Apple 2'ye katladı
12 Haziran tarihi teknoloji tutkunları için merakla beklenen günlerden biriydi. Mobil teknoloji dünyasını genel anlamda değerlendirdiğiniz tartışmasız lider olan Apple, artık gelenekselleşen geliştiriciler konferansında (Apple WWDC) her sene yeni ürün ve teknolojilerini tanıtıyor. Geçtiğimiz günlerde de yeni ürünler ve teknolojiler kullanıcıların beğenisine sunuldu.
Öncelikle tahminlerimin aksine Apple yeni nesil cep telefonunu bu konferansta tanıtmadı. Bu benim için en büyük hayal kırıklığıydı. Görünen o ki iPhone 5'i sonbaharda bekleyeceğiz. Ancak diğer tanıtılına ürünlerin de benim açımdan büyük bir yenilik olduğunu söylemek zor. Hızlı bir girişten sonra meseleyi biraz detaylandıralım.
Apple'ın bu güne kadar yaptığı radikal değişiklikleri hızlıca bir hatırlayalım.
Akıllı telefon pazarında tamamen dokunmatik bir ürünü yerleştirme. Diğer nesillerde dijital pusula ve hareket sensörleri sayesinde farklı kullanım ve uygulamalara geçiş. Sonuç: Akıllı telefon pazarında radikal bir dönüşüm.
Apple, 10 yıl önce duyurulmuş olan tabletlere yepyeni bir yaklaşım sundu. Klavye ve kalem olmadan da tablet PC'lerin var olabileceğini gösterdi. Günümüzde Apple'ın ilk iPad sunumu sayesinde yepyeni bir cihaz türü var artık.
iPod ve iTunes servisleri ile dijital müzik dünyasında tamamen yenilikçi bir yaklaşım sergiledi. Bu endüstriyi kökten değiştirdi.
Apple Air ile taşınabilir PC'ler pazarına yepyeni bir soluk getirdi. Rakipleri uzun bir süre muadil bir ürün çıkarmakta zorlandılar.
Tüm bu değişime ve yenilikçiliğe hükmeden Steve Jobs bu sayede ismini teknoloji tarihine altın harflerle yazdırdı.
Steve Jobs sonrasında tüm gözler Apple'ın konferans ve toplantılarına çevrildi. iPhone 4S, muhtemelen Steve Jobs'ın gözetiminde geliştirilmiş son üründü ve getirdiği en büyük yenilik kuşkusuz sesli kontrolü bir üst seviyeye çıkaran Siri oldu. Steve Jobs'ın biyografisinde de okuduğumuz gibi kendisi doğal kullanım sevdalısıydı - parmaklarımız varken kaleme ne gerek var deyip tablet dizaynında Stylus'ları kullandırmaması. Haliyle Steve Jobs bir sonraki nesil ürünlerde kullanıcıların artık cihazlarla sesli olarak anlaşabilmesini istiyordu. Siri, yıllardır bilimkurgu filmlerinde gördüğümüz ancak bir türlü gerçekleşmemiş olan hayalin elle tutulur sürümüydü ve gerçekten de devrim niteliğindeydi.
Ancak sonradan çıkan ürünlere baktığımızda az önce listesini verdiğim devrimsel nitelikteki yaklaşımlar bulunmuyor. The new iPad ismiyle çıkan üçüncü nesil iPad, gelişmiş işlemci hızı ve ekran çözünürlüğüne sahip. Yeni nesil Macbook Air ve Pro'larda da benzer geliştirmeler var. İkiye katlanmış işlemci hızı, grafik kapasitesi, hafıza ve çözünürlük. Sanki ölmekte olan Moore kanununu Apple kendi ürünlerinde diriltmeye çalışıyor.
Bu güne kadar hiçbir mobil cihaz üreticisi bir önceki nesilden daha yavaş, daha hantal, daha ağır veya daha düşük kapasiteli ürünler geliştirmedi. Apple'ı bu güne kadar farklı yapan, iflas eden bir şirket olmaktan kurtaran, standart donanım özelliklerindeki geliştirmeler değil, endüstrinin ve kullanıcıların tahmin dahi edemeyeceği yenilikçi yaklaşımları sunabilmekti. Son iki konferans bende Apple'ın bu devrimsel ruhdan uzaklaştığı hissiyatını uyandırıyor. Ve bir sonraki ürünlerinde artık nelerin geleceğini tahmin etmek çok kolaylaşıyor. Hatta hemen tahminlerimi yapayım; Intel veya ARM'nin geliştirdiği daha yeni ve hızlı işlemciler, LG'nin ürettiği daha iyi ekran, Samsung'dan alınacak daha yüksek hafıza birimleri ile depolanmış tabletler, akıllı telefonlar ve mobil cihazlar göreceğiz.