Antalya turizminin çeşitlenerek gelişmesi üstüne...
Antalyalılar on milyona çıkan turist sayılarını ve turizm gelirlerini artırmak için, sıcak mevsime sıkışan güneş-kum-deniz turizminin yanına, futbol, kongre ve doğa turizmini katıp bütün yılda turizm imkanını yaratmanın arayışları içerisindeler.nin
Antalya’nın önde gelen 9 kuruluşunun katılımıyla oluşan Antalya Tanıtım Anonim Şirketi, Antalya tanıtımını ilk yılda “Hedef Antalya” ingilizce söyleyişiyle, “Destination Antalya” sloganıyla 6 farklı alanda bilgi seti hazırlayarak hayata geçirdi.
Antalya, 640 kilometre uzunluğundaki sahil şeridinde 130 ören yeri, 5 milli park ve birçok modern turistik tesiste 500 bin yatak kapasitesine sahip ve her yıl buna 20-25 bin yeni yatak ekleniyor. İki havalimanına sahip olarak önemli imkanı olan bir bölgemiz. Bu nedenle Türkiye’ye gelen her üç turistten biri, 10 milyonun üzerindeki turist bu bölgemizde ağırlanıyor.
Antalya’da ve ilçelerinde “Daha iyi bir turizm hizmeti” tartışmalar son dönemdeki arayışlarla ortaya konuluyor. Sadece deniz-kum-güneş üzerine, “herşey dahil” modelinin ağırlıklı olduğu, “sıcak mevsim” turizmini çeşitlendirilerek, bütün yıla yayılan bir turizm modeline dönüştürmenin arayışlarını sürdürüyor, çalışmalarını yapıyorlar...
ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, Antalya turizminde fırsatların, tehditlerin üzerine çıkması gerektiğini belirterek, “Antalya Tanıtım AŞ. destinasyon yönetimi kavramından yola çıkarak oluşturulan bir güç birliğidir. Bu güçbirliği şimdiden kongre organizasyonlarında başarı gösterdi. Antalya’nın 3 yıl içinde kültür turizminde bir sıçrama yapacağına inanıyorum.” diyor.
Budak, Antalya’da kamu-özel sektör ortak yatırım modellerinin hayata geçirilmesinin önemini belirterek, “Bu model gerçekleşmeyecekse oto-finansman sistemi sağlanmalı. Kemer, Antalya’nın Dünya Bankası finansmanıyla, ilk planlı altyapıya sahip turizm projesiyle, önemli bir sonuca ulaştı” diyerek, bu tür projelerin geliştirilmesini öneriyor.
Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Osman Ayık ise Mısır ve Kuzey Afrika ülkelerinin agresif bir turist çekme politikası uyguladıklarını, bunu bilerek paniğe kapılmadan, belli bir stratejik plan içerisinde hareket edilmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Dünden bugüne Kemer çalışmasında Ramazan Kar, Kemer’de 1950’lere kadar çadır ve kamış evlerde turizm yapıldığını, o yıldan sonra “Kireç ve tahta paçalından oluşan, adına İstanbul karması denilen evlerin yapılmaya başlandığını”, 1973’de bölgede ilk turistik tesisin kurulduğunu, bölgenin 1986’da belediye olduğunu açıklıyor. Ondan sonra da bölgede hızlı gelişme yaşandığını belirtiyor.
2012 yılında Kemer Turizm Organizasyonları Birliği (KETOB) ile Belediye’nin düzenlediği Ortak Akıl toplantısında 9 sorun alanı tesbitiyle özeleştiri yapmışlar. Bunlar arasında şu konular yer alıyor: 100 bin yataklı bir kapasite yaratırken tarihi değerleri ve doğayı geriye ittik. Turizm mevsiminin yılın belli dönemine sıkışması, yerel halkın ve yatırımcıların ekonomik mağduriyetine organizasyon sorunlarına yol açıyor. Kemer’de yollar geceleri güvenli değil, turistler tacize uğrayabiliyor. 25 dolar gün ile turistlere hizmet veriyoruz, ama işgücü maliyeti 1700 dolarlara dayandı, bu sürdürülebilir bir durum değil. Bürokrasinin engelleri “Sahilden şezlonglar kalksın” gibi söylemleri sürüyor. Kemer bir köyden hızla turizm alanına dönüştü, yeni yaklaşımlar gerekir. Parçalı belediye yapısı turizme dönük kararlarda engeller yaratıyor.
Antalya turizmine son dönemde Ocak-Nisan ayları arasında “Devre arası futbol turizmi” eklendi. Son yılda bu alanda yerli yabancı 1300 futbol takımı Antalya’da kamp yaparak 50 milyon Euro’ luk turizm gelirli bir portföy oluşturdular.
Arayışlar içinde olan Antalyalıların turizmlerini bütün yıla yayarak, var olan yapıya kongre, futbol ve doğa turizmini ekleyerek turizm gelirlerini katlayacağını düşünmek bizce yanlış olmaz...