Apple artık tehlikeli ürün
Geçen hafta 'Mac'ciydik Biz' başlıklı yazım uzun bir zaman sonra en fazla yorum aldığım köşe yazılarından biri oldu. Her ne kadar bekleniyor ve hatta kimi Amerika'lı doktorlar tarafından iğrenç bir şekilde rating malzemesi haline getirilmiş olsa da, Steve Jobs'ın uzun yıllardır mücadele ettiği hastalığına yenik düşmesi, tüm Apple severlere melankolik bir hafta yaşattı. Ve muhtemelen benim 1994 yılında başlayan Macintosh maceram, sizlerde de belki daha da eski olan anıların canlanmasına vesile oldu. Bu hafta yazacaklarım ise, geçen hafta duygulandırdığımız Apple severlerin canını biraz sıkabilir ve olumlu mesajlar aldığımız haftanın havasını bozabilir. Başlayalım o halde.
Bildiğiniz gibi IT'nin şu aralar Bulut Bilişimden sonra belki de en çok konuştuğu konulardan biri kurumsal IT'de tüketici ürünleri istilası ya da orijinal deyimi ile 'Consumerization of IT'. Bu konudan daha önce birkaç kez bahsetmiştim ve bu eski yazılarımı hem Dunya.com, hem de Computerworld.com.tr sitelerinde bulabilirsiniz. IT'nin baş etmek zorunda olduğu bu yeni akımda mesele, çalışanların evde kullandıkları teknolojik ürünleri kurumun haberi ve izini olmadan şirket uygulamalarında kullanmaları. Ve tabii bunun getirdiği güvenlik, yönetim ve standardizasyon sorunları. Her ne kadar kimseyi itham etmeyen bir terim ile ifade edilse de bilin bakalım IT yöneticilerinin baş etmek zorunda olduğu bu problemin baş sorumlusu kim? Muhtemelen bildiniz, müteveffa Steve Jobs'ın en büyük icadı olan iPhone ve iPad.
Çalışanlar işlerini kolaylaştırdıkları ve cazip oldukları için bu iki ürünü kuruma sokma konusunda aşırı istekliler. Ancak kurumların sistemlerine sızanlar yalnızca bu iki cihaz olmuyor. Üçüncü parti yazılımlar, yani mobil uygulamalar, kullanıcısının bilgisi dâhilinde şirket ağında cirit atmaya başlıyor. Bu konuda çok yeni bir rapor WatchGuard tarafından oluşturuldu. 2011 yılında kurumları en çok etkileyen güvenlik riskleri listesinin başında ne yazık ki iOS ürünler için yazılmış uygulamalar bulunuyor. Raporun vurguladığı bir diğer husus ise Mac'lerin de artık ciddi bir güvenlik saldırısı ile karşı karşıya oldukları.
Tüm bunların sebebi ise Mac'lerin giderek daha da yaygınlaşması ve Mac kullanıcılarının "bizde virüs olmaz" yaklaşımı ile ihtiyatı elden bırakıp aşırı rahat davranmaları. Ve muhtemelen en büyük sorunlardan biri de, IT yöneticilerinin bu güne kadar grafiker bilgisayarı olarak tanıdıkları Mac'ler için kurumlarında doğru bir strateji belirlememiş olmaları. Hatta birçok IT yöneticisi MacOS'u doğru düzgün tanımıyor bile. Ve bu yüzden herkes meslektaşları tarafından sıkça kullanılan, kanıtlanmış ürünlere yöneliyor. Örneğin BlackBerry. Her ne kadar geçtiğimiz hafta büyük problemler yaşatmış olsa da, IT yöneticileri için BlackBerry ortamı halen yüzülebilecek en güvenli deniz.
Apple ürünlerinin neden olduğu güvenlik risklerini muhtemelen 2012 yılında daha çok konuşuyor ve belki ne kötü haberler veriyor olacağız. Ancak şimdi yine Mac camiasından keyifli bir haber ile yazımızı noktalayalım ki durumu kurtaralım. Konu şu: muhtemelen tanıdığım en sıkı Mac'ci olan Bahaeddin Nakipoğlu (@bahaeddin), Gaziantep'te Apple Müzesi kurmak için kolları sıvadı. Kendisi her türlü öneri, yardım ve fikre açık. Haber vereyim dedim.