina şu anda Ara Güler Doğuş Sanat A.Ş.’ye ait. Mobilyaları başka bir depoya gönderdik” diye anlatıyor.

Arşiv çalışmaları sürerken bir yandan da apartmanın Doğuş Holding’in çabalarıyla ziyaretçilere açık hale getirilecek bir Ara Güler Evi’ne dönüştürülmesi hedefl eniyor. Ünlü fotomuhabirinin doğup büyüdüğü, bir zamanlar Ara Güler’e ait olan bu apartmanın tarihini araştıran ekip, 1800’lü tarihlerdeki belgelerde yer alan paftalarda kaydının bulunduğunu görmüş. Çağla Saraç, “Semtin tarihi Bizans’a kadar gidiyor. Binayı 19’uncu yüzyıl belgelerinde tespit ettik ancak resmi kaynak olarak 1940’larda paftası görünüyor.

Bina tarihi eser sayılıyor, ayrıca önünden Taksim su dağıtım kanalları geçiyor. Yani proje için uzun bir onay süreci gerekiyor ve şu anda bu aşamadayız” diyor. Ara Güler Evi projesini teslim etmek için iki kez yapılan yarışmayı müzede de imzası bulunan Pab Mimarlık kazanmış. Saraç, restorasyon projesinin hazır olduğunu sadece belediyeden onay beklediklerini söylerken, “İnşaat başladığında yaklaşık 9 ay gibi bir sürede bitecek. Çalışma katı orijinal haliyle ziyaretçilere açılacak” diyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar